Frm Haylaz - Portal
Sitemize Hoşgeldiniz !

Sitemiz Hakkında Kısa Bir Bilgi ;

1-Sitemiz Eğlence ve Paylaşıma Yöneliktir !
2-Sitede Yetki Almak İçin Paylaşım Gereklidir !
3-Sitemizde Hack Bölümü Bulunmaktadır !
4-Sitemiz MahseriTurk.Com Sponsorluğundadır !
5-Sitemiz Sizlerin ve Biz Yönetici Ekibinin Paylaşımlarıyla FrmHaylaz.Net Olarak Yayına Geçecektir !
6-Sitemizde Sigara İçmek Yasaktır ! Sigara İçmenin Cezası 500 Konudur !


Teşekkürler.......
Frm Haylaz - Portal
Sitemize Hoşgeldiniz !

Sitemiz Hakkında Kısa Bir Bilgi ;

1-Sitemiz Eğlence ve Paylaşıma Yöneliktir !
2-Sitede Yetki Almak İçin Paylaşım Gereklidir !
3-Sitemizde Hack Bölümü Bulunmaktadır !
4-Sitemiz MahseriTurk.Com Sponsorluğundadır !
5-Sitemiz Sizlerin ve Biz Yönetici Ekibinin Paylaşımlarıyla FrmHaylaz.Net Olarak Yayına Geçecektir !
6-Sitemizde Sigara İçmek Yasaktır ! Sigara İçmenin Cezası 500 Konudur !


Teşekkürler.......
Frm Haylaz - Portal
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Frm Haylaz - Portal


 
AnasayfaPortalLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 --Efsaneler--

Aşağa gitmek 
Sayfaya git : Önceki  1, 2, 3, 4, 5, 6  Sonraki
YazarMesaj
MyStery
Yönetici
Yönetici
MyStery


--Efsaneler-- - Sayfa 5 78979810
Mesaj Sayısı : 918
Tecrübe : 50070755
Teşekkür Sayısı : 2
Kayıt tarihi : 27/06/09
Yaş : 28
Nerden : Nereye :)

--Efsaneler-- - Sayfa 5 Empty
MesajKonu: --Efsaneler--   --Efsaneler-- - Sayfa 5 Icon_minitimeÇarş. Haz. 23, 2010 6:40 am

Konunun ilk mesajı :

FERHAT İLE ŞİRİN

Efsaneye göre Ferhat[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Persler döneminde yaşamış ünlü bir nakkaştır. Sultan Mehmene
Banu'nun yeğeni Şirin için yaptırdığı köşkün süslemelerini yaparken
Şirin'i görür ve birbirlerine sevdalanırlar. Ferhat[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Sultan'a haber salarak Şirin'i istetir. Sultan[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]yeğenini vermek istemez. Ferhat'ı oyalamak için dağı delip
şehre su getirmesini şart koşar. Ferhat[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] zekası[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] teknik bilgisi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bilek gücü[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] aşktan aldığı kuvvetle dağı deler.

Mehmene Banu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] dağı delip suyun akacağı kanalı tamamlamak üzere olan
Ferhat'ın yanına yaşlı dadısını göndererek[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Şirin'in öldüğü haberini ulaştırır. Ferhat[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bu acı haber üzerine[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] elinde tuttuğu külüngü havaya atar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] düşen külünk Ferhat'ın başına isabet eder ve Ferhat orada
ölür. Ferhat'ın acı haberini alan Şirin korku ve heyecanla olayın
geçtiği kayalığa gelir.Ferhat'ın öldüğünü görünce bu acıya dayanamaz ve
kayalıklardan aşağı yuvarlanarak[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] orada can verir. Her iki sevgiliyi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] can verdikleri kayalıklarda yan yana gömerler.

Bu aşk öyküsünün Karagöz oyunlarındaki işlenişi ise şöyle :

Hacıvat tarafına Şirin’in köşkü[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Karagöz tarafına ise dağ kurulur. Hacıvat’ın tegannîsinden
sonra perdeye gelen Karagöz Hacıvat’a “Kendi tarafına köşk benim tarafa
ise moloz yığını koymuşsun” diye sitem eder. Bunun üzerine Hacıvat
Ferhat ile Şirin öyküsünü anlatmaya başlar. Bu sırada Karagöz ile
Hacıvat çekilirler ve olay canlanır.

Ferhat ile Şirin birbirlerini çok severler. Fakat Şirin’in annesi
Şirin’i Ferhat’a vermek istemez. Hacıvat’ın araya girmesi sonucu
Şirin’in annesi bir şart koşar. Amasya şehrinde su yoktur[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] eğer Ferhat Elmadağı'nı kazması ile yarıp şehre su getirirse
Şirin’i vermeye razı olacaktır.

Ferhat Hacıvat’tan bir külünk bulmasını ister. Hacıvat Karagöz’e giderek
bir külünk ısmarlar. Külüngü zamanında yetiştiremeyen Karagöz evden
kendi kazmasını getirir. Ferhat dağı kazma ile yararak şehre su
getirmesine rağmen Şirin’in annesi Şirin’i vermeye razı olmaz[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] büyücü bir kadın bularak onları ayırmak ister. Büyücü kadın
Ferhat’a gelerek Şirin’in öldüğünü söyler. Ferhat büyücü kadını öldürür[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] tam kendi canına da kıymak üzeredir ki Karagöz gelerek
Şirin’in ölmediğini söyler ve iki sevgiliyi birbirine kavuşturur ...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://frmhaylaz.yetkin-forum.com

YazarMesaj
MyStery
Yönetici
Yönetici
MyStery


--Efsaneler-- - Sayfa 5 78979810
Mesaj Sayısı : 918
Tecrübe : 50070755
Teşekkür Sayısı : 2
Kayıt tarihi : 27/06/09
Yaş : 28
Nerden : Nereye :)

--Efsaneler-- - Sayfa 5 Empty
MesajKonu: Geri: --Efsaneler--   --Efsaneler-- - Sayfa 5 Icon_minitimeÇarş. Haz. 23, 2010 7:14 am

<tr valign="top"></tr>





[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Cevap: | EfsaneleR |








Damcılı Bulag Efsanesi

Ülke: Azerbaycan

Keçmiş zamanlarda bir kasıb
oğlu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] varlı gızını sevir[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] gız da onu sevir. Ancag gızın
ata-anası sevgilileri govuşmağa goymur. Çaresiz galan oğlan özünü
gayadan atır[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ölür. Gız ise heç kese ere
getmir. Her gün hemin gayanın başına çıhıp doyunca ağlayır. İller ötür[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] gız da dünyadan göçür[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] sonra hemin gaya dibinden göz
verir[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] damcı-damcı ağlayır.
İki sevgiliye ağlayır[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] nakam mehebbete ağlayır.

Damcılı bulag o gızın gözyaşından emele gelib.
Bu metinde geçen Azerice kelimeler:

Ata: Baba.
Bulag: Nehir[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] göl.
Damcı: Damla.
Er: Koca.
Govuşma: Kavuşma.
Goymamak: İzin vermemek.
Hemin: Bu.
İl: Yıl.
Kasıb: Fakir.
Keçmiş: Geçmiş.
Özünü: Kendini.
Varlı: Zengin.

Kaynak: Oruç[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Birsel (1988)[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Efsanelere Göre Azeri
Türkçesinin Ses Özellikleri[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Konya[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yüksek lisans tezi.










Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://frmhaylaz.yetkin-forum.com
MyStery
Yönetici
Yönetici
MyStery


--Efsaneler-- - Sayfa 5 78979810
Mesaj Sayısı : 918
Tecrübe : 50070755
Teşekkür Sayısı : 2
Kayıt tarihi : 27/06/09
Yaş : 28
Nerden : Nereye :)

--Efsaneler-- - Sayfa 5 Empty
MesajKonu: Geri: --Efsaneler--   --Efsaneler-- - Sayfa 5 Icon_minitimeÇarş. Haz. 23, 2010 7:14 am

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Gız
Gölü / Kız Gölü Efsanesi


Ülke: Azerbaycan

Gutgaşen rayonunda[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] halkın “Gız Gölü” adını
verdiği küçük bir göl vardır. Eskilerin anlattıklarına göre[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bir zamanlar bu gölün yerinde
zengin bir hanın sarayı var imiş. Çok gaddar ve zalim olan bu hanın
hükmü taşa bile geçermiş.

Buralarda akıllı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bilgili ve “gözel - göyçek”
bir kız yaşarmış. Bu kız güzel olduğu kadar da gururlu imiş. Kendisine
âşık olan nice varlıklı insanların elçilerini hep geri çevirirmiş. Ama o[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] obasından sade bir genci[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] hanın çobanını severmiş.

Han bir gün ava çıkar. Bir pınarın başında bu kızı gören han ona âşık
olur. Ancak kıza gönderilen elçiler reddedilir. Hana haber ulaştırılır:
“Bu kız senin çobanını seviyor.”

Han öfkelenir[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] hiddetlenir ve çobanını
zindana attırır. Arkasından da kızı zorla sarayına getirir. Ancak kız[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] esir olsa da hana gönül
vermez. Kız[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] hanın önünde diz çökerek
yalvarır[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kendisinden
vazgeçmesini ister. Bu yalvarmalar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] hanın kalbini etkilemez. Kız
ise kurtuluşu kendini öldürmekte bulur. Bunu anlayan han[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kızın yanında birkaç koruyucu
bulundurur.

Çaresiz kalan kız[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] gözyaşlarını dökmeye başlar.
Gece gündüz ağlar.Sıcak ve tuzlu gözyaşları yanakları yakıp akar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] gider. O[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] toprağı da yandırır;yerde bir
çukur oluşur[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] gözyaşları orada birikmeye
başlar.Bu azaba bulutlar dayanmaz[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yağmur olup kızın gözyaşlarına
karışır.Çaylar da razı olmaz[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] akış yönlerini değiştirip
kızın gözyaşlarına kavuşur.Sonunda burada tuzlu bir göl oluşur. Bütün
bunlara karşılık zalim han[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] insafa gelmez[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kızla evlenme arzusundan
vazgeçmez.

Bu göl[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kızın inlemeleri gibi
çoğalıp hanın sarayını içine alacak kadar büyür ve her taraf suyla
dolar.O günden sonra bu göl[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] “Gız Gölü / Kız Gölü” diye
anılmaya başlar.

Bugün de çevre insanları aynı adla söylerler
ama çoğu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kız ile hanın kim
olduklarını bile bilmezler.

Kaynak: Saim Sakaoğlu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] "101 Türk Efsânesi"
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://frmhaylaz.yetkin-forum.com
MyStery
Yönetici
Yönetici
MyStery


--Efsaneler-- - Sayfa 5 78979810
Mesaj Sayısı : 918
Tecrübe : 50070755
Teşekkür Sayısı : 2
Kayıt tarihi : 27/06/09
Yaş : 28
Nerden : Nereye :)

--Efsaneler-- - Sayfa 5 Empty
MesajKonu: Geri: --Efsaneler--   --Efsaneler-- - Sayfa 5 Icon_minitimeÇarş. Haz. 23, 2010 7:15 am

Aztlân ve Aztek Göçü
Efsanesi


Zaman: Milattan önce
13-15. yüzyıllar

Mekân: Meksika Vadisi

Ülkenin sakinleri olan diğerleri gibi bu insanlar da[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Aztlân adlı ve yaşadıkları
yerdeki Yedi Mağaralar'dan ayrıldılar. Aztlân[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] "Beyazlık" ya da
"Balıkçılların Ülkesi" demektir. FRAY DIEGO DURAN[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] 16. YÜZYIL.

Aztekler ve müttefikleri 15. yüzyılda ve 16. yüzyıl başlarında orta ve
güney Meksika'da bir imparatorluk kurdular[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] imparatorluk[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Hernân Cortes'in İspanyol
Seferi sonunda[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ancak yüz yıl yaşadıktan sonra
yıkıldı. Günümüz Meksika ulusal efsanelerinde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Aztekler[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kahraman yerli geçmişi ve
yabancı istilasının trajedisini temsil edecek biçimde popüler hayal
gücünde idealleştirilmiştir.

Aztek başkenti Tenochtitlan'ın İspanyol sömürgesi Mexico City'ye
dönüştürülmesi ve çağdaş milletin başkenti olmaya devam etmesi
Aztekler'i İspanyol öncesi kolektif 3000 yıllık kültürel mirasın en
önemli temsilcileri olarak diğer kızılderililerin üzerine çıkarmaktadır.

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Codex Boturini'den bu sayfalarda[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Aztekler'in bir gölün
ortasında bir ada olan Aztlân'dan göçmeleri resmedilmiştir.

EFSANENİN KÖKENİ


Aztekler nereden gelmişlerdir? Aztek
kaynaklarına dayanılarak hazırlanan ilk sömürge tarihçeleri[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] resimli belgeler ve arkeolojik
kazılar Aztekler'i tarihsel bir kesinlikle ancak 13. yüzyılda Meksika
Vadisi'ne kadar izleyebilmiştir. Kökenlerinin coğrafi bölgesi hâlâ
çözümlenmemiş bir muammadır.

Aztekler'in[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] 13. yüzyılda kuzey çöllerinden
Meksika Merkez Yaylaları'na göçen göçebe avcı ve kısmen çiftçi
kabilelerden biri oldukları anlaşılmaktadır. Efsanelerde çıkış yerleri
olarak kuzeyde Aztlân'dan[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] "Balıkçıl kuşlarının yeri"nden
söz edilmektedir. Aztlân bir göldeki bir ada tepe olarak
tanımlanmaktadır.

Aztekler yaratılış zamanında orada topraktan ve mağaralardan
çıkmışlardır. Bir gün gelmiş oradan ayrılmaya karar vermişler[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kanolarına binip karaya
çıkmışlar ve uzun göçlerine başlamışlardır. Çok geçmeden Meksika "ay
insanları" diye bir grup kendilerine katılmıştı (ondan sonra
Meksika-Aztekleri adını almışlardır). Başlarında reisleri
Huitzilopochtli ("Soldaki Sinekkuşu") vardı. Bu daha sonra[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] rahipler tarafından taşınan
kutsal bir simge olarak görülmektedir. Göç devam ederken rahipler
Huitzilopochtli'nin kabilenin ne yöne gideceği hakkındaki kehanetlerini
sözlü olarak ifade etmekteydiler.

Huitzilopochtli'nin mucizevi doğumu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] göçten önce gerçekleşmişti.
Efsaneye göre yaşlı rahibe Coatlicue[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Coatepetl ("Yılan Dağ")
tepesinde bir tapınağı süpürürken gökten bir tüy topu düşmüş ve
kendisini Huitzilopochtli'ye hamile bırakmıştı.

Coatlicue'nin oğulları Centzonhuitznaua ("dört yüz" yani çok) ve büyük
kızı Coyolxauhqui annelerinin hamileliğini öğrenince kızmışlar ve onu
öldürmeye karar vermişlerdi.

Silahlı düşman dağa tırmanmaya başlamıştı. Huitzilopochtli birden
yüreklere korku salan[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] doğaüstü güçlü bir savaşçı
olarak doğmuştu. Bir "Ateş yılanı" atarak Coyolxauhqui'yi delmiş ve
başını kesmiş[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] gövdesini dağdan aşağı atıp
parçalamıştı. Sonra Centzonhuitznaua'yı kovalamış[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] hiç acımadan hepsini
öldürmüştü.

Kabile göçe devam ederken bazı yerlerde yıllarca kaldığı oluyordu. Yine
konakladıkları bir yerde muhalif bir grup kabileden koptu. Kabile[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] 10. yüzyıl
Tolteca-Chichimecaları'nm daha önceki göç hikâyesinde de yer alan
Culhuacan-Chicomoztoc Dağı'nda da durakladı. Aztekler Meksika Vadisi'ne
gelince[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Chapultepec pınarları
yakınlarına yerleşmek istediler.

Burada bir savaş daha yapıldı ve Huitzilopochtli düşman reisini öldürüp
kalbini göl kıyısındaki bataklığa attırdı. Ama bataklığa atılan kalp[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] göçebe kabilenin daha sonra
büyük piramitlerini yapıp başkentleri Tenochtitlan'ı kuracakları yere
düştü. Burası efsanelerde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] beyaz ardıçlarla ve söğütlerle
kaplı bir alan olarak tarif edilir.

Anlatılanlara göre[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bir derede beyaz yılanlar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kurbağalar ve balıklar
yüzüyordu. Bir başka hikâyede suları kara ve sarı renklerde olan iki
dereden söz edilir. Aslında bu görüntüler Historia Tolteca-Chichimeca'da
yer aldığından[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] daha eski kaynaklardan
alınmadır.

Aztekler sonunda bir kaya üzerindeki kaktüsün üstüne konmuş bir kartal
gördüler. Bu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Huitzilopochtli'nin[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kabilenin yerleşeceği
kehanetinde bulunduğu ve uzun zamandır aradıkları noktaydı. Bu olay[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Aztek takvimine göre "2 ev"
yılında gerçekleşmişti ki[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bu da Hıristiyan takviminde
1325'e tekabül ediyordu.

GERÇEĞİ GERÇEK OLMAYANDAN AYIRMAK


Bu efsanevi olaylardan ne anlam
çıkarabiliriz? Aslında Aztekler'in Meksika Vadisindeki ilk yılları çok
farklı bir tablo çizmektedir. Aristokrat bir hükümdar ailesi olmayan
barbarlar olarak aşağılanan ve diğer eski kentli topluluklar tarafından
yenilgiye uğratılan kabile[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] sazlıklar arasına kaçmak
zorunda kalmıştı. Ancak dirençli ve girişimci insanlardı.

1428 yılı geldiğinde kentli hayat biçimini benimsemişler ve Tetzcoco ile
Tlacopanlar'la ittifak kurmuşlardı. Güçler dengesini ustaca
dengeleyerek yaptıkları fetihlerle Tenochtitlan'ı Meksika'nın en
korkulan ve en zengin kentine dönüştürmeyi başardılar. Hükümdar Itzcoatl
çok geçmeden yeni bir tarihi kimlik belirleme ihtiyacını gördü.
Toplanan meclis karanlıkta kalmış geçmişlerini[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] varolan kabile göç
hikâyelerini[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] katlanılan aşağılanmaları ve
saygın ataların eksikliğini gözden geçirdi: Bütün bunlar yeni
imparatorluk statüsü için kabul edilemez şeylerdi. Eski belgeler
yakıldı. Çok tanınmış efsanevi olayları içeren yeni ve "resmi" bir tarih
hazırlandı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Huitzilopochtli
tanrılaştırılmış Aztek koruyuculuğuna yükseltildi.

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

(Solda) Yenilgiye uğramış Coyolxauhqui: Büyük Tenochtitlan Tapınağı'nda
bulunan bir heykel. (Sağda) Aztekler'i Tenochtitlan başkentlerini
kurmaya götüren alamet: Bir kaya üzerindeki kaktüse tünemiş bir kartal
(Codex Mendoza'dan).

Bu "resmi" metinleri inceleyen araştırmacılar Aztlân'daki başlangıcın
Guatemala[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Meksika'nın içleri
kuzeybatıdaki Michoacan ve kuzeyde New Mexico'ya yayılmış göç
hikayeleriyle uyumlu olduğuna dikkat etmişlerdir. Olay uzak bir ülkede
ya da kuzeyde bir gölde yeni bir çağ ile başlar. İnsanlar genellikle
toprağın altından ya da sudan çıkarlar. Bir anlaşmazlık ya da savaş
sonunda bir Tanrı ya da Tanrıça'nın önderliğinde göçe çıkılır. Göçen
gruba başkaları katılır ve doğaüstü bir lider ya da ulak göç yolunu
gösterir.

Böylece resmi Aztek göç hikâyesi de varolan örnekleri yansıtmaktaydı ve
Aztlân da belirli bir coğrafi mekândan çok Aztekler'in yarattığı bir
efsane mekânıydı. Bu neden Aztlân'ı bulma çağdaş çabalan hep
başarısızlıkla sonuçlanmıştır.

Huitzilopochtli'nin "babasız" doğumu ve düşmanlarını öldürmesi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Aztekler'in "yasal" bir
aristokrat soyun eksikliğini kapamak için konulan bir efsane olarak
görülmektedir. Huitzilopochtli'nin zaferini kutlamak için Büyük
Tenochtitlan Piramiti[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] efsanevi Coatepetl Dağı'nın
simgesi olarak inşa edilmiştir. En tepede Mezoamerikan tarımsal Yağmur
Tanrısı Tlaloc'un tapınağının yanında Huitzilopochtli'nin tapınağı vardı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] aşağıda da Coyolxauhqui'nin
parçalanmış cesedinin heykeli duruyordu. Aztekler böylece cesaret[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] gurur ve yıkıma odaklanan
savaşçı kültürleri için bir esin kaynağı yaratmışlardı.

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

(Solda) Aztekler'in Tenochtitlan başkentlerini kurmak için çıktıkları
efsanevi göç yolu. (Sağda) Çifte tapınaklarıyla Büyük Tenochtitlan
Piramiti.

Ancak eski Meksika'da en azından İÖ l. binyılda orta yayla havzalarının
kentli insanlarıyla kuzeyin kurak bölgelerinin kavimleri arasında
ilişkiler olduğu gerçeği vardır. Aztekler'in bu geniş bölgeden oldukları
düşünülebilir ve Aztekler kent hayat biçimine ne kadar alışmış olsalar
da[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] geçmişlerini tümüyle unutacak
insanlar değillerdi.

Bu nedenle Aztlân'ın araştırılması[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bir zamanlar Birleşik
Devletler'in güneybatı çölleri ile Meksika yaylaları arasında yaşayan
pek çok toplum arasındaki kültür tipinin araştırması ve bu insanların
eski ve çağdaş Meksika tarihine nasıl biçim verdikleri sorununun
araştırılması olarak görülebilir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://frmhaylaz.yetkin-forum.com
MyStery
Yönetici
Yönetici
MyStery


--Efsaneler-- - Sayfa 5 78979810
Mesaj Sayısı : 918
Tecrübe : 50070755
Teşekkür Sayısı : 2
Kayıt tarihi : 27/06/09
Yaş : 28
Nerden : Nereye :)

--Efsaneler-- - Sayfa 5 Empty
MesajKonu: Geri: --Efsaneler--   --Efsaneler-- - Sayfa 5 Icon_minitimeÇarş. Haz. 23, 2010 7:15 am

Ali Taşı Efsanesi

Yöre: Batı Trakya

Karyemiz Demircik'te[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] "Ali Taşı" isminde gayet
yüksek[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] uçurumlu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] üç-dört minare yüksekliğinde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] dimdik bir taş vardır.
Yüksekliği kadar genişliği de vardır.

Ali Taşı adını almasının sebebi: Çok eski
zamanlarda oralarda yabani keçi ve yabani tekeler varmış. Karyemizden
Ali isminde birisi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] birgün[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bir torba mısır unu ile
karışık tuz alıyor. Bir de uzun ve geniş bir de tahta alıyor. Doğru
taşın üstüne çıkıyor. Tahtanın bir ucuna doğru bir kilo kadar tuz ile
karışık mısır unundan döküyor ve tuzlu mısır ununu döktüğü tarafı
uçuruma doğru uzatıp[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] diğer boş olan tarafı bir taş
ile bastırıyor... Keçiler[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] tuzlu una gelip tahtanın
üstünden yürüyerek[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] uçurum tarafına geçtikleri
zaman[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ağır gelip aşağıya
düşüyor. Ali de aşağıda bıçak ile bekleyerek hayvan düştüğü zaman kesip[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yüzüyor ve evine götürüyor. Bu
işi çok defa yapıp tekrarlıyor. Bir çok defalar böyle hayvanları
öldürtüp beş minare yüksekten tahta ile beraber kırdırıyor.


Bu işi senelerce yaptıktan sonra bir gün yine
tahtayı yerleştirirken: "Yeter Ali Yeter.. Artık bırak bu işi...
Yeter..." diye bir ses işitiyor. Ali[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bu sesten korkuyor ve hemen
kaçıyor... Bu işi altı ay kadar terk ediyor... Altı aydan sonra yine
gidiyor... Bu sefer taşın üstünde tahtayı yerleştirirken kendi düşüp
parçalanıyor. Nâmı nişanı kalmıyor. O zamandan beri bu taşın ismi "Ali
Taşı" kalıyor.


Yer: Demircik Köyü-İskeçe
Kişi: Abdullah Dede
(Nokta[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] 7.10.1988[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] İskeçe)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://frmhaylaz.yetkin-forum.com
MyStery
Yönetici
Yönetici
MyStery


--Efsaneler-- - Sayfa 5 78979810
Mesaj Sayısı : 918
Tecrübe : 50070755
Teşekkür Sayısı : 2
Kayıt tarihi : 27/06/09
Yaş : 28
Nerden : Nereye :)

--Efsaneler-- - Sayfa 5 Empty
MesajKonu: Geri: --Efsaneler--   --Efsaneler-- - Sayfa 5 Icon_minitimeÇarş. Haz. 23, 2010 7:15 am

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Beyaz Yılan Efsanesi

Ülke: Çin

Beyaz Yılan Hanım (sözlük
anlamıyla: Beyaz Yılan Efsanesi)[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] herhangi bir yazılı formu
ortaya çıkmadan önce[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] sözel gelenekte yer edinmiş
bir Çin efsanesidir. Bugüne kadar Çin kültüründe defalarca[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] farklı şekiller ele alınmış[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] opera[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] film ve TV dizilerinin konusu
olmuştur.

Feng Menglong'un[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Ming Hanedanlığı dönemindeki
Jing Shi Tong Yan isimli eserinde yer alan "Leifeng Pagodası'nda Sonsuza
kadar Hapsolmuş Beyaz Yılan Hanım" hikâyenin kurgulanışının ilk örneği
gibi gözükmektedir.

Temelde hikâyenin konusu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bir hanım ile genç bir alimin
birbirlerine olan aşkıdır; fakat alim kadının aslında bir insan değil de
insan formundaki beyaz bir yılan ruhu olduğunu bilmemektedir. Alimin
ruhunu kurtarmak için araya giren bir Taoizm rahibi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yılanı Leifeng Pagodası'ndaki
derin bir kuyuya atar. Hikâyeye farklı versiyonlarda başka kahramanlar
da dahil olur[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] sevgililerin sonu farklı
sürümlerde farklıdır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://frmhaylaz.yetkin-forum.com
MyStery
Yönetici
Yönetici
MyStery


--Efsaneler-- - Sayfa 5 78979810
Mesaj Sayısı : 918
Tecrübe : 50070755
Teşekkür Sayısı : 2
Kayıt tarihi : 27/06/09
Yaş : 28
Nerden : Nereye :)

--Efsaneler-- - Sayfa 5 Empty
MesajKonu: Geri: --Efsaneler--   --Efsaneler-- - Sayfa 5 Icon_minitimeÇarş. Haz. 23, 2010 7:15 am

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Cangır Destanı

Ülke: Çin

“İki yaşında kimsesiz
kaldı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] üç yaşında savaşa
başladı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yedi yaşında da
herkesçe bilinen bir kahraman oldu.”

Bunlar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Çin’in Cangır
Destanı’nda anlatılanlardır.

Destan[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] 15. yüzyıl ile 17.
yüzyılın ilk yarısı arasındaki dönemde Moğollar’ın Oyrat kabilesinin
yaşadığı bölgede ortaya çıkmıştı. “Oyrat” kelimesi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Moğolca’da “ormanın kabilesi”
anlamına gelir. Oyratlar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Çin’in Xinjiang Özerk
Bölgesi’nde yer alan Altay Dağları’nda yaşamışlardı.

Destanın baş kahramanı Cangır[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] iki yaşındayken Mongus adlı
acımasız bir kabile reisinin saldırısında anne-babasını ve yuvasını
kaybeder. İntikam almaya karar veren Cangır[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] üç yaşındayken Arenzan adlı
doğaüstü güce sahip bir ata inerek düşmanlarla savaşmaya başlar. Cangır[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yedi yaşındayken kazandığı
başarılar nedeniyle Bomuba bölgesindeki halk tarafından Han seçilir.
Yenilgiyi kabul etmek istemeyen Mongus[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Bomuba hanlığına sık sık
saldırır. Cangır[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] 35 güçlü komutanı ve 8 bin
cesur askeriyle hanlığını korumayı başarır ve ismini Moğolların 44
hanlığına duyurur. Verdiği çetin mücadeleler sonucunda Cangır[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] olağanüstü yeteneğiyle bir
“İdeal Ülke” kurar. Ülkesindeki halk 25 yaşındaki gençliğini her zaman
korur[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] dört mevsimi her zaman
yemyeşildir ve her yer neşe doludur. Kış mevsimi yaşamayan bu ülke[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] her zaman bahar havasıyla
doludur; yaz olmayan bu ülke her zaman sonbaharın bolluğuyla geçinir.

Destanda şu satırlar yer alıyor: “Bomuba’da kış ve soğukluk yok[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] dört mevsim ilkbahar güneşiyle
parlar; acı ve ölüm yok[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] herkes gençliğini sonsuza
kadar korur; yoksulluk yok[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yalnızca zenginlik ve refah
var; kimsesiz çocuk ve dul yok[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yalnızca canlılık var; kargaşa
ve panik yok[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yalnızca mutluluk ve huzur
var; değerli hayvanlar dağlarda oynar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] sığır[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] koyun[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] at ve develer bozkırı
doldurur; rüzgarlar hafifçe eser[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yağmurlar toprağı besler.”

Bir uzun kahramanlık destanı olan Cangır Destanı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kahramanların kişiliklerinin
tasviri bakımından son derece başarılıdır. Örneğin[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Destanda Cangır’ın acı dolu
çocukluğu ve çetin mücadeleleri defalarca anlatılmakla[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] akıllı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] cesur[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yetenekli[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kabile üyeleri tarafından
candan sevilen ve ülkesi için her şeyini feda eden bir kahraman imajı
çizilir. Diğer bir örnek olarak büyük kahraman Hongur’la ilgili anlatımı
gösterebiliriz. Destanda Hongur hakkında şunlar anlatılıyor: Hongur[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] “Moğolların 99 özelliği”ni bir
arada toplar; bozkırlarda yaşayan kahramanların bütün seçkin
kişiliklerini sergiler; halkına sonsuza kadar sadık kalır[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] düşmanları nefret eder; dağ
kartalı gibi cesur[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] hiçbir zaman boyun eğmez ve
iradelidir; Bomuba için ölümü bile göze alır. Hongur için anlatılan bu
özellikler[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] aslında Moğolların
çalışkanlığı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kararlılığı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kahramanlığı ve savaşçı
karakterlerinin toplu ifadesidir.

Destanda Altay Dağları’nın görkemliliği ve Oyratların yaşam ortamı bu
milletin özellikleri katılarak ayrıntılı şekilde anlatılıyor. Bununla
birlikte destanda Moğolların özgün karakterleri ve estetik anlayışı da
açıkça görülebiliyor. Başka bütün destanlarda olduğu gibi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Cangır Destanı’nın milli
özellikleri de dil kullanımında kendini gösterdi. Destanda Oyratların
zengin halk konuşma dillerine[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] eski türkülerine[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] tebrik ve övgü sözlerine[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] deneyim ve atasözlerine yer
verildi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] aynı zamanda düz
anlatım[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] abartma ve benzetme
gibi yöntemlere de baş vuruldu. Örneğin destanın Cangır’ın düğünü
öncesiyle ilgili bölümünde “Cangır[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] evlenme teklifinde bulunan 49
kızı reddederek[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] 16 yaşındaki Prenses Aga
Şabdella’yı seçti” sözleri defalarca tekrarlandı.

Klasik Moğol edebiyatının zirvesi olan Cangır Destanı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] daha sonraki Moğol edebiyatı
üzerinde derin etki yaratmıştı. Cangır Destanı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bugün Çin hükümetinin
öncelikli himayesi altında bulunan kültür miras konumundadır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://frmhaylaz.yetkin-forum.com
MyStery
Yönetici
Yönetici
MyStery


--Efsaneler-- - Sayfa 5 78979810
Mesaj Sayısı : 918
Tecrübe : 50070755
Teşekkür Sayısı : 2
Kayıt tarihi : 27/06/09
Yaş : 28
Nerden : Nereye :)

--Efsaneler-- - Sayfa 5 Empty
MesajKonu: Geri: --Efsaneler--   --Efsaneler-- - Sayfa 5 Icon_minitimeÇarş. Haz. 23, 2010 7:15 am

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Çin Mitolojisi

Çin mitolojisine göre başlangıçta evren[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bir yumurtanın içindeydi.
Evrende ilkin sonsuz ve sessiz bir hiçlik varmış. Her yer karanlıklar
içindeyken[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ilk olarak Pengu (Pan
Ku) oluştu. Pengu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yumurtanın kabuğunu kırarak
dünyayı 18.000 yılda düzene soktu. Yumurtanın üst kısmı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yükselip gökyüzünü Yang'ı
meydana getirdi. Alt kısmı ise çökerek yeri Yin'i oluşturdu. Yin[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] dişi; Yang ise erkekti.
Birbirlerini tamamladılar. Bu iki gücün birleşimi dev bir yaratıcılık
etkisi doğurmuş ve sonuçta dünyanın ve varlıkların temelini
oluşturmuştur. Bu ikiliğin her parçası birbirine geçmekte[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] birbirini koşullandırmakta[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ayrı olamamakta[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] böylece karşıtlar arasındaki
birlik ve savaş oluşmaktadır. Yin ve Yang enerjileri[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] sürekli birlikte dans ederler
ve böylece kozmik dengenin uyumunu yaratırlar. Yin[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] soğuk[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] karanlık ve atıldır. Yang[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] sıcak[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] aydınlık ve hayat doludur. Bu
ikili[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] sonradan Feng shui'yu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] hayat enerjisinin akışını
anlatan yaşama sanatını ortaya çıkarmıştır.


Çin geleneklerine ve inanışlarına göre
yaşamın sürmesini sağlayan; “Yin - Yang” olarak adlandırılan iki
evrensel güç ve bu iki gücün etkileşiminin dengede tutulabilmesi
prensibidir. Evrendeki bu iki karşıt gücün varlığı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] var oluşun ayrılmaz iki
kutbudur ve bu iki kutup sayesinde “Denge” sağlanabilmektedir.
İnsanların vücudunda da bulunan bu iki karşıt gücün dengesi bozulduğu
zaman[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] hastalıklar
oluşmaktadır. Çin simgeleri arasında başı çeken "Yin -Yang"ta ortada
beyaz ve siyah daireler bulunur. İç içe olmaları[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bu ikiliğin düalitenin doğada
olduğuna işaret eder ki aynı zamanda eril olanın dişili[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] dişil olanın erili içinde
barındırdığına da dikkatimizi çeker.


Pengu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Yin ve Yangı oluşturduktan
sonra ölür. Öldükten sonra sol gözünden güneş[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] sağ gözünden ay[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kanından denizler[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] saçlarından ormanlar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] gövdesinden yeryüzü[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] son soluğundan da rüzgarlar
meydana gelmiş. Daha sonra çürüyen bedeninde kaynaşan böceklerden de
insanlar oluşur.


Zamanla gökyüzünün bir bölümü denizlere
düşerek insanlığı yok etti. Bunun üzerine Tanrıça Nü-kua[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yengeç elleriyle gökyüzünü
yukarıya kaldırdı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] denizleri yeniden sınırlarına
itti ve çamurdan yeni bir insan türü yarattı.


Yapısal birlik[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] evrensel cevher "Çi" aracıyla
gerçekleşmektedir. "Çi"[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bir enerji[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] “yaşam enerjisi” olarak izah
edilebilir. Çi'yi tek bir tanımla anlatmak mümkün değildir. Çin Tıp
anlayışına göre[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] tüm evrene yayılmış "Çi" adlı
bir enerji denizinin içinde yaşıyoruz. "Çi"[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] tüm canlılığın ölçüsü. Bir
insanın "Çi" enerjisi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] üç yoldan sağlanıyor; doğum
sırasında[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] soluduğumuz hava ile[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yediğimiz ve içtiğimiz
besinlerle.


Çin mitolojisinde Ejderlere büyük önem ve yer
verilmiştir. Mitolojiye göre "Long" adı verilen ejderlerin beş türü
mevcuttu: Tanrıların evlerini koruyan kutsal ejderhalar; rüzgar ve
yağmuru yöneten[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] aynı zamanda su baskınlarına
neden olan ejder ruhlar; denizlerin ve okyanusların derinliklerini
temizleyen doğa ejderleri; defineleri koruyan ejderler; ve beş pençeli
imparator ejderhalar. Taoizm'de ejderler[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yang ilkeleri taşırlar ve sık
sık su yada bulutlarla çevrilmiş olarak resmedilirler. Çin mitolojisinde
Long-wang'lar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yani Ejderha Krallar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Taoizmde mistik yaratıklar
olarak yerlerini almışlar. Yuan-shi tian-zong tarafından yönetilirler ve
yılda bir kere ona raporlarını sunarlar. Cenaze törenleri ve yağmurlar
üzerinde yargılama yetkisine sahiptirler. Eğer soylarından gelenlerin
cenaze törenlerinde talihsizliklerine neden olacak kadar hata yapılırsa[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Ejder Krallar dua etmeye
başlarlar. Aynı zamanda kuraklık ve kıtlık devrinde onlar yağmur
yağdırırlar.[1]
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://frmhaylaz.yetkin-forum.com
MyStery
Yönetici
Yönetici
MyStery


--Efsaneler-- - Sayfa 5 78979810
Mesaj Sayısı : 918
Tecrübe : 50070755
Teşekkür Sayısı : 2
Kayıt tarihi : 27/06/09
Yaş : 28
Nerden : Nereye :)

--Efsaneler-- - Sayfa 5 Empty
MesajKonu: Geri: --Efsaneler--   --Efsaneler-- - Sayfa 5 Icon_minitimeÇarş. Haz. 23, 2010 7:15 am

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]



Siyenpi (Siyempi) Destanı

2. yüzyılın ortasında büyük bir ün kazanmış
bir Siyenpi kahramanı olan ve adı Çin tarihlerinde Ta-şe-hoay diye geçen
Siyenpi yabgusu hakkında şu kısa destan vardır:


Mo-lo-heu adında bir Siyenpi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] cenup Kkunlarının ordusunda üç
yıl askerlik yaptı. Bu müddet arfında karısı bir çocuk doğurarak adını
Tan-şe-hoay koydu. Mon-lo-heu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yurduna dönüp çocuğu görünce
büyük bir öfkeye kapılarak kadını da[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] çocuğu da öldürmeye kalktı.
Kadınsa[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] birgün büyük bir gök
gürültüsünden korkarak göğe bakınca[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ağzına bir dolu tanesi
düştüğünü ve bundan gebe kalarak on ayda bu çocuğu doğurduğunu söyledi.
Mo-lo-heu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bu harikalı işe inanmış
görünmekle beraber çocuğun yüzünü görmek istemedi. Anası da onu gizlice
büyüttü. Çocuk 15 yaşlarına geldiği zaman[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] birgün kendi sürülerini
yağmaya gelen haydutlarla o kadar kahramanca çarpıştı ki[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] hemen büyük bir ün kazandı.
Yanına bir çok yiğit toplandı.


Siyenpilerin tarihi bir şahsiyeti olan
Tan-şe-hoey için söylenen bu destanda[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] öteki destanlara göre bir
zayıflık göze çarpmaktadır. Burada[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Siyenpi kahramanına harikulade
bir doğuş isnat olunmaktadır. Destanın fakir olmasının bir sebebi de[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] teşekkülünden hemen sonra[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Çin tarihçileri tarafından
tespit olunmuş olmasıdır. Bu yüzden destan[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] zenginleşmeden kağıda
geçirilmiştir. Bununla beraber[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bu destân[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bu şekliyle bugünkü Altay
Türklerinin Töles ve Mundus uruklarında yaşamaktadır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://frmhaylaz.yetkin-forum.com
MyStery
Yönetici
Yönetici
MyStery


--Efsaneler-- - Sayfa 5 78979810
Mesaj Sayısı : 918
Tecrübe : 50070755
Teşekkür Sayısı : 2
Kayıt tarihi : 27/06/09
Yaş : 28
Nerden : Nereye :)

--Efsaneler-- - Sayfa 5 Empty
MesajKonu: Geri: --Efsaneler--   --Efsaneler-- - Sayfa 5 Icon_minitimeÇarş. Haz. 23, 2010 7:16 am

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Asad'ın Öyküsü

Faslı genç kızın babası[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bir iplik eğiricisiydi .
İşleri iyi gittiğinden Akdeniz yolcuğuna çıkarken kızını da yanında
götürmüştü . İplikleri satmak istiyordu. Kızına da kendisine iyi bir
koca olabilecek bir koca aramasını söylemişti. Ancak Mısır yakınlarında
çıkan bir fırtına[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] geminin batmasına neden oldu.


Baba[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] öldü; kız ise karaya savruldu.
Perişan ve bitkin[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] önceki hayâlini hayâl meyâl
hatırlar bir halde kumların üzerinde yürüdü. Tâ ki dokumacı bir aile ile
karşılana dek. Onu aralarına alıp kumaş dokumayı öğrettiler. Nihayet
mutlu olmuştu. Ancak bir kaç yıl sonra Doğu’dan İstanbul’a doğru yol
alan köle tacirleri[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] onu kıyıda yakalayıp köle
pazarına götürdüler. Gemilere direkler yapan bir adam[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] işinde kendisine yardım edecek
köleler satın almak için pazara gitmişti. Kızı fark ettiğinde acıyıp
onu satın aldı ve karısına hizmet etmesi için eve götürdü. Ancak
korsanlar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yatırım yaptığı yük
gemisini çalınca; adam[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] başka köle alamadı. Kız[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] adam ve eşi; tüm direkleri
kendi kendilerine yapmak zorundaydılar.


Kız[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] dürüstçe ve çok çalışıyordu.
Adam[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kızın çok yetenekli
olduğunu düşündüğü için en sonunda ona özgürlüğünü bağışlayıp iş ortağı
yaptı. Bu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kızın çok hoşuna
gitmişti. Birgün adam[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ondan yaptıkları direkleri
Cava’ya götürürken eşlik etmesini istedi. Kız[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kabul etti. Ancak gemi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Çin kıyılarının açıklarında
tayfuna yakalandı. Kız[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yine garip bir kıyıdaydı ve
yine kaderine lânet ediyordu. “Neden hep bu kötü şeyler benim başıma
geliyor?“ diye soruyordu. Hiç cevap yoktu. Kumların üzerinden kalkıp
kıyıdan içerilere doğru yürümeye başladı.


Çin’de[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yabancı bir kadının ortaya
çıkıp imparator için bir çadır yapacağına dâir bir efsane vardı. Hiç
kimse[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] nasıl çadır
yapılacağını bilmediği için[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bütün halk ve birbirini
izleyen tüm imparatorlar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bu kehanetin sonucunu merak
ediyorlardı . İmparator[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] tüm yabancı kadınları saraya
getirmeleri için her şehre yılda bir kez ajanlarını gönderiyordu. Sırası
gelince kazazede kız da imparatorun huzuruna çıktı.


İmparator[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bir tercüman aracılığıyla ona
çadır yapıp yapamayacağını sordu. “Sanırım yapabilirim.“ dedi kız. Bir
ip istedi; ancak Çinlilerde ip yoktu. Bunun üzerine bir iplik
eğiricisinin kızı olduğunu hatırlayarak ipek isteyip iplik eğirdi. Kalın
bez istedi; ancak Çinlilerde kalın bez de yoktu. Bu yüzden
dokumacıların arasında geçen hayatını hatırlayarak çadır için kullanılan
türden bir bez dokudu. Çadır direği istedi; ancak Çinlilerde hiç yoktu.
Bu yüzden direk yapan adamdan öğrendiklerini hatırlayarak çadır
direkleri yaptı.


Bütün herşeyi hazırladığında[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] hayatı boyunca görmüş olduğu
tüm çadırları elinden geldiğince hatırlamaya çalıştı. En sonunda çadır
yaptı. Buna hayran kalan ve eski kehanetin gerçekleşmesinden çok
etkilenen imparator[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kızın tüm dileklerini yerine
getirdi. Kız[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yakışıklı bir prensle evlendi.
Çocukları ile birlikte Çin’de kaldı ve mutlu bir yaşam sürdü. Yaşadığı
şeyler[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] o anda berbat görünmüş
olsa bile[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] sonuçta mutluluğunu
bunlara borçlu olduğunu anlamıştı…
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://frmhaylaz.yetkin-forum.com
MyStery
Yönetici
Yönetici
MyStery


--Efsaneler-- - Sayfa 5 78979810
Mesaj Sayısı : 918
Tecrübe : 50070755
Teşekkür Sayısı : 2
Kayıt tarihi : 27/06/09
Yaş : 28
Nerden : Nereye :)

--Efsaneler-- - Sayfa 5 Empty
MesajKonu: Geri: --Efsaneler--   --Efsaneler-- - Sayfa 5 Icon_minitimeÇarş. Haz. 23, 2010 7:16 am

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Eski Bir Hint Efsanesi

Ülke: Hindistan

Çok eski bir Hint efsanesine göre bir
zamanlar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bütün insanlar birer
tanrıymışlar. Ama tanrılıklarını o kadar kötüye kullanmışlar ki[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] tanrılar başı Brahma[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] onların elinden tanrısal
güçlerini alıp[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] hiç bulamayacakları bir yere
gizlemeye karar vermiş. Böylece bütün sorun gizli bir yer bulmak olmuş.


Bir çözüm bulmak için toplanan küçük tanrılar
konseyi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] şunu teklif etmişler:
“İnsanın tanrısal gücünü toprağa gömelim.” Ama Brahma “Olmaz[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] insanoğlu toprağı kazıp onu
bulabilir.” demiş.


“Öyleyse onu okyanusların en derinine
atalım.” demişler. Brahma[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yine “Olmaz[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] çünkü er-geç insanoğlu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bütün okyanusların dibini
araştıracak ve kuşkusuz bir gün onu bulup çıkaracak.” demiş.


Küçük tanrılar demişler ki: “O zaman onu
gizleyecek bir yer bilemiyoruz! Çünkü yeryüzünde ya da denizin içinde
insanoğlunun günün birinde erişemeyeceği bir yer yok gibi.”


Brahma “Bakın[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ne yapalım… İnsanın tanrısal
gücünü kendi varlığının en derinine gizleyelim. Çünkü insanın aramayı
akıl edemeyeceği tek yer orası.” demiş.


Ve efsane şöyle biter: Ta o zamandan beri
insanoğlu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kendi içinde olan bir
şeyi bulmak için[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] dünyanın çevresini dolanmış[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] tırmanmış[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] dalmış[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kazmış[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] arayıp durmuş.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://frmhaylaz.yetkin-forum.com
MyStery
Yönetici
Yönetici
MyStery


--Efsaneler-- - Sayfa 5 78979810
Mesaj Sayısı : 918
Tecrübe : 50070755
Teşekkür Sayısı : 2
Kayıt tarihi : 27/06/09
Yaş : 28
Nerden : Nereye :)

--Efsaneler-- - Sayfa 5 Empty
MesajKonu: Geri: --Efsaneler--   --Efsaneler-- - Sayfa 5 Icon_minitimeÇarş. Haz. 23, 2010 7:16 am

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Mahabharata Destanı

Dünyanın en eski destanı; 10.000 Yıllık Nükleer
Savaş


"Bu günümüz[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] dünün düşünceleridir; şimdiki
düşüncelerimiz yarınımızı inşa edecektir; yaşamımızı düşüncelerimiz
yaratır."


Dhammapada "Mahabharata çok büyük ve
karmaşıktır ama 18 Yüzyıl öncesini çok net olarak açıklamaktadır."


Reader's Digest "Mysteries of the Unexplained"

"Bu öyküyü kuru bir çubuğa anlatsaydın[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yapraklanır ve köklenirdi."

Henry Michaux

Hindistan'ın ulusal destanı Mahabharata[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] aslında bir şiirdir ama çok
büyük ve karmaşık bir şiir külliyatı olarak düşünülebilir. Sözcük sayısı
"Mesnevi"den çok daha ötededir; ama büyük olasılıkla tek bir kişi
tarafından yazılmamıştır. Sanskritçe yazılmış olan Mahabharata[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] şimdiye kadar yazılan en uzun
şiirdir. "Stanza" denen yüz bin kıtadan oluşur; yani İncil'in 16 misli[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Ansiklopedi Britannica'nın
tamamı kadardır. Bazılarına göre MÖ 3.-5. Yüzyıl aralarında yazılmıştır[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bazılarına göre MS. 4.
Yüzyıl'da derlenmiş[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bazılarına göre ise çok daha
eskilerde 19-20.000 yıl evvel yazılmıştır. Hintlilere göre[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Mahabharata'da olmayan bir şey
hiçbir yerde yoktur. Batı dünyası[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bu inanılmaz dev destanı ancak[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] 18. Yüzyıl'dan sonra
tanımıştır; o da destanın sadece küçük bir bölümü olan 1785'de Londra'da
Charles Wilkins çevirisiyle yayınlanan
"Bhagavad-Gita"dır.

(Not: Bhagavad-Gita'nın tamamını web sitemizde okuyabilirsiniz.)

19. Yüzyıl'da doğubilimci Hippolyte Fauche[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] 200 kişilik bir ekiple tüm
destanı Fransızca'ya çevirmeye başladı ama ömrü vefa etmedi. Sonuçta
eksiksiz İngilizce çeviri ancak 20. Yüzyıl'ın başında yine Hintliler
tarafından Bombay'da gerçekleştirildi. Günümüzdeki en ilginç ve
inanılmaz Mahabharata olayı; Jean Claude Carriere[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Marie H. Estienne[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Peter Brook ve arkadaşlarının
16 yıl çabaladıktan sonra 1985'de ilk kez Avignon'da sahneye koydukları
"Mahabharata" adlı oyundur[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] oyun 9 saat sürüyor[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bazen üç gecede[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bazen bütün bir gün veya bütün
bir gecede oynanıp bitiriliyor[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] 16 ulusa mensup 25 oyuncu
sahneye çıkıyordu. Carrier[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] üç yıl süren sahnelemenin
sonucunda[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] farklı bir etkinin
oluştuğunu vurguluyordu; "...bu etki dünyanın üzerine çöken bir tehdit
miydi? Yoksa doğru eylemin gerçek anlamının inatçı araştırması mıydı?
Alın yazısıyla oynanan ince ve kimi zaman acımasız bir oyun mu?..."


(Can Yayınları/Mahabharata-1991)

Aynı ekip[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yorulmaksızın çalışarak[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] inanılmaz bir performans
sonucunda oyunu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bir film ve bir de TV dizisi
haline getirmeyi başardı. Ama biz Türkiye'de bunları göremedik; aklı
evvel film ithalatçılarımızla[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] TV yöneticilerimiz
hayatlarında duymadıkları evrensel bir kültürü elbette ki
algılayamadılar. Onların düzeyini "Yalan Rüzgarı" ile "Şaban"
belirlemekte; yani bilinçsiz servetle[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bilinçli cehaletin buluştuğu
nokta...

Dünyalılarla uzaylılar mı savaştı?

Sanskritçe'de "maha" büyük ve her şeyin toplamı
anlamına gelir; "bharata" ise komünyel bir isimdir veya bir bilgeliğin
tanımıdır. Daha öte metafizik yorumlarda sözcüğün "insan" anlamında
olduğu da söylenir; bu bağlamda "İnsanlığın Öyküsü" yazılmıştır.
Destanda anlatılan dev savaş[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] öncelikle klanlar arası bir
çatışma gibi görünse de[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] aslında tüm gezegenin
egemenliği yolunda bir kavgadır. Ama sonunda öyle bir savaş başlar ki[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] tüm evren yok olma
tehlikesiyle karşı karşıya kalır. Savaşta kullanılan silahlar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] hem dünyasal (ok[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] balta[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kılıç[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] mızrak gibi) hem de
tanrısaldır (ışınlar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] atomik silahlar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] uçan araçlar gibi)


Bir bakışa göre[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Mahabharata en eski bilim
kurgu örneğidir ve zeki canlılar arasındaki bir anlaşmazlığı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bir savaşı ve günümüz
teknolojisinin çok ötesinde silahların kullanıldığını anlatır.
Örneğin
bir bölümde içinde destanın kahramanlarından Krisnha'nın da bulunduğu
Vrishni'ler[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Salva adlı lideri bir güçle
kuşatırlar. Bunun üzerine zalim Salva[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] her yere gidebildiği Saubha
adlı arabasına binerek "yükselir" ve sayısız cesur Vrishni genciyle
beraber tüm bir kenti harabeye çevirir. Saubha adlı araç daha önceki
bölümlerde anlatıldığına göre savaşın yönetildiği bayrak gemisidir ve
Salva'nın kentinde bulunmaktadır yani oradan kalkıp[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] savaş alanına getirilmiştir.
Buna karşın Vrishni savaşçılarının da benzer silahları vardır; Pradyumna
adlı kahraman özel bir silah kullanır[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bu silah en yüksekteki
tanrıları dahi durdurmaktadır; silah için "savaş alanındaki hiçbir insan
onun oklarından kurtulamaz." tanımı yapılır ve Salva Krisnha'ya doğru
düşer[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Krisnha gökte Salva'yı
izlemeye başlar fakat Saubha adlı araç göklere özgün tanımla adeta
yapışmıştır. Krisnha tüm silahlarını durmaksızın fırlatır; roketler[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] misiller[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] mızraklar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] çiviler[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] savaş baltaları[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] üç yüzlü oklar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] alev püskürtücüler vb... Gökte
yüzlerce güneş ve ay belirir[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yüzlerce yıldız doğar. Ne gece
ne de gündüz vardır[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] zaman anlaşılamaz.

Radyoaktif ölümün reddedilmez tarifi;

Krishna'nın Salva'nın saldırılarını savuşturmak
için kullandığı silahların seslerinin anlatımı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] aynen günümüzdeki
anti-balistik roketlere benzemektedir; "Onları savuşturdum[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bir hayal gibiydiler. Hızla
vuran sütunları yolladığımda[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] gökler parladı ve parçalara
ayrıldılar. gökte büyük gürültüler oldu." Ve sonra Saubha'nın görünmez
olduğu anlatılır; sanki Krisnha hedefi hiç şaşırmayan akıllı bombalar
kullanmaktadır. Bu arada atılan bir okun "roketin" sesiyle
savaşçılar ölürler[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Salva'nın askerleri
"Danavalar" acı çığlıklar atarak yerlere düşerler[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] onları güneşe benzer
parlaklığı olan okların sesi öldürür.
Sauba[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kaçmak için saldırıya kalkışır[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] o zaman Krisnha[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] "özel ateş silahı"
kullanır bu silah güneş şeklinde halesi olan bir disk şeklindedir.
Ve disk Saubha'yı ikiye böler[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] "kent" gökten yere düşer ve
Salva ölür. Bu olay[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Mahabharata'nın sonudur. En
garip silahlardan birisi Pradyumna'nın kullandığı özel oktur[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bu okun öldürücü gücünden hiç
kimse[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] tanrılar dahi
kurtulamaz. Agneya'nın kullandığı silah ise[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] alevli ama dumansız ateş
okudur "Yoksa artık ok yerine [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ışın mı demeliyiz."


Derken savaş alanına birden bir karanlık
yayılır[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kimse çevreyi göremez
ama gece olmamıştır[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] vahşi bir rüzgar başlar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bulutlar kükrer[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] toz ve çakıl taşları
yağmaktadır[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] doğa dengesini yitirir[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] güneş gökte sallanmakta[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] dünya titremekte[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] korkunç silahtan yayılan
kavurucu sıcaklık[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] her şeyi yakmaktadır. Filler[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] alevler içinde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] çılgın gibi oradan oraya
koşuştururken[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] diğer canlılar buruşarak yere
düşmektedir[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] vahşi ışınlar gökten yağmur
gibi yağmaktadır. Ve ateş fırtınasının yanı sıra Gurkha'nın silahının
sesini duyanlar da ölürler. Bütün bunlar sanki nükleer bir patlamanın
yanı sıra radyoaktif çöküntünün birebir tarifi gibidirler. Gurkha'nın
çok hızlı ve güçlü bir Vimana'sı vardır; Vrishni'lerin ve Andhaka'ların
üç kentine uçar ve saldırır[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] evrenin tüm gücünü
taşımaktadır. Duman ve ateş sütunları fışkırtır[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] on binlerce güneş
parlaklığında ışınlar yayarak yükselir. Vimana'nın "demir şimşek" diye
tanımlanan süper bir silahı vardır[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] her iki aşiretten sayısız
insanı ve kentlerini küle dönüştürür. Cesetler tanınmayacak kadar
yanarlar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ölmeyenlerin saçları ve
tırnakları dökülür[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] çanaklar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] çömlekler kendi kendilerine
kırılırlar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yiyecekler zehirlenir.
Kaçmaya çalışan savaşçılar ve eşyaları küllerle yıkanmaktadırlar.


Nedir bu silahlar? Başka hiçbir mitolojide
böyle bir tanım yoktur[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yıldırımlar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] şimşekler vardır ama ötesi
yoktur. Bunu anlamak şu anda mümkün değil; umudumuz zamanla öğrenmek.
Destan'da anlatılan olaylar gerçek midir yani fiziksel midir? Yoksa
metafizikçilerin yaklaşımıyla simgesel midir? 1944 yılında Paris
Üniversitesi Hint Uygarlığı Enstitüsü'den Emil Senart'ın özgün çevirisi
olan
"La Bhagavad-Gita" böyledir.

(Ruh ve Madde Yayınları-1995)

Türkçe çevirinin önsözünde Ergün Arıkdal şöyle
der; "... o halde insan kendisiyle[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] maddenin hakimiyeti ile savaşa
hep devam etmelidir." Galiba ikisi de doğrudur. Yani Mahabharata[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] hem çok uzak geçmişte
kaybolmuş bir uygarlığı ve belki de yaşanmış en büyük savaşı anlatmakta[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] hem de dev bir ruhsal öğretiyi
içermektedir; bu öğreti Senart'ın tanımıyla "Rabb'in Ezgisi"dir.

Bilim ve Vimanalar

Asya ve Güney Asya kaynaklı çeşitli metinlerde
uçan araçların veya göksel cihazlardan söz edilir. Hint ve Çin halk
öykülerinde ve sanatçıların çizimlerinde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] göklerde seyahat etmek için
yapılmış araçlar yer almaktadır.
Kaynaklardaki farklılıklar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] dikkat çekecek kadar büyüktür.
Anlaşılmaz aygıtlar olduğu gibi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] temel uçuş prensiplerine göre
yapılmış ahşap araçlar da vardır.


Taoist masallar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] sık sık göklerde uçan
ölümsüzleri anlatırlar. Xian adlı bu araçları yöneten ölümsüzlerin özgün
ilahi güçleri vardır. Onlar tüylüydüler[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Tao rahipleri[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] onlara "Tüylü Rahipler-Yu Ke"
diyorlardı; "fei tian"; yani uçan ölümsüzler


Çin mitolojisinin sayısız yerinde raslanır.
Uçan araçlar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] belki de bir tür teknolojik
araçlardırlar; ama yönetenler acaba insan mıdırlar?


İkinci Yüzyıl'da yazılmış[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bir şiirde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] uçan dragonların yönettiği gök
arabalarından açıkça söz edilmektedir. Elimizde uçan araçların
yapımlarını ve gelişimini anlatan sayısız öykü vardır. Bunlardan yola
çıkarak olası kaynaklara giden ilginç ipuçlarına ulaşabiliriz. İşte bir
araştırma sonucu; 11. Yüzyıl'da Brihat Kath Alokasamgraha adlı bir
marangozun uçan bir araç yapmaya çalıştığını biliyoruz. Benzer bir öykü
Eski Yunan'da vardır; 7. Yüzyıl'dan kalma bir Yunan metninde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] mahkumları toplayan ve
konuşabilen uçan bir araçtan söz edilir. Bu araç[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] mekaniktir ve havada
durabilmektedir. Bu bilgileri Clive Hart'ın 1985'de Berkeley
Üniversitesi'nde yayınlanan 'The Prehistory of Flight' adlı kitabının
'çeşitli batı kaynaklarına göre uçan makinelerin kronolojik listesi'
bölümünde buluyoruz.


Uçmakla ilgili bilimsel onaylı en eski
kaynaklar oluşturulurken[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] insan yapısı kanatların
gelişimi temel disiplin olarak izlenmiştir ama bu doğru değildir;
Vimanalar bir yana antik Çin[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Kore ve Hint kaynaklarında
insan taşıyan çok daha karmaşık gök araçlarından söz edilmektedir.


Dr. Benjamin B. Olshin[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] "Mechanical Mythology: Private
Descriptions of Flying Machines as Found in Early Chinese[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Korean[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Indian[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] and Other Texts"


* "Rama İmparatorluğu olarak tanımlanan
devletin[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Kuzey Hindistan ve
Pakistan'daki geçmişi en azından 15.000 yıllıktır. Bu uygarlık çok büyük
bir nüfusa sahipti[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kültür düzeyi yüksekti[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kalıntılarına Pakistan'daki[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Kuzey ve Batı Hindistan'ın
çöllerinde rastlanmaktadır. Rama[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] "Aydınlanmış Rahip Kral" bu
kentleri yönetiyordu. Rama'nın 7 büyük kenti[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] klasik Hindu metinlerinde "7
Rishi Kenti" olarak geçer[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] antik Hint metinlerinde uçan
araçlara "Vimanalar" denmektedir. Destanlara göre[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Vimanalar iki katlıdır[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] daire biçimindedirler[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kubbelerinde bir giriş tüneli
vardır yani tam anlamıyla bir uçan daireye benzerler. Rüzgar hızıyla
uçarlar ve melodik bir ses çıkarırlar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Vimanalar'ın dört türü vardır[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] inanılmaz ama bazıları tabak
şeklinde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bazıları ise uzun
silindir şeklindedirler yani sigar gibidirler... Vedalar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] antik Hindu şiirlerdir;
bilinen en eski Hindu metinler olarak tanımlanırlar. Vimanalar çeşitli
şekil ve boyutlarda iki tür olarak anlatılır; 'Ahnihotra-vimana'nın iki
motoru veya sistemi vardır[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] 'Elephant-vimana" ise daha
gelişmiş bir araçtır. Ayrıca[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] "Kral balıkçı"[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] "İbis" adlı ve başka hayvan
adlarının da verildiği Vimana türleri de anlatılır. Göründüğü kadarıyla
Mahabharata[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bir atom savaşını bize
anlatıyor! Kaynaklarda bir izolasyon veya tahrifat yoktur; savaşlarda
fantastik silahlar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] uçan araçlar kullanılmıştır.
Bunlara epik Hint destanlarında çok sık raslanır. Hatta Ay'daki bir
savaşta yer alan "vimana-Vailix"den söz edilir. Kısacası atomik bir
patlamanın tüm etkileri ve özellikle de insanları öldüren radyoaktif
etki Mahabharata'da çok belirgindir; Mohenjo-Daro'daki Rishi kentini
geçen yaz kazan arkeologlar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] caddelerde yatan iskeletler
buldular[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bazılarının yumrukları
sıkılıydı sanki bir anda ölmüşlerdi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] en azından bir kıyametin
yaşandığı kesindi. Ve iskeletlerde tespit edilen radyoaktivite[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] en azından Hiroshima ve
Nagasaki düzeyindeydi. Daha ötede Mohenjo-Daro[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ızgara biçiminde planlanmış
mükemmel bir kenttir; su sistemi bugün Hindistan ve Pakistan'da
kullanılan düzeydedir. Antik kentin caddelerinde kalıntı olarak siyah
cam kümeler bulunmuştur. Bunların cam küreler olduğu sanılmaktadır ve
bulunan kil çömleklerin çok yüksek ısıyla eritildiği keşfedilmiştir.
Mahabarata'nın bir bölümü olan Dronaparva'da ve Ramayana'da özelikle
belirtilen küre şeklinde bir Vimana vardır. İnanılmaz bir hıza ulaşmakta
ve ardında büyük bir hava akımı bırakmaktadır. Hareketleri bir UFO
gibidir[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] her yöne gidebilir[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yön değiştirmesi ani çok
hızlıdır[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] son hızla giderken
aniden durup[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yine aynı hızla ters yöne
gidebilir. 'Samar' adlı başka bir Hint destanında Vimanalar; demir
makineler olarak tanımlanırlar ama yumuşaktırlar ve örgü gibi yüzeyleri
vardır; cıva ile şarj olurlar ve arkalarından kükreyen bir alev
püskürür. Daha da ilginci 'Samaranganasutradhara' adlı antik metinde
Vimanalar'ın nasıl yapıldığı anlatılır ama uygulanması için yeterli
çözümleme henüz yapılamamıştır; Cıva ile itici güç sağlanması olasıdır
ve denenmektedir[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] günümüzde Sovyet döneminin
bilim adamları tarafından Türkistan'da ve Gobi Çölü'nde kozmik
yön-bulucu araçların keşfedildiği söylenmiştir. Küresel olan bu araçlar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] cam ve porselenden yapılmıştır[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] konik uçlarının içinde bir
damla cıvanın bulunduğu belirlenmiştir." - D. Hatcher Childress[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] "Ancient Indian Aircraft
Technology-Anti-Gravity Handbook"

Ufoloji ve Vimanalar

* "Hindistan'ın Vedik edebiyatında Vimana
olarak tanımlanan uçan araçlarla ilgili tanımlamalar vardır. Bunlar
ikiye ayrılırlar; 1)İnsan yapısı olan ve kuş benzeri kanatlarla uçan
araçlar 2) Alışılmadık şekilleri olan ve insanlar tarafından yapılmamış
olan araçlar. İlk gruba giren araçlar orta çağ tarzında[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Sanskrit dünyanın mimarisine
uygun otomatif askeri kuşatma araçları ve diğer mekanik aygıtlarla eş
düzeydedirler. İkinci gruba giren araçlar ise[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Rig Veda[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Mahabharata[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Ramayana ve Purana'larda
tanımlanan UFO'ları anımsatan araçlardırlar. Vedik Evren Maya'nın ürünü
veya bir hayaldir ya da evrensel bir sanal gerçeklik olarak
düşünülebilir. Ana bilgisayarın görevi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] "pradhana" adlı geleneksel
enerjiyi sağlamaktır. Bu enerji Maha-Vişnu olarak bilinen ve sürekli
genişleyip yayılan İlahi Güç tarafından harekete geçirilir yani
Maha-Vişnu bir evrensel programcıdır. Aktif pradhana[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] enerjinin özel bir formu
olarak oluşur ve kaba maddeye dönüştürülür. Şiva'nın eşi Uma (aynı
zamanda Maya Devi olarak da bilinir)[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] sanal enerjinin tanrıçası veya
"yükleyici"sidir. Uma[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Ana Tanrıça olarak da bilinir[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kocası Şiva ise Hayallerin ve
Teknoloji'nin Efendisi'dir[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Şiva ile Mahabharata'da adı
geçen Salva arasında doğal bir ilişki vardır[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bu ilişkinin kökeninde
Salva'nın bir Vimana'ya sahip olma gayreti ve Maya Danava'ya sahip olma
arzusu vardır. O zaman[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Hayallerin Efendisi olacak ve
enerjiyi o üretecektir." - Richard L. Thompson[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] "Alien Identities"


* "Vimanalar'ın yapısı akla UFO'ların sürekli
değişen günlük doğasını getirmektedir[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yetenekleri geleneksel fizik
yasalarının ötesindedir. Carl Jung'un yorumunda UFO'ların niteliği bir
rüya alanındadır; bir yerde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] parlak ışıkları gözlemlemenin
tam ortasında ve zaman kavramı yitirildiğinde objektif ve sübjektif
bilinç arasında suçluluk başlar ve bozulma görülür. Araştırmalarım UFO
ilişkileriyle[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] dinler[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] metafizik mistizm[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] folklor[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] şamanik trans[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] migren ve hatta yaratıcı
imajinasyonlar arasında yakın bir ilişkinin ve benzerliğin bulunduğunu
gösteriyor. Benzerliğin içinde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] sabit imajlar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] olayların ardıllığındaki
tutarlılık ve genelde görülen alışılmadık "zirve deneyimi" niteliği
bulunur. Kaçırılma raporlarında da[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bu fenomenin paralelinde yer
alan olaylara raslanır. Örneğin[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] nahoş ama inanılmaz "bedensel
parçalanma" olayında olduğu gibi; bazen raporlarda kaçırılanların
anlattıkları[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Şamanların "ölüm-yeniden
doğum" trans deneylerine çok benzemektedir." - Alvin H. Lawson


* "Birkaç on yıl evvel batılılar tarafından
Güney Hindistan'daki bir tapınakta bulunan antik Sanskrit metinlere göre[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Vimanalar uçan tüm araçların
en üst noktasıydılar. İtalyan bilimci Dr. Roberto Pinotti 12 Ekim
1988'de Bangalore'da yapılan Dünya Uzay Konferansı'nda yaptığı konuşmada[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Hindu antik metinlerinde
tanrılarla[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kahramanlar arasında
yapılan bir savaşın anlatıldığını belirtti. Pinotti[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] metinlere bir destan olarak
bakılmamasını istiyor ve göklerde pilotların kullandığı silahlı uçan
araçlarla yapılmış bir savaşın açıkça anlatıldığına dikkat çekiyordu.
Kullanılan silahlar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] savunma ve saldırı
amaçlıydılar; yedi ayrı tipte mercek ve aynı sistemlerini
içermekteydiler. Örneğin pilotları 'kötü ışınlar'dan koruyan 'Pinjula
Mirror' bir 'Görsel Ayna' idi; 'Marika' adlı silahla düşman araçları
vuruluyordu. Sonuçta Dr. Pinotti bu antik silahların bugün kullandığımız
laser teknolojisinden çok farklı olmadıklarını iddia ediyor ve;
"Araçlarda 'Somaka[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Soundalike and Mourthwika'
adları verilen özel ısı emici metaller kullanılmış olmalı." diyordu.
Pinotti'ye göre[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] tanımlanan itici güç prensibi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] elektriksel ve kimyasal
olmalıydı ama güneş enerjisinin kullanımı da çok ileri düzeydeydi. Diğer
bilimciler Pinotti'nin kuramını daha ileriye götürerek[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] araçların bir tür 'cıva iyonlu
itici güç sistemi' ile çalıştığını varsaydılar. Pinotti[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Vimanalar'ın binlerce yıl önce
varolduklarını belirtirken[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] modern UFO'larla olan
benzerliğe de dikkat çekiyordu ama Hindistan'da unutulmuş bir uygarlık
vardı. Bu araştırmanın ve tartışmaların ışığında Hindu kökenli
Sanskritçe metinler daha iyi gözden geçirilmeli ve tanımlanan Vimana
modelleri daha bilimsel bir incelemeye tabi tutulmalıdırlar." - Nick
Humphries[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] "UFO Guide"


* "Hindistan[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Mysore'da bulunan Uluslararası
Sanskrit Araştırma Akademisi'nin direktörü olan G.R. Josyer[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] 25 Eylül 1952'de yaptığı bir
açıklamada[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] 7.000 yıllık
yazmalarda çeşitli tiplerde uçan araçların yapımlarının anlatıldığını
söylemişti. Bu özel yazma üç tip Vimana vardı; 'Rukma[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Sundara ve Shakuna'; yaklaşık
500 stanzada (dörtlük)[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] karışık detaylar veriliyor[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] metallerin seçimi ve
hazırlanması anlatılıyordu. Ayrıca yazmada[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] çeşitli Vimana türlerinin
parçaları tanımlanıyordu. Yazma 8 bölümdü ve bir hava aracının yapım
planlarının yanı sıra su altında da gidebilen veya bir duba gibi su
yüzeyinde durabilen Vimana planlarını da içeriyordu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bazı stanzalarda ise
pilotların nitelikleri ve eğitimleri anlatılıyordu." - Brad Steiger[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] "Worlds Before Our Own"

Mahabharata ve Vimanalar

* "Puspaku adlı araç güneşe benziyordu ve
kardeşime aitti[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] onu güçlü Ravan'dan almıştı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] uçuyordu ve mükemmeldi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] istenilen her yere gidiyordu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Lanka kentinin göklerinde
uçarken parlak bir buluta benziyordu." - Ramayana Destanı


* "Salva'nın uçan aracı çok gizemliydi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] gökte bazen görünüyor[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bazen de kayboluyordu. Yani
görünmeme yeteneği vardı; Yadu Hanedanı'nın savaşçıları bu garip aracı
bir türlü tam olarak algılayamadılar; bazen yerde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bazen gökte beliriyor sonra
birden bir tepeye veya bir ırmağın kıyısına konmuş olarak ortaya
çıkıyordu. Bu uçan harikulade araç[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] gökte bir ateş fırıldağı gibi
dönüyor ve bir an bile yerinde durmuyordu." - Bhaktivedanta[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Swami Prabhupada[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Krsna


* "Kralım; uçan araç mükemmeldi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] şeytan Maya tarafından
yapılmış ve bir savaş için gereken tüm silahlarla donatılmıştı. Hayal
edilemesi ve anlatılması imkansız bir araçtı; görünmezlik özelliğine
sahipti. Oturulan yerde koruyucu bir şemsiye ve serinletici güç vardı.
Mihrace Bai'nin çevresinde kaptanları ve kumandanları bulunuyordu;
geceleyin gökte yükselen bir ay gibi görünüyor[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] her yönü aydınlatıyordu." -
Swami Prabhupada Bhaktivedanta[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Srimad Bhagavatam


* "Pushpaka bir gök arabasıydı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] insanları Ayodhya kentine
taşıyordu. Gök bu harika uçan araçlarla doluydu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] gece karanlığında yaydıkları
sarımtırak göz kamaştırıcı ışık göğü aydınlatıyordu." - Mahavira of
Bhavabhuti (8. Yüzyıl'dan kalma bir Jain yazması)


* "Vata'nın arabası ne görkemli; gök gürültüsü
gibi ses çıkarıyor[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] göklere dokunuyor; parlak bir
ışığı var; kırmızı göz kamaştırıcı ve alev gibi; bir girdap gibi
dönerken[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] dünyanın tozunu
kaldırıyor." - Rig-Veda (Vata bir Aryan rüzgar tanrısıdır.)


* "Bir zamanlar Kral Citaketu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kendisine Tanrı Vişnu
tarafından verilen parlak ve ihtişamlı bir uçan araçla dış uzaya
yolculuk yapar ve Tanrı Şiva'yı görür... Oklar "ışınlar" Şiva tarafından
yollanır. Işınlar güneş benzeri bir küreden fışkırır ve içinde yaşanan
üç gök aracını kaplar ve o araçlar bir daha görülmezler." - Srimad
Bhagasvatam[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] VI. Canto[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Bölüm 3
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://frmhaylaz.yetkin-forum.com
MyStery
Yönetici
Yönetici
MyStery


--Efsaneler-- - Sayfa 5 78979810
Mesaj Sayısı : 918
Tecrübe : 50070755
Teşekkür Sayısı : 2
Kayıt tarihi : 27/06/09
Yaş : 28
Nerden : Nereye :)

--Efsaneler-- - Sayfa 5 Empty
MesajKonu: Geri: --Efsaneler--   --Efsaneler-- - Sayfa 5 Icon_minitimeÇarş. Haz. 23, 2010 7:16 am

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Ramayana Destanı

Ozan Valmiki tarafından yazılan Ramayana
destanı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] 24.000 beyit ve yedi
bölümden oluşmaktadır. Destan[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] üç büyük Hindu tanrısından
biri olan Vişnu'nun yeniden doğumlarından bahseder ve Prens Rama'nın
başından geçenleri anlatır.


Ramayana[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Yunan destanları ile
benzerlikler göstermektedir. İlyada gibi kaçırılan bir kraliçenin
kurtarılmasını; Odysseia gibi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bir kahramanın uzun bir gezi
boyunca yaşadığı maceraları anlatır. Odysseus'un Troya'dan İthaka'ya
yolculuğundaki gibi Rama da kuzeyden güneye Hindistan'da seyahat eder ve
sonunda Seylan'a ulaşır. Ramayana'daki tanrılar da Yunan ve Sümer
tanrıları gibi dünyaya iner ve kahramanlarla ilişki kurarlar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] onlara yol gösterirler; fakat
onların davranışlarını belirlemezler.

Destanın Bölümleri


  1. Bala Kanda (Çocukluk)
  2. Ayodhya Kanda (Ayodhya
    şehri)
  3. Aranya Kanda (Orman)
  4. Kişkindha Kanda
    (Kişkindha)
  5. Sundara Kanda (Güzel)
  6. Yuddha Kanda (Savaş)
  7. Uttara Kanda (Son)
Destan[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] uzak geçmişe açılan bir
pencereden eski Hindu kültürü[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] dini[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] toplumsal ve siyasal yaşamları
hakkında pek çok bilgiler verir.



Hala yaşayan bir gelenek olan Ramayana
birçokları için yaşayan dinsel inancın bir parçasıdır. Hintli çocuklar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] birçok Batılı çocuğun
masallarla büyütülmesine benzer bir biçimde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] destandan alınmış öykülerle
büyütülür. Ramayana'nın tamamı ya da bir parçası[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] dinsel festivallerde
törenlerin bir parçası olarak dramatize edilir[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kitapların ve filmlerin konusu
olmuştur.


Rama[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] güç ve erdemi; Sita[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] sadakati; Lakşmana[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kardeş sevgisini; Rawana ise
kötülüğü temsil eder. Ramayana'da Dharma[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kahramanların davranışlarında
önemli bir ölçü teşkil etmektedir.

1. Bölüm

Çok eski zamanlarda büyük bir kral olan
Dasa-Ratha[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Kosala krallığını
başkent Ayodhya'dan yönetiyordu. Pek çok meziyetleri ile çok uzaklardan
bile tanınmış ve halkı tarafından sevilen kral Dasa-Ratha'nın tek eksiği
ölümünden sonra krallığı yönetecek bir oğul idi.


Tanrılara adaklarda bulunmasına rağmen kralın
tüm duaları boşa çıkmıştı. Sonunda rahiplerine tanrılar için bir at
adamalarını söyledi. Rahipler kıvrak[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] zarif[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] güçlü ve muhteşem bir atı bir
yıl için serbest bıraktılar. At geri döndüğünde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Kral Dasa-Ratha'nın dört oğlan
babası olacağını söylediler.


Bu sırada yukarıdaki tanrılar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Brahma'ya; Rakşasa kralı hain
Ravana'yı şikayet ediyorlardı. Brahma[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] onları "Ravana'nın kendi
halkından ve yeryüzünün altında ve üstünde yaşayan her yaratıktan
korunmak için bana geldiği ve bu armağanı ona verdiğim doğru. Bununla
beraber oldukça ne insanlardan ne de hayvanlardan korunma istedi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] çünkü onlardan kötülük
gelmeyeceğini düşünüyordu. Bu nedenle hayvanlar ve insanlar tarafından
öldürülecek. Sabırlı olun ve görün." diyerek yanıtladı.


Brahma'nın konuşmasının üzerinden tanrılar
Vişnu'ya; "Sadece sen bize yardım edebilirsin. Kosala krallığına in ve
Kral Dasa-Ratha'nın dört çocuğu olarak dünyaya gelmeyi kabul et.
Ravana'yı insan olup yalnız sen yok edebilirsin." dediler


Bunu yapacağını söyleyen Vişnu şöyle devam
etti: "Tanrıça-karım Lakşmi de bana eşlik edecek ve dünyadaki ölümlü
karım olacak."


Kral Dasa-Ratha'nın üç karısı dört oğul
doğurdular. Önce Rama[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] sonra Bharata[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] daha sonra Lakşmana ve son
olarak Satrughna doğdu. Oğulları on altı yaşına geldiğinde bilginlerden
birisi Kral Dasa-Ratha'nın huzuruna gelerek ondan Ravana ve Rakşasalarla
savaşmak için oğlu Rama'nın yardımına ihtiyaçları olduğunu söyledi.
"Tanrılar Ravana'ya karşı güçsüzler[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ancak insanların en iyisi onu
yok edebilir ve o adam Rama'dır." diyen bilge adama[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Rama ve Lakşmana babalarının
duasını alarak eşlik etti.


Bilge adam Rama'ya Kral Canaka tarafından
yapılan adak törenine birlikte gelmesini söyledi. Bu büyük kral[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Toprak Ana ile evli ve
dünyadaki hayatın yok edicisi tanrı Şiva'nın çok önceleri atalarına
verdiği muhteşem bir yaya sahipti. Yukarıdaki tanrıların[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Rakşasaların[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] dünyadaki kralların ve
prenslerin hiçbiri bu yayı germeyi başaramamıştı. Bilge adam[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yayı germesini Rama'dan ister.
Kim bu savaş yayını gerebilirse[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kralın kızı Sita'yı
kazanacaktır.


Canaka'nın güçlü yayını kralın en güçlü
savaşçıları[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] silahı sekiz tekerlekli demir
bir savaş arabasında yavaş yavaş ancak getirebildiler. Rama büyük yayı
havaya kaldırdı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] onu gerdi ve o halde tuttu.
Daha sonra okçu konumu aldı ve ipi çekmesinin ardından bir gök
gürlemesiyle yay ikiye ayrıldı.


Rama ve Sita kutsal evlilik yemini için ayakta
beklerken Kral Canaka dedi ki: "Sita bu andan sonra senin sadık karın
olacak. Senin erdemini[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] mutluluğunu ve acını
paylaşacak. Üzüntüde ve sevinçte ona arka çık. Yaşam seni nereye
sürüklerse gölge gibi peşinden gelecek ve yaşamda olduğu gibi ölümde de
seninle olacak."

2. Bölüm

Tahtını[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] dört oğlu arasında kendisinin
ve Ayodhya halkının en sevdiği Rama'ya vereceğini düşünen Kral
Dasa-Ratha[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ülke önderleri
kurulunu toplantıya çağırdı ve Rama'nın kral olacağını söyledi. Rama
ideal bir erkek örneğiydi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] sadık[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bağlı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yumuşak[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] tüm savaş ve barış sanatlarını
bilen ve herkese karşı merhametli.


Her tarafından toplanan kalabalıklarla Ayodhya
kenti Rama'nın tahta çıkışını kutlamaya hazırlandı. Kral Dasa-Ratha
Rama'yı tahta oturttu ve çeşitli öğütlerde bulundu.


Kral Dasa-Ratha'nın kararına Bharata'nın annesi
bir anne sevinciyle seyrederken[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] nedimesi; "Bu senin en
üzüntülü günün olması gerekirken neden bu kadar mutlusun?" diye sordu.
"Rama[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Bharata'nın erdem ve
yiğitliğinden ürktüğü için erkek kardeşinin üzerine bir kurt gibi
atlayacak ve onu parçalayacak. Ve Rama'nın annesi ve karısı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] sana ve Bharata'nın karısına
köleymiş gibi davranacak."


Nedimenin sözcükleri bir yılanın zehri gibi
Bharata'nın annesinin yüreğine sızdı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yas tutmaya ayrılan odaya
girdi ve oranın soğuk zeminine uzanıp ağladı. Yaşlı kral onu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kökünden kesilmiş yeni
filizlenen bir asma gibi yerde yatarken buldu.


Karısı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kraldan yıllar önce Rakşasalar
onu acılı bir biçimde yaraladıklarında ona baktığını ve hayatını
kurtardığını hatırlattı. Şükran borcu olarak[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] verdiği iki ödül sözünü şimdi
yerine getirmesini istedi. Birincisi Rama'nın yerine Bharata'nın tahta
çıkmasına izin vermesi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ikincisi ise Rama' nın on dört
yıl boyunca vahşi ormanlarda bir münzevi olarak yaşamasını sağlaması.


"Dürüstlüğü ve erdemliliğiyle tanınan siz[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] eğer bana verdiğiniz sözden
dönerseniz[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] dünya hayatınızı
kurtaran sevgili karınıza ne kadar az değer verdiğinizi görecek. Dünya[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] benim kırık bir kalpten ölmeme
neden olduğunu bilecek. Bharata için krallık[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Rama için sürgün diliyorum.
Başka hiçbir şeyi kabul etmem."


Ertesi sabah[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] taç giyme gününde Rama[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] babasına gittiğinde
Bharata'nın annesini kralın yanında otururken buldu.


Bharata'nın annesi yıllar önce kralın ona söz
verdiğini ve Kral Dasa-Ratha kutsal sözünden vazgeçemeyeceğini söyler.
"Eğer dürüst ve sadık bir oğulsan[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Dharma'ya bağlı olmalısın.
Eğer babanın onurunu kurtarmak istiyorsan[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] hemen burayı terk et ve
gelecek on dört yıl boyunca vahşi ormanlarda bir münzevi olarak yaşa."


Bu sözleri büyük bir gönül rahatlığıyla kabul
eden Rama. "Umarım benim yolculuğum senin kalbine huzur getirir baba"
diye yanıtladı. Genç ve sadık Lakşmana karşı çıkmasına rağmen Rama
"Kuşkusuz bu sefer orman benim kaderimin bir parçası. İyi bir oğuldan
beklendiği gibi babama itaat ederek onurumla yaşayacağım. Dharma yolu
budur" diyerek yanıt verdi.


Sita ise Rama ile birlikte sürgüne gideceğini
söyledi. "Sensiz ben bir hiçim. Senin sürgünün benim de sürgünüm olacak"


"Ben de sana eşlik edeceğim." dedi Lakşmana.
Rama[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Lakşmana ve Sita
sürgüne birlikte gittiler. Rama'nın yolculuğunun beşinci gününün akşamı
ihtiyar kralın kalbi kederinin yükünü kaldıramadı ve kral öldü ve
kraliyet askerleri Bharata'yı çağırmak üzere gönderildi.

3. Bölüm

Satrughna'nın eşlik ettiği Bharata[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yedinci gün Ayodhya kentine
vardı ve hemen annesini görmeye gitti. Annesi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Rama'nın ayrılmasıyla ilgili
gerçeği anlattı. Bharata ise "Eğer Rama seni sevmiyor olsaydı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] seni annelikten reddederdim.
Senin haince planlarına karşı babamın krallığını yönetmeyeceğim. Kaderin
hem bu yaşamda ve hem de gelecek yaşamda sana üzüntü getirecek. Bu
korkunç iş nedeniyle sürülmeyi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] asılmayı ya da yakılmayı hak
ediyorsun." diyerek yanıt verdi.


Bharata tahtı reddetti ve Rama'yı bulmak için
büyük ormana doğru yolculuğa çıktı. Yolculuk sırasında Bharata[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bir bilgeye rast geldi. Bu
bilge[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Bharata'ya; "Kader
insanı yabancı ve önceden kestirilemeyen yollara sürükler. Rama'nın
sürgünü nedeniyle anneni kınama. Onun sürgünü insanların ve tanrıların
iyiliğinedir. Sabırlı ol ve Dharma'ya sadık kal!" diyerek öğüt verdi.


Bharata ve arkadaşları Rama'yı bulduklarında
Rama[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Bharata ve Satrughna'yı
kucakladı. Bharata'ya[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] neden orman evimde aradığını
sorduğunda Bharata gözyaşları içinde kral olan babalarının öldüğünü
söyledi. Rama'dan[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] birlikte Ayodhya'ya dönmesini
ve Kral Dasa-Ratha'nın en büyük oğlu olarak Kosala krallığını
yönetmesini istemesine karşın Rama bunu kabul etmedi.


"Bharata[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yapmamı ne kadar istesen de
seninle Ayodhya'ya dönemem çünkü babamın ve kralın buyruğuna karşı
gelemem[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ölmüş olsa bile ona
verdiğim sözü bozamam. Dharma yolu budur." diye yanıtladı.


Bunun üzerine Bharata[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Rama'dan altın sandaletlerini
istedi. "Onları[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] senin yokluğunda Ayodhya
tahtına koyacağım. Bana cesaret verecekler ve senin için krallığımızı
koruyacaklar. Bundan sonraki on dört yılı münzevi olarak geçireceğim[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] krallık sarayında yaşayacağım[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ama senin gibi giyinip
yiyeceğim. Eğer bu sürenin sonunda dönmezsen[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] cenaze ateşi yakıp alevlerinde
ölmeye kararlıyım."


Rama[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Sita ile Lakşmana[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] önceleri yol iz olmayan
ormanda dolaşmaları sırasında vahşi ormanları kendine ev edinmiş
münzevilerden güçlü ve bilge birisine rastladıklarında bilge dedi ki:
"Rama[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] sen kahraman birisin
ancak bu ormanda bile savaş silahlarına ihtiyacın olur." Ardından ona
Vişnu'nun yayını[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Brahma'nın parlayan okunu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] İndra'nın sivri uçlu oklarla
dolu büyük okluğu ve son olarak da[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] cilalanmış altın bir sandığın
içerisinde altın kabzalı bir kılıcı verdi.


"Onları sürekli yanında taşı." diye devam etti
bilge[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] "Çünkü onlara sık sık
ihtiyacın olacak. Bu barış dolu ormanda[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] gece boyu ava çıkmış kötü
yürekli Rakşasalara rastlayacaksınız. Dualarımızı engelleyen ve kutsal
mekanlarımızı kirleten bu yaratıklara karşı bizi ancak siz
savunabilirsiniz."

Rama[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Sita ve Lakşmana[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] münzevileri[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] geceleri avlanan Rakşasaların
saldırılarına karşı koruyarak on yıl boyunca ormanda yaşadılar.


Rakşasaların kralı Ravana'nın kız kardeşi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] orman evine rastlayıp Rama'yı
görüp ona aşık olana kadar her şey yolunda gitmişti. Rama'ya kim
olduğunu sorduğunda Rama[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ormanda kalışının nedenini
açıkladı. Ardından genç kıza kendisi hakkında sorular yöneltti.


O da şöyle yanıtladı: "Lanka kralı Ravana benim
erkek kardeşlerimden biridir. Çoğunlukla bu ormanda erkek kardeşlerimle
birlikte dolaşırız[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] fakat sana olan aşkımdan
onları kendi işleri peşinde bıraktım. İnsan olan karını bir yana bırak; o
sana benim kadar değerli bir eş olamaz! Rakşasalar insan etiyle
beslenirler. Hiç güç harcamadan karını ve erkek kardeşini
öldürebilirim."

Rama; "Kocan olarak evli bir adamı istemezsin"
diye yanıtladı. "Bunun yerine erkek kardeşim Lakşmana'yı dikkate
almalısın."


Ravana'nın kız kardeşi Lakşmana'ya
yaklaştığında[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Lakşmana güldü "Kuşkusuz
benimle tatmin olamazsın. Ben Rama'nın kölesiyim. Soylu bir kandan olman
nedeniyle bir kölenin karısı olmak istemezsin değil mi?"


Bu sözler üzerine; aşkına karşılık bulamayan[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] onuru kırılan genç kız[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Sita'nın üzerine saldırdı.
Hızla kılıcını çeken Lakşmana savunmaya fırsat vermeden genç kadının
burnunu ve kulaklarını kesti. Kız kardeşlerinin kanlı yüzünü
gördüklerinde intikam için[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] 14 Rakşasalık bir grup
gönderdiler. Rama[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] oklarıyla tümünü öldürdü.
Kızgınlıktan kuduran kardeşler[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] daha sonra her biri Rama'nın
cesâreti kadar zâlim olan 14.000 Rakşasalık bir güç topladılar.


Yüreğinde korku izi olmadan dimdik duran Rama[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Ravana'nın erkek
kardeşlerinden biri olan önderlerini canlı bırakarak on dört bin cinin
tümünü öldürdü.

4. Bölüm

Ravana[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] erkek kardeşinin öldüğünü ve
tüm ordusunun yok edildiğini duyunca Sita'yı ele geçirerek Rama'yı
mahvetmeye karar verdi. Danışmanı Mariça karşı çıkmasına rağmen Ravana;
"Rama sadece bir insan ve tüm insanlar Rakşasalar için kolay bir
avdırlar. Ya bana yardım edersin[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ya da hayatını tehlikeye
atarsın. Benim krallığımda korkaklara yer yok!" diye yanıtladı.


Bunun üzerine Mariça Sita'yı kandırarak ele
geçirmek için bir plan hazırladı. Kendisini[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] safirden boynuzları ve çiçek
yaprakları gibi yumuşak derisi olan[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] altın ve gümüşten çok güzel
bir ceylana dönüştürdü. Sita[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] güzel yaratığı gördüğünde
büyülendi ve Rama'dan ceylanı kovalayıp ve ele geçirmesini istedi.


"Dikkatli ol Rama!" diye uyardı Lakşmana.
"Hiçbir gerçek ceylan bu kadar güzel olmaz. Bu yaratık kılık değiştirmiş
bir Rakşasa olmalı!" Rama yanıtladı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] "Eğer bu yaratık gerçek bir
Rakşasa ise[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] o bizi tehdit etmeden önce onu
öldürmek zorundayım."


Mariça[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] uzun ve yorucu bir takiple
Rama'yı ormanın derinliklerine çekti. En sonunda yay menziline
girdiğinde; Rama[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bir okla hayvanı öldürdü.
Mariça[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ölü bir halde yatarken
kendi haline döndü. Ravana'ya[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] son bir yardım çabasıyla
sesini Rama'nın sesine dönüştürdü ve bağırdı: "Lakşmana! Yardım et!
Yardımdan yoksun[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bu ormanda ölüyorum!"


Rama[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bu sözleri korku ve yaklaşan
felaket duygusu içinde duydu ve hemen eve doğru yola koyuldu.


Sita'nın; "Lakşmana[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yardım etmek için hemen
gitmelisin." demesine rağmen Lakşmana; "Bu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] zekice bir Rakşasa hilesi
olmalı.." diyerek karşı çıktı. Sita ise[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kızgın bir şekilde; "Sen[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] insan kılığındaki kötü bir
canavar olmalısın.Yüreğin bir taş kadar kadar sert. Eğer ihtiyaç duyup
seni yardıma çağırdığında gitmeyeceksen[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Rama'yı iddia ettiğin kadar
seviyor olamazsın."


"Tamam Sita. Dilediğin gibi yapacağım. Akıllı
bir hile aklını karıştırdı. Dilerim ormanın koruyucu ruhları ben yokken
seni korur ve dilerim Rama'yı kısa zamanda yanında görürüm!"


Yakınlarında gizlice onları dinleyen Ravana[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kendini kutsal bir münzeviye
dönüştürerek[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bir elinde asa diğer elinde
dilenci kasesiyle Sita'ya göründü.ve şöyle dedi: "Neden tehlikeli
hayvanların dolaştığı ve korkunç Rakşasalarm kuytu ormanda avlandıkları
bu ıssız ormanda yaşıyorsun? Ben göründüğüm gibi dindar bir münzevi
değilim. Ben Ravana'yım[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Lanka'nın ve korkusuz
Rakşasaların kralı."


Sita[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] öfkeyle reddetti; ancak
sözleri Ravana'yı yıldırmadı. Yeniden canavar şeklini alıp[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bir eliyle Sita'nın saçlarını[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] diğer eliyle bedenini yakaladı
ve gökyüzünü aşarak onu uzak krallığına götürdü. Bir hayat belirtisi
görmek için aşağıdaki araziyi gözleriyle tarayan Sita[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bir dağın doruğunda oturan bir
grup maymunlara gizlice mücevherlerini peçesini attı.


Rama[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Lakşmana ile eve ulaşınca en
büyük korkusunun gerekleştiğini gördü. Ormanları[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] dağlan[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ovaları aradılar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ama başaramadılar. Bu
sırasında ağır yaraladıkları bir Rakşasa onlara Büyük Maymun Kral
Sugriva ve arkadaşlarından yardım isterlerse Sita'yı bulabileceklerini
söyledi. Onlar da şekil değiştirebilirler ve bütün cinlerin nerede
bulunacaklarını bilirlerdi.


Bunun üzerine Rama[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] maymunların kralı Sugriva'yı
arayıp buldu. Maymun kral Sugriva[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Sita'nın altın peçesini ve
mücevherlerini Rama'ya uzattı. Rama[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Kral'dan Sita'yı bulmak için
yardım istedi.


Maymun kral: "Dünyanın her tarafından
maymunları çağırırım. En çok rüzgarın oğlu Hanuman'ın yeteneğine
güveniyorum. Göklere sıçrayıp dünyadaki her yere ulaşacak kadar
güçlüdür; onun gücü[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] cesareti ve aklı kadar
büyüktür."


Maymunlar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] dört gruba ayrıldılar ve
Sita'yı aramak için dünyayı taradılar. Ravana'nın[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] üç yüz mil genişliğindeki
okyanusun öte yakasındaki bir ada olan Lanka'da yaşadığını öğrendiler.
Hanuman[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] olağanüstü gücünü
kullanarak bu büyük su kütlesinin üzerinden atladı.


Daha sonra[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kendini kediye dönüştürdü ve
göze çarpmayan biçimiyle altın duvarlı kente girdi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kent sokaklarında gizlice
dolaştı. Sita'yı ormanın derinliklerinde buldu; bir grup dişi Rakşasa
onu bekliyordu. Hanuman bir ağacın yapraklı dallarının arasına saklandı
ve sessizce bekledi. Ravana'nın Sita'ya yaklaşıp[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] onu kabul etmesi karşılığında
iktidar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] zenginlik ve rahatlık
vaat edişini izledi.


Ravana ayrılır ayrılmaz Sita[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Hanuman'ın saklandığı ağacın
altına sığındı. Sita ilk önce Hanuman'ın başka bir şekle bürünmüş bir
Rakşasa olduğunu sandı. Ancak ona Rama'nın mühür yüzüğünü verince[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Hanuman'a Rama ile ilgili
sorular sordu.


Hanuman[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] geri döndüğünde Rama da
Sita'nın hala hayatta olduğunu öğrenince canlandı. Büyük bir grup
maymunla güneye[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] büyük denize doğru yola
çıktılar.

5. Bölüm

Hanuman[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] denizden geri dönmeden önce
Lanka kentinin büyük bir bölümünü yakmıştı. Ravana[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bunun öcünü nasıl alacaklarını
tartışmak için önderleri topladı. Rakşasalann en güçlü savaşçısı olan
Kumbha-karna[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] her zamanki uykusundan uyandı
ve şöyle dedi: "Ravana[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Sita'yı kaçırmak çok saçma bir
davranıştı ve toprağımıza gereksiz bir çekişme getirdi. Ama seni
desteklemeye devam edeceğim. Çünkü benim kardeşim ve kralımsım."


Ravana'nın en genç erkek kardeşi Vibhişana ise
daha sert eleştirerek Rama'nın haklı bir nedeni olduğunu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Ravana'nın ise haksız olduğunu
söyledi. "Hakkı yanına alan bir savaşçının iki misli silahı vardır.
Sana Sita'yı Rama'ya geri' vermeni ve bu çirkin davranışım temizlemeni
öneririm. Bizi kesinlikle yok edecek bir savaşı böylece
engelleyebiliriz."


Ravana öfkeyle karşı çıktı."Eğer kardeşim
olmasaydın bu söylediklerin için seni öldürürdüm. Benim kanımdan olduğun
için derhal krallığımı terk etmeni emrediyorum. Rama'ya katıl[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] zaten kalbin onunla beraber!"


Vibhişana: "Tehlikeyi göremiyorsun ve
kendilerine yontarak tatlı sözlerle seni yanlış yönlendirenlere
uyduğunda uğrayacağın büyük kıyımı fark edemiyorsun." diyerek Ravana'yı
terk etti ve denizin üzerinden uçup önemli bir danışman olarak Rama'ya
ve maymunlara katıldı. Rama[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yardımına karşılık olarak
Ravana'yı öldürünce Lanka'nın krallığını ona vereceğini vaat etti.
Maymunlar kaya ve ağaçları toplayıp denize yerleştirdiler ve bu büyük
mesafede bir köprü oluşturdular. Ravana'nın düşmanları köprüyü geçti ve
savaş başladı.


Çarpışma hem gündüz hem gece sürdü[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] çünkü geceleri Rakşasalann
saldırganlıkları artıyordu. İki tarafın gücü birbirine denkti. Ravana
galibiyetten öyle emindi ki[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] erkek kardeşi büyük savaşçı
Kumbha-karna'nın savaşın büyük bir bölümünde uyumasına izin verdi;
Ravana[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] arabasının içinde savaş
alanında savaşarak Rama[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Hanuman'ın sırtına çıkıp
Ravana'nın savaş arabasını parçaladı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Rakşasa'nın tacını ikiye böldü
ve bir okla onu ağır şekilde yaraladı.


Ancak Rama[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Ravana'yı öldürmedi ve şöyle
dedi: "Savaşamayacak kadar zayıfsın; Lanka' ya dön ve dinlen. Gücünü
yeniden topladığında ikimiz yeniden savaşırız. O zaman sana gerçekten ne
kadar güçlü olduğumu göstereceğim."


Ravana[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] her zamanki gibi derin bir
uykuda olan erkek kardeşi Kumbha-karna'yı yardıma çağırma zamanının
geldiğine karar verdi. Kumbha-karna bir seferde on aya yakın uyur ve
yalnızca tıka basa yemek yemek için kalkardı. Bu nedenle Rakşasalar bu
büyük yaratığa[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] önce bir yiyecek dağı
hazırladılar:


Onu uyandırmaya çalıştılar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] on bin Rakşasa hep bir ağızdan
bağırdılar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bin davul çaldılar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bedenine büyük tahta sopalarla
vurdular; ama Kumbha-karna hala uyanmıyordu. Sonra kulaklarını
ısırdılar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] üzerine kazanlarca su
boşalttılar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bin fili üzerine saldılar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] mızrak ve topuzlarla onu
yaraladılar. Sonunda Kumbha-karna uyandı.


Devasa Rakşasa altın savaş giysisini giyip
maymunlara doğru ilerlediğinde maymunlar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bu hareket eden dağdan panik
içinde kaçtılar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] çünkü Kumbha-karna yakaladığı
her şeyi yiyip yutuyordu. Rama[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Hanuman ve maymunlar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bir dağın tepesinden büyük
kayalar ve ağaçlar fırlatmalarına rağmen[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] silahları dev Rakşasa' nın
metal giysisine çarpıp parçalanıyordu. Bu arada Kumbha-karna güçlü
mızrağının her darbesinde yüzlerce maymun öldürüyor ve bir seferde yirmi
veya otuz maymunu yiyordu; güçlü ağzından kan ve yağ damlıyordu.


En iyi maymun önderini yaraladıktan sonra
Lakşmana ile karşılaştığında Kumbha-karna; "Seninle savaşmaya niyetim
yok[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Rama ile ölümüne
savaşacağım." dedi.


Rama[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Kumbha-karna ile savaşırken
öldürücü ateşli oklar yolladı. Devin iki kolunu attığı iki okla kopardı.
İki bacağını da keskin uçlu iki disk fırlatarak kopardı. En sonunda
İndra'nın müthiş okunu devin boynuna yolladı. Ok giysisini parçalayıp
omuzlarından başını ayırdı.


Bu büyük karşılaşmayı göklerden izlerken[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] daha önceden Rama'ya sivri
uçlu oklarla dolu torbasını veren tanrıların kralı İndra; "Şimdi de ona
göklerde yapılmış bir altın savaş giysisi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bana ait ve benim sürücümün
kullandığı atların çektiği altın savaş arabamı vereceğim." dedi.


Ravana'nın oklarından bazılarının kızgın alev
saçan yivleri vardı ve tıslayan zehirli yılanlara dönüşüyordu. Bunların
karşısında Rama[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Vişnu'nun yayını oklarını
kullanıyordu. Çünkü bu oklar kuşlara dönüşüyor ve Ravana' nın
oklarındaki yılanları yiyorlardı. İndra'nın güçlü oklarıyla Rama[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Ravana'nın on başını teker
teker kesti[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ama her başı kestiğinde yerine
yeni biri geliyordu. En sonunda Rama[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Brahma'nın parlayan okunu
çekti[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Ravana'nın kalbini
parçalayıp onu öldürdü.


Vibhişana[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Ravana'nın ölüm yasını
tutarken[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Rama ona şöyle dedi:
"Ravana dünyanın en büyük savaşçılarından ve kahramanlarından biriydi.
Tanrıların kralı İndra bile ona karşı duramadı. Böyle savaşçılar
savaşırken ölürse onların yası tutulmamalı. Çünkü onlar onurlarıyla
ölmüşlerdir ve hiçbirimiz ölümden kaçamayız"


Sita'ya geldiğinde Rama şöyle dedi: "Sen
kocasından başka bir adamla yaşamış olan bir kadının lekesini
taşıyorsun. Ravana sana baktı ve sana dokundu. Kiminle istersen onunla
yaşayabilirsin ama benimle yaşayamazsın."


Sita; "Onursuzluğun gölgesi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] masum bir kadının üzerine
düşerse; hak ettiği onuru yeniden kazanmanın tek yolu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yanarak ölmektir. Lakşmana[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] eğer beni seviyorsan[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bana bir cenaze ateşi hazırla
ve onu yak. Adıma sürülen bu lekeyle yaşamaktansa ölmeyi yeğlerim."
dedi. Alevlerin önünde dururken Sita: "Eğer düşünce ve davranışta sadık
ve dürüst olmuşsam ve eğer Dharma'ya hayatım boyunca bağlılığımla
lekesiz yaşayabilmişsem[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bu ateş benim adımı savunsun."
Ateşe girdi ve gözden kayboldu.


Tanrılar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] altın arabalarıyla göklerden
indiler ve Brahma şöyle dedi: "Rama[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] daima yaşayacak olan büyük
tanrı Vişnu'nun dünyadaki görünüşüdür. Artık Ravana'yı öldürdüğüne göre
ilahi biçimine girip göklere geri dönebilirsin. Çünkü insan biçimine
girmeni gerektiren görevini yerine getirdin." Alevler aralandı ve ateş
tanrısı Agni sadık Sita ile birlikte göründü. Alevler ona dokunmamıştı.


Böylece Rama[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Lakşmana ve Sita[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] on dört yıldan sonra
Ayodhya'ya döndüler. Rama ve Sita[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Ayodhya'nın kral ve kraliçesi
oldular ve krallıkları Kosala'yı on bin yıl yönettiler.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://frmhaylaz.yetkin-forum.com
MyStery
Yönetici
Yönetici
MyStery


--Efsaneler-- - Sayfa 5 78979810
Mesaj Sayısı : 918
Tecrübe : 50070755
Teşekkür Sayısı : 2
Kayıt tarihi : 27/06/09
Yaş : 28
Nerden : Nereye :)

--Efsaneler-- - Sayfa 5 Empty
MesajKonu: Geri: --Efsaneler--   --Efsaneler-- - Sayfa 5 Icon_minitimeÇarş. Haz. 23, 2010 7:19 am

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Vishõu Puràõa'dan İki Efsane

Doç. Dr. H.Derya CAN

A.Ü. Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Doğu
Dilleri ve Edebiyatları Bölümü/Hindoloji Anabilim Dalı


Özet: Hint Mitolojisi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Vedik ve Epik dönem olmak
üzere iki bölüme ayrılır. Vishõu ve Şiva inançlarını yayan Puràõalar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Epik döneme aittirler. Bilinen
on sekiz Puràõa vardır. Eski devirlere ait efsanelerin ve öykülerin
anlatıldığı Puràõaların ne zaman ortaya çıktıklarını söylemek zordur.
Puràõalarda beş karakteristik özellik vardır. Bunlar: 1. Yaradılış[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] 2.Yeniden Yaradılış[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] 3.Soy (Tanrıların ve
Brahmanların Soy Kütükleri)[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] 4.Manu Devirleri[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] 5. Hanedanların Tarihleri. Bu
beş konudan en az birkaçı bir Puràõanın konusunu oluşturur. On sekiz
Puràõadan biri olan Vishõu Puràõa altı kitap ve yirmi üç bin beyitten
meydana gelir. Tanrı Vishõu inanırlarının temel kitabı olan Vishõu
Puràõanın konusu aziz Paraşàra ile öğrencisi Maitreya arasındaki
soru-cevap şeklindeki karşılıklı konuşmalardan meydana gelmiştir. Eserde
yer alan efsaneler ve öyküler o dönemin sosyal ve kültürel yaşantısı
hakkında bilgiler içerdiğinden yararlıdır.


Anahtar Kelimeler:

The Two Legends From Vishõu Puràõa

Summary:Indian Mythology is divided in two
periods as Vedic and Epic. Puràõas which are supported the beliefs of
Vishõu and Shiva belong in the Epic period. The number of existing
Puràõas is eighteen. It is difficult to say that when these Puràõas
which tell the ancient legends and stories arise. They have five basic
distinct characteristics. These are: 1. Creation[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] 2. Re- creation[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] 3. Ancestry (family trees of
gods and Brahmans)[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] 4. Manu Periods[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] 5. Histories of Royal
Families. Vishõu Puràõa is one of the eighteen puràõas. It consists of
six books and twenty-three thousands couplets. This Puràõa being the
basic book of the Vishõu believers[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] has a form of question answer
dialogs between rşi Paraşàra and his disciple Maitreya. This is useful
to imply that the legends and the stories about social and cultural life
of that age.


Keywords:

Hint mitolojisi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Vedik dönem ve Epik dönem
olmak üzere iki büyük dönem altında incelenir. Vedik dönemin ürünleri;
Vedalar; ègveda[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Yacurveda[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Samaveda ve Atharvaveda olmak
üzere dört büyük eserden meydana gelmiştir. Vedaları âraõyakalar ve
Upanishadlar izler. Epik dönemin ürünleri ise destanlar (Mahàbhàrata[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Ràmàyaõa ve Harivaüşa) ve
Puràõalardır. Puràõaları meydana getirenler[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] saz şairleri Sutalardır. Bu
yüzden bu eserler[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Brahmanlara ait metinler
olmaktan çok halka ait olmuşlardır. Yazarları olarak da Hindular
Vyasa’yı kabul ederler. Vishõu ve Şiva inançlarını yayan ve destekleyen
Puràõaların ne zaman ortaya çıktıkları hakkında kesin bir şey söylemek
zordur. Puràõa kelimesinden anlatılmak istenen ise “puràõam àkhyànaü”
yani eski öykülerdir.


Eski devirlere ait efsaneler ve öykülerin
anlatıldığı Puràõalarda beş temel konu vardır. Bunlardan en az birkaçı
bir Puràõanın içeriğini oluşturur. Bu beş konu şunlardır:


1. Sarga (Yaradılış)

2. Pratisarga (Yeniden Yaradılış)

3. Vaüşa (Soy yani Tanrıların ve Rshilerin Soy
Kütükleri)


4. Manvantaràõi (Manu Devirleri)

5. Vaüşànuçarita (Hanedanların Tarihleri)

Bilinen on sekiz tane Puràõa(Mahapuràõa)
vardır. Bunlar:


1. Brahma 10. Màrkaõóeya
2. Vishõu 11. Bhavishya
3. Agni 12. Brahmavaivarta
4. Şiva 13. Vàràha
5. Bhàgavata 14. Kårma
6. Liïga 15. Matsya
7. Pàdma 16. Garuóa
8. Nàrada 17. Brahmaõóa
9. Skànda 18. Vàmana

Puràõaları[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yazılış itibariyle belli bir
sıraya koymak mümkün değildir. Çünkü biri yazıldığında diğeri zaten
vardır. Bununla birlikte otoriteler Adi Puràõa yani İlk Puràõa olarak
Brahma Puràõayı kabul ederler. Matsya Puràõada1 on sekiz Puràõa tek tek
sayılır. Bunlar:


1. Vishõucu Puràõalar: Vishõu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Nàrada[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Bhàgavata[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Garuóa[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Pàdma[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Vàràha

2. Brahmacı Puràõalar: Brahmaõóa[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Bhavishya[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Brahmavaivarta[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Màrkaõóeya[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Vàmana[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Brahma

3. Şivacı Puràõalar: Matsya[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Kårma[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Liïga[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Şiva[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Skànda[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Agni olmak üzere üçe ayrılır.2

Vishõu Puràõa[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] tanrı Vishõu’nun inanırlarının
temel kitabıdır. Bu Puràõa[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] aziz Paraşàra ile öğrencisi
Maitreya arasındaki soru-cevap şeklindeki karşılıklı konuşmalardan
meydana gelmiştir. Bu konuşmalarda tanrıların[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] şeytanların[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kahramanların ve insan ırkının
türeyişleri[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] dünyanın yaradılışı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] mitolojik öyküler[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] coğrafi bilgiler[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] doğum[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ölüm[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] evlilik gibi törenler[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kralların soy listeleri[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] eski çağların ermişleri ve
krallarıyla ilgili efsanelerden bahsedilir. Hindular Puràõaların yazarı
olarak Vyasa’yı kabul etmelerine rağmen[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] altı amşa (kitap) ve yirmi üç
bin şlokadan (beyit) meydana gelen Vishõu Puràõanın yazarı Paraşàra’dır.


Yaratıcı tanrı Brahma ve yok edici tanrı
Şiva’yla birlikte oluşturdukları Hint tanrı üçlemesinin bir üyesi olan
Vishõu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Epik dönemin en önemli
tanrılarından biridir. Bilinen en belirgin özelliği güneş ve onun
boşluktaki hareketiyle bağlantılı olan “trivikrama” yani üç uzun
adımıdır. Onun bu uzun adımlarından ikisi insanlar tarafından görülür
ancak üçüncü adımını gökte uçan kuşlar bile göremez. Bu üç adımı aynı
zamanda güneşin; “Doğuş[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] En Yüksek Nokta ve Batış
Noktası” olan üç değişik konumunu da işaret eder. Vishõu’ya geniş
yürüyen anlamında “urugàya”[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] geniş adımlayan anlamında da
“urukrama” denilmektedir.


Vishõun’nun birinde deniz kabuğu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] birinde disk[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] birinde gürz ve birinde de
nilüfer çiçeği taşıdığı dört eli vardır. Görünüşü oldukça olağanüstü ve
görkemlidir. Gözleri kırmızı ve bir nilüfer çiçeğinin yaprağı kadar
geniştir. Göğsünde süt okyanusunun çalkalanması sırasında meydana
geldiği kabul edilen kaustubha adlı bir mücevher vardır. Müthiş bir güce
sahiptir ve boğa ile özdeşleştirilmiştir. Binek hayvanı göksel kuş
Garuóa’dır. Cenneti altından yapılmış Vaikunta’dır. O sadece koruyucu
bir tanrı değil aynı zamanda keder ve günahı yok edendir. Karısı şans
tanrıçası Lakşmã’dir.3


Hint mitolojisinde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] diğer tanrılara göre
Vishõu’nun avataraları (bedenlenme) oldukça ünlüdür. Genel olarak kabul
edilen on avatarası vardır. İlk dört avatarası Satyayuga’da4 meydana
gelmiştir. Bu avataralardan balık[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kaplumbağa ve domuz avatarası
mitolojide ilk olarak tanrı Brahma’ya aittir. Epik döneme gelindiğinde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Vishõu inanırları[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bu avataraları Vishõu’ya mal
etmişlerdir. Böylece diğer inançlara karşı kendi inançlarını
kuvvetlendirmişlerdir. Bu avataralar:


1. Matsya (Balık): Hint mitolojisinde balık
betimlemesiyle karşılaştığımız ilk yer Şatapatha Bràhmaõa’dır (I;8.[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]1-6).5 Bu ünlü tufan
efsanesidir. Vishõu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bu betimlemesiyle insan
ırkının atalarından yedinci Manu’yu selden kurtarır.


2. Kårma (Kaplumbağa): Vishõu Satyayuga’da
selden kaybolmuş olan Amrita (hayat suyu)[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Kaustabha (kutsal mücevher)[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Surabhi (bolluk ineği)[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Paricata (kutsal ağaç) gibi
bir takım değerli şeyleri bulmak için kaplumbağa şeklinde
bedenlenmiştir.


3. Vàràha (Domuz): Bu bedenlenmenin ilk
görüldüğü yer Taittiriya Samhita’dır. Vishõu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kötü ruh Hiranyaksha’yı
öldürerek yeryüzünü onun lanetinden kurtarır.


4. Narasinha (İnsan Aslan): Vishõu dünyayı
zalim Daityalar kralı Hiranyakaşipu’nun kötülüğünden korumak için bu
şekilde bedenlenmiştir.


5. Vàmana (Cüce): Bu avatarası Vishõu’nun üç
adımıyla bağlantılıdır ve kökeni èg Vedaya kadar gider.


6. Paraşuràma (Baltalı Rama): Brahmanlar6 ve
Kshatriyalar7 arasındaki savaşta Bràhmaõalara yardım etmek amacıyla
savaşçı bir Brahman olarak doğmuştur. Paraşu’nun anlamı balta demektir.


7. Ràmaçandra (Ay Benzeri Ràma): Hintlilerin
ünlü Ràmàyaõa destanının kahramanı kral Daşaratha’nın oğlu Ràma olarak
doğmuştur. Bu bedenlenmesiyle Rakşasa8 kralı Ravana’yı öldürmüştür.


8. Kçişõa (Kara): Tanrı Vishõu’nun en popüler
avatarasıdır. Mahàbhàrata ve Harivaüşa destanında onun birçok
macerasından bahsedilir.


9. Buddha (Aydınlanmış): Buddhizmin kurucusu
Buddha da Vishõu’nun bir bedenlenmesi olarak düşünülmüştür.


10. Kalkin ya da Kalkã (Beyaz At): Dünyanın son
devresi olan Kali devrinin sonunda bütün insanlar erdemlerini
kaybedeceklerdir. Her şeyin son derece kötü gittiği bu devirde Vishõu
beyaz bir at üstünde oturur biçimde görünecek ve her şeyi eski haline
döndürdükten sonra cennete gidecektir.


Vishõu’nun bu on avartarasına ek olarak
Bhàgavata Puràõa da[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Purusha (insan)[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Nàrada (aziz)[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Nara (aziz)[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Narayana (aziz)[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Kapila (aziz)[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Dattatreya (aziz)[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Yacna ( kurban)[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Rishabha (Bharata’nın babası)[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Prithu (kral)[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Dhanvantari (tanrıların
doktoru)[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Vedavyasa[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Balarama (Kçişna’nın ağabeyi)
yirmi iki avatarasından bahsedilir.


Ganj nehrinin Vishõu’nun ayağından doğduğu
söylenir. Bin adı vardır. Sadarşanam adlı diski ile karanlığın korkunç
ruhlarını yok eder. Arabası yedi at tarafından çekilir. Bir savaşçı
olarak sol elinde gürzünü[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] sağ elinde de uğurlu diskini
taşır.


Efsanelerin kimi direk olarak Vishõu’yu överken
kimi de dolaylı olarak övmektedir. Epik dönemin bu güçlü tanrısının
inanırları kökenleri ègveda’ya kadar giden bazı efsaneleri de kendi
kitapları içinde toplamışlardır. Tarihi binlerce yıl geriye giden bu
efsaneler bugün bile Hint halkını etkilemektedir.


Nimi Efsanesi

Kral İkshvaku’nun oğlu Nimi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yüzyıl sürecek olan bir kurban
töreni başlatır. Kurban töreninde adakları sunması için de aziz
Vasishtha’nın yardımını ister. Bunun üzerine Vasishtha beş yüz yıl için
İndra’ya karşı görevli olduğunu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] eğer kral bir müddet beklerse
gelip baş aziz olarak ayini yönetebileceğini söyler. Vasishtha’nın
sözleri karşısında kral sessiz kalır. Bunun üzerine Vasishtha[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kralın kabul ettiğini
düşünerek oradan ayrılır. Aziz[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] İndra için yönettiği töreni
tamamlar tamamlamaz hızla yola çıkar. Kurban yerine vardığında[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Nimi’nin kurbanında yardımcı
olmaları için Gautama’yla birlikte başka azizleri de çağırdığını görür.
Buna canı çok sıkılan ve kendisine bilgi verilmeden görevi Gautama’ya
verdiği için sinirlenen Vaistha o sırada uykuda olan kral Nimi’ye lanet
ederek bedenini görünmez yapar. Nimi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] uyandığı zaman bedenini
kaybettiğini görür. Vasishtha’yı kızdırdığı için aziz tarafından
lanetlendiğini anlar ve bedeninden ayrılır. Aynı zamanda Vasishtha’nın
ruhu da bedenini terk ederek Mitra ve Varuna ile birleşir.10 Nimi’nin
cesedi ise güzel kokulu yağlar ve reçine ile mumyalanarak çürümeden
korunur. Böylece ölümsüzleşir. Kurbanı tamamlayıp kendi paylarını alan
azizler kurban törenine gelen tanrılara başvurarak[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Nimi’nin bedenini geri
vermelerini isterler. Fakat Nimi bunu kabul etmeyerek şöyle der: “Bütün
dünyevi acıların tesellileri olan Ey Tanrılar! Dünyada üzüntünün nedeni
ruhun ve bedenin ayrılığından daha derin değildir. Bundan dolayı ben
bütün yaratılmışların gözünde olmak istiyorum ve asla maddi şekle geri
dönmek istemiyorum.” Tanrılar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Nimi’nin bu dileğini kabul
ederek onu bütün yaşayanların gözlerine yerleştirirler. Bunun sonucunda
da yaşayanların gözkapakları hala açılıp kapanır.


Nimi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] geride varis bırakmadan
gidince azizler yeryüzünün hükümdarsız kalma endişesi ile prensin
bedenini çalkalarlar ve Canaka adında ataları olmayan bir prens meydana
getirirler. Babasının bedensiz (videha) olması sonucunda[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ona da Vaideha (bedensizin
oğlu) ismini verirler.


Efsanenin devamında kralların soy listesi
sayılmaktadır. Canaka’nın oğlu Udavasu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] onun oğlu Nandivarddhana onun
oğlu Mahavirya.....onun oğlu Hrasvaroman[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] onun oğlu Siradhvaca’dır.


Sabanla toprağı kazarak bir nesil elde etmek
içim Siradhvaca11 kurban töreni hazırlıklarına başlar. Kızı Sita sabanın
açtığı yarıktan doğar. Siradhvaca’nın erkek kardeşi Kaşi kralı
Kuşadhvaca’dır...............onun oğlu Bahulaşva[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] onun oğlu Kriti ile Canaka’nın
ailesi biter. Bunların hepsi ruhani bilgide usta Mithila krallarıdır.


Vena Efsanesi

....Mrtyu’nun kızı Sunita[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Anga’ya eş olarak verilir ve
büyükbabasının kötü huylarını alan Vena’yı doğurur. Vena[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] azizler tarafından dünya
hükümdarı olarak açıklanarak törenle takdim edilir. Kral olarak ilan
edilen Vena bundan böyle yapılacak törenlerin ibadetsiz[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] adaksız ve Brahmanlara
hediyeler verilmeden yerine getirilmesini[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] isteyerek şöyle der: “Ben
adaklarla adlandırılan kurbanın efendisiyim.” Vena’nın sözlerini duyan
azizler[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] saygıyla kralın yanına
yaklaşıp yumuşak bir ses tonuyla: “ Haşmetli prens! Sizi saygıyla
selamlıyoruz; bizi dinleyiniz. Krallığınızı ve yaşamınızı korumak ve
halkınızın yararı için uzun ve ciddi dini törenler düzenlememize[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] tanrıların tanrısı kurbanın
efendisi Hari’ye tapmamıza izin verin; bu ibadet size geri dönecek olan
bir meyvenin yarısıdır. Adakların tanrısı Vishõu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bizim tarafımızdan kurban ile
teskin edilecek[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] siz de böylece isteklerinize
kavuşacaksınız. Başka prensler de Hari’nin krallığında dinsel törenler
yaparak dileklerine kavuştular” derler. Vena: “Benden daha üstün
nitelikleri olan kimdir? Benden başka tapmak için adlandırılan kim?
Kurbanın efendisi lakabı takılan bu Hari de kim? Brahma[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Canardana[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Şambu (Şiva)[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] İndra[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Vayu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Yama[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Ravi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Hutabhuk[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Varuna[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Dhata[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Pusha[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Bhumi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Çandra; bütün bunlar bir
kralın kişiliğinde vardır. Tanrısal olan her şey bir hükümdarın
esasıdır. Emirlerimi bilinçli olarak verdim ve onları yerine getirin.
Kurban yapmayacaksınız[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] adak sunmayacaksınız[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] sadaka vermeyeceksiniz. Bir
kadının ilk vazifesinin eşine sadakat etmesi gibi siz kutsal insanların
sorumluluğu da benim emirlerime uymaktır” der. Azizler: “Yüce Kral!
Emirlerinizle dindar kişiler çok acı çekebilir. Bütün bu dünya adakların
bir dönüşümüdür. Eğer adağı engellerseniz[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] dünyanın sonu gelir” derler.
Azizlerin ricalarını tekrarlamalarına rağmen Vena emirlerinden
vazgeçmez. Bunun üzerine azizler öfkeyle bağırarak: “Bu hain biçare
ölsün. Başlangıcı ve sonu olmayan[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kurbanın tanrısına hakaret
eden bu kafir yeryüzü üzerinde hükümdarlık yapmasın” derler ve hep
birlikte krala hücum edip[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] dini sözler eşliğinde kutsal
otlarla vurarak onu katlederler. Böylece Vena dine saygısızlık etmesi
sonucunda yok edilen ilk kişi olur.


Vena yok edildikten bir müddet sonra azizler
yükselen tozlara bakarak yakınlarında olan halka “bu nedir?” diye
sorarlar. Halk; “kralı olmayan bir krallığımız olduğundan şerefsiz
insanlar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] topraklarımıza el
koymaya başladılar. Saygıdeğer azizler! Avlarının üstüne saldırmak için
acele eden[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] küme halinde bir araya
toplanmış hırsızlar tarafından ortaya çıkarılan şu büyük tozlara bakın”
derler. Bunu duyan azizler[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kralın nesli olmadan yok
olmamasını sağlamak için bir araya gelerek Vena’nın uyluğunu ovarlar.
Ovma sonucunda bodur (negra) bir oğlan çocuğu doğar. “Ben ne yapacağım”
diye soran çocuğa azizler “otur (nishida)” derler. Böylece onun adı
Nishida olur. Onun torunları olan Vindhya dağının sakinleri hala
Nishidalar olarak isimlendirilirler. Sonra Brahmanlar kralın sağ
uyluğunu ovmaya devam ederler ve Vena’ın ünlü oğlu göz kamaştırıcı
Prithu doğar.


Prithu’nun doğumuyla gökyüzünden “Acagava”13
olarak isimlendirilen ilkel yay ve cennetten de tanrısal oklar yeryüzüne
iner. Vena “Put”14 diye isimlendirilen cehennemden[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] oğlunun sayesinde kurtulup
tekrar krallığına yükselir. Denizlerin ve nehirlerin derinliklerinden
mücevherler gelir. Angiraslar (Ateş)[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] canlı-cansız bütün her şey
Vena’nın oğlunun kutsama törenini yürütmek için toplanırlar. Sağ elinde
Vishõu’nun diskinin izini gören Brahma[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Prithu’daki tanrısal gücü
anlar ve çok memnun olur. Çünkü[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Vishõu’nun diskinin işaretini
elinde taşıyan biri[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] evrenin imparatoru olmak için
doğar ve onun gücü tanrılar tarafından bile yenilemez.


Böylece Vena’nın güçlü oğlu Prithu babasının
yönetimi altında ezilmiş olan halkı dertlerden kurtaran dünyanın
hükümdarı olarak tanınır. Halkının sevgisini kazanarak raca yani kral
lakabını alır. Okyanusun bir başından bir başına geçmek istediği zaman
sular donar. Dağlar ona yol açar. Sancağı ile ormanın içinden geçer.
Bütün sığırlar bereketli ineklerle eşleşir. Her çiçeğin içine ballar
saklanır. Bu eşsiz kahramanın doğum günü için düzenlenecek olan kurban
töreni[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Brahma tarafından
hazırlanır. Büyük kurban töreni aynı zamanda hünerli şair Magadha’yı ve
zeki Suta’yı15 da ortaya çıkarır. Kutsal azizler[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bu iki insana derler ki:
“Vena’nın ünlü oğlu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kral Prithu’ya dua edin; bu
sizin özel görevinizdir ve burası da sizin dua etmeniz için uygundur.”
Fakat onlar nezaketle Brahmanlara: “Biz[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yeryüzünün yeni kralının
görevlerini bilmiyoruz. Onun erdemlerini anlamıyoruz. Onun şöhreti her
tarafa yayılmadı. Ona nasıl dua edeceğimiz hakkında bize bilgi verin”
derler. Bunun üzerine Brahmanlar: “Görevleri yürütecek olan kahraman
krala şükredin; göstereceği erdemler için ona dua edin” derler.


Brahmanların bu sözlerini duyan kral çok memnun
olur. Sadece dürüst davranışlar sayesinde erdemli kişilerin böyle bir
övgüyü elde edeceğini düşünür. Ozanların söylediği övgü dolu methiyeler[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] onun erdemli davranışı
sonucunda olacaktır. Bu yüzden onların övgü dolu methiyelerini elde
etmek için çaba harcaması gerektiğine karar verir. Eğer onlar hatalardan
uzak durmayı ona öğretirlerse[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] o da ondan kaçınmaya
çalışacaktır. Böylece Prithu nazikçe gelecekteki ünlü erdemlerini tatlı
bir ses tonuyla öven ozanları dinler.


“Bir kral[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] doğru sözlü[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] cömert ve sözünün
takipçisidir. Akıllı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yardımsever[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] sabırlı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] cesur ve kötülerin düşmanıdır.
Görevlerini bilir. Merhametli ve naziktir. Kutsal şeylere saygı duyar.
Kurban töreni düzenler. Brahmanlara saygı gösterir. İyileri sever ve
adaletli yönteminde dost ya da düşman ayırmaz.”


Bu değerler[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Suta ve Magadha tarafından
krala söylenir. Kral[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ozanların söylediklerinin
hepsini uygular. Bu dünyayı korumak için[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bol adakların sunulduğu büyük
bir kurban töreni düzenler. Erksizlik dönemi boyunca acı çeken halk[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yenilebilir bitkilerin yok
olduğunu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] başlarına bela olan
kıtlıktan çektikleri ızdırabı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kralsız kaldıkları süre içinde
Yeryüzünün bütün sebze üretimlerinin durduğunu bunun sonucunda da
insanların mahvolduğunu krallarına söyleyerek eklerler: “Siz! Bize geçim
veren[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] insanları korumak için
yaratıcı tarafından meydana getirildiniz; açlıktan kırılan halkınızın
yaşamını desteklemek için bize sebzeleri bağışlayın” derler.


Bu sözleri işiten Prithu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] tanrısal yayı Acagava’yı ve
göksel oklarını alarak[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] büyük bir öfke içinde
Yeryüzüne hücum eder. Yeryüzü[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] inek şekline girerek acele ile
ondan kaçar. Kralın korkusuyla Brahma’nın cennetteki yerine gelir.
Fakat nereye giderse gitsin[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yaşamın destekleyicisi de
oraya gelir. Orada silahlarını havaya kaldırmış Prithu’yu gören Yeryüzü[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] korku içinde titreyerek
yiğitliği önlenemez Prithu’ya; “Beni usanmadan öldürmek için arayan siz[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bir kadın öldürmenin günahını
bilmiyorsunuz” der. Bunun üzerine prens; “birçok mutluluk kötü bir
varlığın yok edilmesiyle elde edilecekse[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] o varlığın ölümü erdemli bir
iştir” der. Bunun üzerine Yeryüzü; “fakat halkınızı yüceltmek için benim
hayatıma son vererek onların desteğini nasıl kazanacaksın.” Kral;
“emirlerimi dinlerler” dedikten sonra şöyle devam eder; “eğer seni yok
edersem[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] adaklarım sayesinde
halkım beni destekleyecektir.” Sonra korkudan tir tir titreyen Yeryüzü[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Prithu’ya saygılarını sunarak
şöyle der: “Eğer uygun araçlar çalıştırılırsa[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bütün girişimler başarılır.
Başarının aracını size söyleyeceğim. Bütün sebze üretimi eskimişti ve
ben onları yok ettim; fakat sizin emirlerinizle sütle geliştirilmiş
olarak onları onaracağım. Bu yüzden prenslerin en erdemlisi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] insanoğlunun yararı için bana
buzağı verin. Böylece sütümün sayesinde bitki tohumlarının bütün her
yere eşit olarak dağılmasını sağlarım.”


Böylece Prithu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yüzlerce[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] binlerce dağı küme halinde
köklerinden sökerek birbiri üzerine kümeler. Bu zamandan önce köylerin
ve kasabaların belirlenmiş sınırları yoktur. Yeryüzünün üstü
düzensizdir. Tarım yoktur. Otlak yoktur. Ziraat yoktur. Tüccarlar için
yol yoktur. Bütün bunlar yani medeniyet Prithu’nun hükümdarlığı
zamanında başlar. Prithu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] düzleşmiş olan yeryüzünde
barınak yapmaları için halkını teşvik eder. Yine bu zamandan önce
insanların besin kaynaklarını oluşturan meyveler ve kökler büyük
zorluklarla temin edilmektedir. Bütün sebzeler yok olmuştur. Böylece
Svayambhuva Manu16 buzağıyı meydana getirir ve yeryüzüne süt sağar. Sütü[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] insanlığın yararı için kendi
eliyle sunar. Böylece insanların devamlı olarak geçimini sağlayan çok
çeşitli mısır ve sebzeler üretilir. Yeryüzüne yaşam verdikten sonra
Prithu onun babası olur. Yeryüzüne de Prithu’nun kızı anlamında Prithivi
lakabı verilir. Sonra tanrılar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] azizler[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Rakshasalar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Gandharbhalar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Yakşalar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Pitriler[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yılanlar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] dağlar ve ağaçlar uygun bir
süt kabı aldılar ve yararlı sütü yeryüzüne akıttılar.


Bir anne gibi sarıp sarmalayan bu dünya[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Vishõu’nun ayak tabanından
meydana getirilmiştir. Böylece yeryüzünün efendisi olan Vena’nın
kahraman oğlu doğmuştur. Prithu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] halkı tarafından çok sevilen
ve raca lakabı verilen ilk kişidir. Her kim Vena’nın kahraman oğlu
Prithu’nun öyküsünü dinler ve anlatırsa bütün sıkıntılarından kurtulur.
İşte Prithu’nun değerli öyküsü budur.


Sonuç:

Vishõu Puràõa’nın (I[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]XII ve IV[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]V)de yer alan Vena ve Nimi
efsanelerinde dikkatimizi çeken konulardan biri lanet motifidir. Kral
Nimi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] aziz Vasishtha’ya
verdiği sözü tutmadığı için[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kral Vena ise din adamlarına
adak sunmayı redettiği için[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] azizler tarafından
lanetlenmişlerdir. Bu lanet sonucunda Nimi görünmez olmuş Vena ise
hayatını kaybetmiştir. Bu oldukça ilginçtir; çünkü olay[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] toplumun iki önemli ve üstün
sınıfı yani Brahmanlar (din adamları) ve Kşatriyalar (savaşçı)
arasındaki çekişmenin bir sonucu gerçekleşmiştir. Kşatriyalar toplumun
hakimi olan krallar ve prenslerden oluşan savaşçı bir topluluktur.
Brahmanalar ise din adamlarından meydana gelmiştir ve bu iki topluluk
karşımıza hep birlikte çalışan uyumlu bir ikili olarak çıkmaktadır. Oysa
burada birbirlerine ters düşmüş ve durum Brahmanların zaferiyle
sonuçlanmıştır. Bunda Vedik dönemden sonra gelen Brahmana döneminin
etkisi büyüktür. Din adamlarının hakim olduğu bu dönem[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kendinden sonra gelen
dönemleri de etkisi altına almıştır. Efsanelerin geçtiği Epik dönemde bu
dönemlerdendir. Toplumun sınıflara bölünmesi ilk olarak Rgveda’da (X[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] 90;12)karşımıza çıkar. Ancak
buradaki bölünme mesleki sınıflamalar şeklindedir. Zamanla bu sistem
değişmiştir.


Efsanelerdeki diğer bir ortak nokta da mucize
konusudur. Kral Nimi’nin bedeninin çalkalanması sonucunda Mithila
Krallarının soyu ortaya çıkmıştır. Bu Hintlilerin ünlü destanlarından
biri olan Ramayana destanının kahramanı Rama’nın eşi Sita’nın babasının
soyudur. Aynı şekilde Vena’nın oyluklarının ovulmasıyla da Nishida soyu
ortaya çıkmıştır. Bu soyun krallarından Guha[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] üvey annesinin entrikası
sonucunda sürgüne giden Rama’yı bir müddet krallığında misafir etmiştir.
Hatta Rama kendisini[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] geri dönmesi için ikna etmeye
çalışan erkek kardeşi Bharata ile Guha’nın krallığında buluşmuştur.


Vena efsanesinde azizlerin sayesinde kral
Vena’nın Prithu adında[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] tanrısal güçlere sahip bir
oğlu daha olmuştur. Bu çocuğun doğumuyla gökyüzünden Acagava yayı
inmiştir. Bu yay[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Mahadeva (Şiva) yani Büyük
Tanrı’ya aittir. Aynı zamanda Prithu’nun sağ elinde Vishõu’nun diskinin
izi vardır. Epik dönemin[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] tanrı Brahma’yla birlikte
tanrı üçlemesini oluşturan Vishnu ve Şiva[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bir çocuğun bedeninde
buluşmuştur. Bunun altında da yine din adamları vardır. Çünkü Vena
azizler tarafından katledilmiş kötü bir kraldır ve din adamları halkın
gözünde güçlerini artırmak için tanrısal güçlere sahip bir çocuk meydana
getirmişlerdir. Bu da bize gösteriyor ki Brahmanlar istediklerini
rahatlıkla yapabilen güce sahip bir topluluktur.


Vishõu inanırlarının kitabı olan Vishõu Puràõa[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Vishõu’yu öven efsanelerin ve
öykülerin yanı sıra soy kütüklerinden[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] insan ırkının ilk ataları olan
Manulardan[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Hinduların kutsal kitapları
Vedalardan[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] toplumu sınıflara
bölen kast sisteminden[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] evlilik[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] doğum ve ölüm gibi törenlerden
de bahseder. Epik dönem içinde yer alan Puràõalar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] o döneme ait sosyal ve
kültürel yaşam hakkında bilgiler içermesi bakımında da oldukça yararlı
kaynaklardır.


Kaynaklar

Can[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] H.Derya.[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Vishõu Puràõa’da Efsaneler[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Yayınlanmamış Doktora Tezi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Ankara[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] 2000.

Dowson[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] J.[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]A Classical Dictionary of Hindu
Mythology And Religion[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Geography[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] History and Literature[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Routledge and Kegan Paul Ltd.[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] London[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] 1953.


Eggeling[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] J.[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] The Şatapatha Bràhmaõa[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] 1.cilt[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Motilala Banarsidass
Publishers[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Delhi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] 1994.


Kaya[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Korhan.[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]Hint Mitoloji Sözlüğü[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] İmge Kitabevi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Ankara[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] 1997.

Mani[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Vettam.[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]Puranic Encylopaedia[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Motilal Banarsidass Publishers[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Delhi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] 1996.

Wilson[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] H.H.[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] The Vishõu Puràõa[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] A System of Hindu Mythology
And Tradition[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Punti Pustak[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Calcutta[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] 1972.


The Matsya Puràõam[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Translate: A Taluqdar of Oudh[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Munishiram Manoharlal
Publishers[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] New Delhi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] 1980.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://frmhaylaz.yetkin-forum.com
MyStery
Yönetici
Yönetici
MyStery


--Efsaneler-- - Sayfa 5 78979810
Mesaj Sayısı : 918
Tecrübe : 50070755
Teşekkür Sayısı : 2
Kayıt tarihi : 27/06/09
Yaş : 28
Nerden : Nereye :)

--Efsaneler-- - Sayfa 5 Empty
MesajKonu: Geri: --Efsaneler--   --Efsaneler-- - Sayfa 5 Icon_minitimeÇarş. Haz. 23, 2010 7:20 am

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Telepinu Efsanesi

Telepinu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] büyük fırtına tanrısının
oğludur. Bolluk ve bitki tanrısıdır. Telepinu kaybolduğu zaman ocakta
ateşler söndü. Tapınaklarda tanrılar bunaldı. Ağılarda koyunlar boğuldu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Ahırlarda sığırlar oldu. Koyun[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kuzusunu; inek[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] danasını bıraktı. Telepinu
kaybolduğu zaman[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] tarladan ekinleri beraber
götürdü. Artık arpa[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] buğday bitmez oldu. Koyunlar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] sığırlar ve insanlar
çiftleşmez[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] gebeler doğurmaz
oldular. Ağaçlar kurudu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] filizler çürüdü[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kaynaklar kesildi. Ülkeyi
kıtlık bürüdü. İnsanlar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] tanrılar açlıktan kıvrandılar.
Büyük güneş tanrısı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bir ziyafet hazırladı. Bin
tanrıyı çağırdı. Yedilerse de doymadılar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] içtilerse de kanmadılar.


Bunun üzerine fırtına tanrısı oğlu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Telepinu'yu araştırdı.
Telepinu ise kızarak kaçmış[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bütün iyi şeyleri beraberinde
götürmüştü. Büyük tanrılar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] küçük tanrılar Telepinu'yu
aramaya çıktılar. Güneş tanrı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kartalı öncü gönderdi ve «Git
yüksek dağları[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] dereleri[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yamaçları araştır!»dedi.
Kartal[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] gitti. Telepinu'yu
bulamadı. geri dondu. Güneş tanrıya: «Kudretli tanrı! Telepinu'yu
bulamadım.» dedi. Fırtına tanrısı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] baş tanrıçaya: «Ne yapalım?
Açlıktan öleceğiz» dedi. Güneş tanrıçası[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] fırtına tanrısına: «Ne
istersen yap[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Telepinu'yu aramaya kendin
git.» dedi.

Fırtına tanrısı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Telepinu'yu aramaya gitti.
Onun şehrindeki evinin kapısını çaldı. Fakat o evde değildi. Kapı
açılmadı. Kendi evine dönerek tahtına oturdu. Tanrıça[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kartalı bir daha gönderdi.
Ona: «Git Telepinu'yu ara!» dedi. Fırtına tanrısı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] tanrıçaya: «Büyük tanrılar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] küçük tanrılar onu aradılar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] fakat bulamadılar. Bu kartal
mi onu bulacak? Bunun gözü keskinse onların gözleri de keskindir.» dedi.
Tanrıça[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yine kartalı gönderdi:
«Git yüce dağları ara[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] tara!» dedi. Kartal[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] uçtu; yüce dağları araştırdı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bulamadı. Şu haberi getirdi:
«Ben[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] onu bulamıyorum.»


Tanrıça[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bu defa Ari'yi gönderdi: «Git
Telepinu'yu sen ara! Bulursan onun ellerini[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ayaklarını sok! Onu al getir.
Mum al[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] onu yıka[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] temizle ve bana getir.» dedi.


Fırtına tanrısı tanrıçaya dedi ki: «Büyük
tanrılar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] küçük tanrılar onu
aradılar; fakat bulamadılar. Bu arı mı onu bulacak?»


Tanrıça fırtına tanrısına dedi ki: «Sen[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] arıyı bırak. O gidip onu
bulacak!»


Arı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] oradan uçtu. Aramaya başladı.
Her tarafı dolaştı. Irmakları[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kaynakları araştırdı. Sonunda
Telepinu'yu uyurken buldu. Telepinu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] acele evine geldi. O zaman
ocaklara ateş geldi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ağıllara koyun[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] âhırlara sığır doldu. Ana
çocuğunu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] koyun kuzusunu ve inek
danasını doğurdu.[1]

Kaynaklar

[1] Murat Uraz[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] "Türk Mitolojisi"[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Düşünen Adam Yayınları[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] İstanbul[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Şubat 1992.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://frmhaylaz.yetkin-forum.com
MyStery
Yönetici
Yönetici
MyStery


--Efsaneler-- - Sayfa 5 78979810
Mesaj Sayısı : 918
Tecrübe : 50070755
Teşekkür Sayısı : 2
Kayıt tarihi : 27/06/09
Yaş : 28
Nerden : Nereye :)

--Efsaneler-- - Sayfa 5 Empty
MesajKonu: Geri: --Efsaneler--   --Efsaneler-- - Sayfa 5 Icon_minitimeÇarş. Haz. 23, 2010 7:21 am

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Tristan

Antoine Fuqua'nin King Arthur filmine göre
Sarmatya'lı Yuvarlak Masa Şövalyelerinden biri. Anavatanı Karadenizin
kuzeyinde o zamanki adıyla Sarmaya olan ülke. Sarmatlar Roma
İmparatorluğu ile savaşıyor[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yeniliyor ve bunun sonucunda
yapılan anlaşmanın maddelerinden birine göre çocukları küçük yaşlarda
Roma Ordusuna alınarak 15 sene boyunca zorunlu şövalyelik yapıyor.
Şövalye Tristan da bu çocuklardan biridir. Kıyafetleri ve kullandığı
silahları ile oldukça oriental bir görüntü vermektedir. Ok atmak ve
nişancılıktaki ustalığı onun üstün özellikleridir. Diğer şövalyelere hiç
benzemez daha asosyal bir yaşantısı vardır. Genelde ekipten ayrı
çalışır gözetleme gibi bireysel faaliyetlerle ekibine destek verir.
Hayatı çok fazla sorgulamaz. Hayattaki rolünü[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] risklerini ölmeyi ve insan
öldürmeyi kabul etmiştir ve bunu sorgulamadan yaşar. Diğer şövalyeler
görevleri ve riskler üzerine tartışırlarken Tristan onlarla ve ölümle
dalga geçmektedir. Gerek bu tip yaklaşımları gerekse asosyal yapısı ve
bazen insanüstü gibi görünen yetenekleri yüzünden diğer şövalyeler
tarafından anlaşılmaz[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] dengesiz ve farklı olarak
görünmektedir. Ama ölümle dalga geçmesi veya insan öldürme işini
sorgulamadan yapması onun insancıl vasıfları olmadığı anlamına gelmiyor.
Ona karşı soğuk tutumlarına rağmen arkadaşlarına bağlı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bir kuşla iletişim kurabilecek
kadar duygusal[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bir kralın karşısına
çıkabilecek ve ağır yaralıyken bile pes etmeyecek kadar cesurdur.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://frmhaylaz.yetkin-forum.com
MyStery
Yönetici
Yönetici
MyStery


--Efsaneler-- - Sayfa 5 78979810
Mesaj Sayısı : 918
Tecrübe : 50070755
Teşekkür Sayısı : 2
Kayıt tarihi : 27/06/09
Yaş : 28
Nerden : Nereye :)

--Efsaneler-- - Sayfa 5 Empty
MesajKonu: Geri: --Efsaneler--   --Efsaneler-- - Sayfa 5 Icon_minitimeÇarş. Haz. 23, 2010 7:22 am

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Tristan
ve İsolde Destanı


İlk defa 1210 yılında
Gottfried von Strasburg tarafından derlenen Kelt kökenli İngiliz
destanı. Dünya edebiyatının en güzel destanlarından biridir. Daha sonra
1300 yıllarında[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] 3344 dizeyle[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Sir Tristram adıyla da
yazılmış; fakat en önemli çalışmaları Sir Walter Scott yapmıştır.

Annesi Blanchefleur'le[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] babası Kral Rivalen'i kaybeden
şövalye Tristan[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] İngiltere Kralı olan amcası
Marke'a yollanır. Şövalye ruhu taşıyan cesur Tristan[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] burada amcasının sempatisini
ve güvenini kazanır.

Kral Marke (Marc Cornaouailles)[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] İrlanda Kralı'nın kızı Altın
Saçlı İsolde ile evlenmek ister. Bu siyâsi evliliğe aracılık etmesi
amacıyla şövalye Tristan'ı yollar.

Siyasi evliliğinden haberdâr edilen İsolde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] buna karşı çıkmaz; fakat
müstakbel kocasının kendisine aşık olmasını da ister. Bunun için[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] büyücüler[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bir iksir hazırlarlar.

İsolde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bu iksirin başkalarının
ele geçmemesi için onu en yakın arkadaşı Brangane'e verir. Kadın[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bunu bir şarap şişesine
boşaltır.

İngiltere'ye deniz ötesi yolculuk başlar. Gemide Brangane'nin
yanlarından ayrıldığı bir vakitte[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] İsolde'yi korumak ve ona moral
vermek amacıyla yanında bulunan Tristan[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ona şarap ikram etmek ister.
Şarap bulamayınca Brangane'nin çantasındaki şişeyi fark eder. Bunun bir
Aşk İksiri olduğunu bilmeyen Tristan bundan bir kadeh İsolde'ye de
verir. İşte ünlü aşkları[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bu şekilde başlamıştır. İçeri
giren Brangane[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bunu fark eder; fakat artık
elinden bir şey gelmez. İsolde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Tristan'a vurulmuştur.

Hayatlarının tehlikeye girmemesi için bu aşk[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] gizli tutulur. Tristan ve
İsolde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] gizli gizli buluşmaya
başlarlar.

Onlar buluşurken bazı dedikodular[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] İsolde'nin kocası Kral Marke'a
ulaşır. Kral[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] onların buluştuğu göl kıyısını
öğrenir ve oraya gizlice saklanır. İsolde ve Tristan[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] orada buluşurlar; fakat
ağaçların arasındaki gölgeyi fark edince doğaçlama bir tiyatro oynamaya
başlarlar. İsolde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Tristran'a bu şekilde Kral ile
olan evliliklerinin tehlikeye girebileceğini[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kem göz taşıyanların bunu
yanlış anlayabileceğini söyler. Kral bunu duyunca vicdan azabından
kahrolur ve onlara daha iyi davranmaya başlar.

Dedikodular[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] gittikçe artmaktadır ve bunlar
Kral'ın içindeki şüpheleri körüklemektedirler. Kral[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] en sonunda ikisinden de sarayı
terk etmelerini rica eder. İkisi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] sarayı terk edip bir ormana
girerler. Ormanda geceyi geçirmek için bir mağara bulurlar ve orada
uyurlar. Onları takip eden gözcüler[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] mağarayı krala haber verirler
ve kral mağaraya gizlice girer.

Gördüklerine inanamamıştır; çünkü Tristan ve İsolde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ayrı yerlerde yatıyorlar ve
aralarında bir kılıç duruyordur. Yatan iki kişinin arasına konan kılıç[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] orada namusu sembol
etmektedir. Kral[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bunun üzerine onları saraya
tekrar davet eder. Törenle saraya yerleşirler.

Bu gizli buluşmalar devam ediyor[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] birçok köylü de onları
görüyordur. En sonunda Kral[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kendisi de bunları fark eder
ve öfkeyle onları cezalandırır.

Korkunç son[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] gelmiştir. Tristan ve İsolde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ayrı ülkelere sürgüne
gönderilirler.

Strasburg'un derlemesi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] burada bitmektedir. Buraya
kadar yazılan bölüm[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] 22.000 dizeden oluşmaktadır.
Bırakmayıp zehirletmek istemesi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Tristan'ın zehirlenmesi fakat
İsolde'nin kurtulmasıdır. İsolde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] hikâyeye göre[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Tristan ölmek üzere iken
yanına gelir; fakat Tristan[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] onu göremeden ölmüştür. İsolde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] onun yanında ölür.

Diğer bir anlatıya göre Tristan[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] sürgünde iken evlenmiş; fakat
yeni karısı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] onun sönmeyen aşkını
öğrenmiştir. Tristan[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] İsolde'yi yanına çağırmış[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] gemisine beyaz yelken
çekmesini dilemiştir. Bunu da duyan karısı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Tristan'ı zehirlemiş[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ufukta bir gemi gören
Tristan'a onun kara yelkenli olduğunu söylemiş ve Tristan[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] son nefesini vermiştir. Beyaz
yelkenli gemi gelince İsolde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Tristan'ı ölü bulmuş ve o da
onun yanında can vermiştir. Bunu duyan Kral[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] pişman olmuş ve ikisine bir
mezar yaptırmıştır

Sir Walter Scott'un da ayrı bir son yazdığı biliniyor.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://frmhaylaz.yetkin-forum.com
MyStery
Yönetici
Yönetici
MyStery


--Efsaneler-- - Sayfa 5 78979810
Mesaj Sayısı : 918
Tecrübe : 50070755
Teşekkür Sayısı : 2
Kayıt tarihi : 27/06/09
Yaş : 28
Nerden : Nereye :)

--Efsaneler-- - Sayfa 5 Empty
MesajKonu: Geri: --Efsaneler--   --Efsaneler-- - Sayfa 5 Icon_minitimeÇarş. Haz. 23, 2010 7:22 am

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Pers mitolojisi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] İran platosu ve onun sınır
bölgeleri ile Karadeniz'den Hoten'e kadar uzanan Orta Asya bölgelerinde
yaşamış ve birbirleriyle kültürel ve dilsel olarak ilişkili olan eski
halkların inanç ve ibadet uygulamalarının bütününe verilen isimdir.

Anahtar Metinler
Yaklaşık bin yıl önce Firdevsi tarafından kaleme alınmış Şahname Pers
mitolojisinin merkezi toplamı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] derlemesi konumundadır.
Firdevsi'nin çalışması[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] atıflarıyla birlikte[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Mazdaizm ve Zerdüştlük'teki
karakter ve hikayelerden temel almıştır. Ayrıca kullanılan materyalin
sadece Avesta`dan değil daha sonra ortaya çıkmış Bundahişn ve Denkard
gibi metinlerden de olduğu bilinmektedir.

Dini Arkaplan
Pers mitolojisindeki karakterler güçlü bir biçimde ikiye ayrılmıştır:
iyi olanlar ve kötü olanlar. Bu ikici iyi-kötü anlayışı Pers
mitolojisindeki hikaye[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] figür ve çeşitli motiflere de
yansır. Bu anlayışın kökeni Zerdüştlük'teki Ahura Mazda'nın (Avestaca[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] daha sonraları Farsça'da
Hürmüz) iki emanasyonu anlayışı üzerine kurulmuştur. Spenta Mainyu
yapıcı enerjinin kaynağı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Angra Mainyu ise karanlık[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yıkım ve ölümün kaynağıdır.

Pers mitolojisinde büyük sayılarda bulunan daeva (Avestaca[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Farsça: div) yani 'ilahi' veya
'parlak' isminde varlıklar da bulunmaktadır. Bunlara Zerdüşt
Mazdaizmi'nden önceki zamanlarda tapılmaktaydı ve Vedik dinlerdeki gibi
bu Zerdüşt öncesi Mazdaizm biçiminin bağlıları daeva`nın kutsal
varlıklar olduğuna inanmaktaydı. Fakat[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Zerdüşt'ün dini reformlarından
sonra terim cinlerle özdeşleştirilmiştir. Yine de Hazar Denizi'nin
güneyinde yaşayan İranlılar daeva tapımını sürdürdüler ve Zerdüştlüğü
kabul etmemekte direndiler ve böylece de daeva`yı içinde barındıran bazı
efsaneler bugüne kadar ulaşabilmiştir. Örnek olarak Mazandaran'ın Div-e
Sepid yani "beyaz daeva" isimli efsanesi verilebilir.

Ayrıca[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Zerdüşt şeytan
epitomisi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Angra Mainyu veya
Farsça Ehrimen[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] daha sonraki dönemlerde İran
edebiyatında Zerdüştçü/Mazdaist kimliğini kayberedek bir div olarak
tasvir edilmiştir. İslam'ın bölgeyi fethinden sonraki dönemlerde Ehrimen
noktalı vücuda ve iki boynuza sahip bir adam olarak tasvir edilmiştir.
Zaman zaman İslam'daki şeytan kavramı ile de bütünleşmiştir.

İyi ve Kötü
Pers mitoloji ve destanlarındaki en ünlü karakter Rüstem'dir. Bir
başka ünlü figür de despotizmin sembolü olan Zahhak'tır. Zahhak sonunda
Demirci Kaveh tarafından yenilgiye uğratılır. Zahhak ile ilgili ilginç
ve bilgi verici bir nokta da Zahhak'ın omuzlarından çıkan ve onu koruyan
iki engerek yılanıdır. Zira yılan çoğu Doğu mitolojisi gibi Pers
mitolojisinde de kötülüğün sembolüdür. Pers mitolojisinde birçok farklı
hayvan bulunur[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bir kısmı iyiliği bir kısmı
ise kötülüğü sembolize eder. İyiliği sembolize eden ve hiç kuşkusuz Pers
mitoloji ve destanlarında büyük önem atfedilen hayvan kuştur. Bu
kuşların en ünlüleri[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] büyük[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bilge ve güzel olan Simurg ve
kraliyet kuşu olan Huma'dır.

Pari (Avestaca: Pairika) veya Türkçe'de kullanılan şekliyle peri
erken dönem Pers mitolojisinde güzel fakat kötü (şeytani) bir kadın
olarak tanımlanırdı. İslam'ın gelişinden sonra niyet ve doğasına dair bu
görüş değişime uğramış[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] zamanla kötülüğünü yitirmiş
fakat güzelliği artmıştır ve sonunda çok güzel[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kesinlikle kötü olmayan bir
kadın olarak tasvir edilmiştir ve güzelliğin sembolü haline gelmiştir ki
bu anlamda İslam'daki cennet inancında var olan huri kavramıyla
ilişkilendirilmiş olduğu söylenebilir. Fakat yine de köken olarak pariye
bağlanabilecek bir kötü (şeytani) kadın tiplemesi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Patiareh[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] hâlâ varlığını sürdürmektedir
ve fahişeleri sembolize etmektedir
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://frmhaylaz.yetkin-forum.com
MyStery
Yönetici
Yönetici
MyStery


--Efsaneler-- - Sayfa 5 78979810
Mesaj Sayısı : 918
Tecrübe : 50070755
Teşekkür Sayısı : 2
Kayıt tarihi : 27/06/09
Yaş : 28
Nerden : Nereye :)

--Efsaneler-- - Sayfa 5 Empty
MesajKonu: Geri: --Efsaneler--   --Efsaneler-- - Sayfa 5 Icon_minitimeÇarş. Haz. 23, 2010 7:24 am

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Zaloğlu Rüstem (Zal Oğlu Rüstem[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Rüstem-i Zal)

Yöre: İran

İran'ın efsanevî kahramanlarından. Ünlü İran
şairi Firdevsi'ye ait olan "Şehname" adlı eserde büyük bir kahramana
olarak gösterilir. Rüstem[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Türk edebiyatında Rüstem-i Zâl[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] halk ağzında da Zaloğlu Rüstem
diye anılır. Bilhassa İranlılar ile Turanlılar arasındaki mücadelelerde
bükük kahramanlık[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] güçlülük ve yiğitlik
göstermiştir. Bu yüzden pehlivan[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yiğit[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] hükümdar gibi şahısları övmek
için Zaloğlu Rüstem'in adı kullanılır.[1]


Eski Pers İmparatorluğu'yla ne kadar alakası
var[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] orasını bilemem; ama bu kişi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] İranlı bir savasçı ki[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] girdiği savaşlardan hezimet
görmeyen bir komutan. Aynı zamanda kişilik ve bedensel olarak çok güçlü
birisi görünüşündeki heybetiyle o[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yüzlerce kişiye korku
salıyordu. Hatta bazı kaynaklarda kendisinden alıntı yapılarak "Okla
vurulmayacağına kanaat getirirse[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] meydanda bin kişiye meydan
okuma cesareti varmış"... Bu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ne kadar doğru bilemem; ama
gerçekten karşısına bir ordu çıkaracak kadar bazı korkak medeniyetler de
vardı. Kendilerini uygar gören doğu kavimlerini ve cahil diye
adlandıranların[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] korkak sananların aynaya
baktıkları kesindir.


Size bir kıssadan alıntı yapmak istiyorum
Yeryüzünde yaratılmışların içinde en güçlü insanlardan bir tanesi. İslam
alimlerinden bir rivayete göre; Hz. Ali'ye Allah C.C. "Aslanım" dedigi
zaman Hz. Ali[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bir benlik duygusuna kapıldı;
"O kadar güçlüyüm ki Rabbim bana Aslanım dedi" ve Allah C.C.'ye dua
etti: "Rabbim[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] senin yarattığın güçlülerden
birini bana göster!" o vakit[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Cebrail A.S. insan kılığında
gelerek Hz. Ali'ye; "Mezarlığa git ve Rüstem diye seslen!" dedi. Hz. Ali[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] mezarlığa giderek; "Selamun
aleyküm Rüstem!" diye seslendi. Birçok mezardan; "Aleyküm selam!" diye
ses geldi. O zaman Cebrail A.S. tekrar gelerek[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Hz. Ali'ye; "Zal Oğlu Rüstem
diye seslen ve sakin elini verme!" dedi. Hz. Ali[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] tekrar mezarlığa döndü ve;
"Selamun Aleyküm Zal Oğlu Rüstem'" diye seslendi. Bir mezardan birisi
çıktı. Topraga bastı ve beline kadar toprağa gömüldü. "Ya Ali" dedi "Tut
elimi de çıkayım." Hz. Ali[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yerden aldığı bir taşı Zal
Oğlu Rüstem'in eline tutuşturdu. Zal Oğlu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] taşı bir sıktı ki suyunu
çıkardı. Üfledi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] tozunu çıkardı. "Ey Ali!"
dedi. "Allah C.C.[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] sana Aslamnım dedi. Bana Kedim
deseydi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] sen o zaman görseydin
Rüstem'i"...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://frmhaylaz.yetkin-forum.com
MyStery
Yönetici
Yönetici
MyStery


--Efsaneler-- - Sayfa 5 78979810
Mesaj Sayısı : 918
Tecrübe : 50070755
Teşekkür Sayısı : 2
Kayıt tarihi : 27/06/09
Yaş : 28
Nerden : Nereye :)

--Efsaneler-- - Sayfa 5 Empty
MesajKonu: Geri: --Efsaneler--   --Efsaneler-- - Sayfa 5 Icon_minitimeÇarş. Haz. 23, 2010 7:25 am

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Heimskringla

Dünyanın Gözü

Snorri Sturluson (1179 – 1242) tarafından
yazılan ve Norveç krallarının yaşam öykülerini anlatan saga türü
destanın adıdır. Heimskringla 16 bölümden oluşmakta ve her bölüm ayrı
bir kralın öyküsünü anlatmaktadır.


Sonradan çeşitli dillere çevrilen bu yapıtta[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] savaşçı ve büyücü İskan­dinav
tanrısı Odin'in soyundan geldiği varsayılan Norveç krallarının tarihi
şiirsel bir dille anlatılır.


Bu eserde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] milattan sonra 995-1000
seneleri arasında Norveç kralı olan Olaf Tryggvason[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bir deniz savaşında yenilir.
ünlü gemisi Uzun Yılan (Uzun Solucan)'dan atlar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ama efsaneye göre boğulmaz.
Yüze yüze güvenli bir yere gider ve Yunanistan ya da Suriye'de bir keşiş
olarak ölür.


English

Heimskringla is the best known of the Old
Norse kings' sagas. It was written in Old Norse in Iceland by the poet
and historian Snorri Sturluson (1179–1242) ca. 1230. The name
Heimskringla was first used in the 17th century[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] derived from the first two
words of one of the manuscripts (kringla heimsins - the circle of the
world).


Heimskringla is a collection of tales about
the Norwegian kings[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] beginning with the legendary
Swedish dynasty of the Ynglingas[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] followed by accounts of
historical Norwegian rulers from Harald Fairhair of the 9th century up
to the death of the pretender Eystein Meyla in 1177. The exact sources
of his work are disputed[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] but included earlier kings'
sagas[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] such as Morkinskinna[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Fagrskinna and the twelfth
century Norwegian synoptic histories and oral traditions[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] notably many skaldic poems.
Snorri had himself visited Norway and Sweden. For events of mid-12th
century[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Snorri explicitly names
the now lost work Hryggjarstykki as his source. The composition of the
sagas is Snorri's.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://frmhaylaz.yetkin-forum.com
MyStery
Yönetici
Yönetici
MyStery


--Efsaneler-- - Sayfa 5 78979810
Mesaj Sayısı : 918
Tecrübe : 50070755
Teşekkür Sayısı : 2
Kayıt tarihi : 27/06/09
Yaş : 28
Nerden : Nereye :)

--Efsaneler-- - Sayfa 5 Empty
MesajKonu: Geri: --Efsaneler--   --Efsaneler-- - Sayfa 5 Icon_minitimeÇarş. Haz. 23, 2010 7:25 am

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Beytlehem Yıldızı

Zaman: İÖ 8-4
Mekân: İsrail

İsa[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Kral Hirodes'in günlerinde
Yahudiye Beytlehem'inde doğduğu zaman[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] işte[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Şark'tan Yeruşalim'e
müneccimler gelip dediler: "Yahudiler'in kralı doğan zat nerededir[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] çünkü onun yıldızını Şark'ta
gördük ve ona secde kılmaya geldik. Ve işte Şark'ta gördükleri yıldız[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] önlerince gidiyordu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ta çocuğun bulunduğu yere
kadar gelerek üzerinde durdu. Onlar da yıldızı gördükleri zaman taşkın
sevinçle sevindiler. MATTA 2: 1-2[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]9-10


Eski çağların gizleri içinde Hıristiyan
inancına göre İsa'nın Nasıra'da Mesih olarak doğduğunu bildiren
Beytlehem Yıldızı kadar tartışmalını çok azdır. Matta İncili'nde
yıldızın tarifi pek kısadır. "Doğu"daki bir yıldızın müneccimlere
Yahudiye'deki Mesih'i bulmaları için yol gösterdiği söylenir. Onları
Mesih'in kehanetlerdeki doğum yeri olan Beytlehem'e Yahuda kralı Hirodes
gönderdiği için müneccimlerin yıldızı Beytlehem Yıldızı olarak
bilinmiştir.


Bazı araştırmacılar "yıldız" falan olmadığına
ve hikâyenin İsa'nın ilahi doğumunun mesajını iletmek amacını taşıyan
bir efsane olduğuna inanırlar. Ancak hikâyenin tarihi bir temeli
olduğuna inananların sayısı da fazladır. O yıldızı bulma araştırmaları
ortaya pek çok kuramın çıkmasına neden olmuştur.


İsa'nın doğum tarihi bilinmediği için
Müneccimleri Yahudiye'ye çekenin ne olduğunu saptamak güçtür. Kitabı
Mukaddes araştırmacıları[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] 25 Aralık'ın İsa'nın doğduğu
gün olmayıp[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Hıristiyanların 354 yılı
civarında benimsedikleri Romalılar'ın Fethedilemez Güneş Bayramı günü
olduğuna inanırlar.


Dahası[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Dionysius Exiguus (yaklaşık
533 yılı)[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] takvim yıllarını
numaraladığında İsa'nın doğum yılını yanlış hesaplamıştır.
Araştırmacıların çoğu Hirodes'in İÖ 4 yılında öldüğü ve İsa'nın da
"Hirodes zamanında" doğduğu için İsa'nın doğumunu İÖ 8 ila 4 yılları
arasında bir zaman çerçevesine oturturlar.


Bu zaman çerçevesi içinde esrarengiz yıldızı
arayan araştırmacılar pek çok göksel nesne önermişlerdir. Eski çağlarda
"uzun saçlı yıldızlar" denilen kuyruklu yıldızlar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yıldızın "önden gittiği" ve
bebek İsa'nın "üzerinde durduğu" söylendiği için mümkün olabilecek
nesnelerdir.


Bir kuyruklu yıldız yıldızlar arasında yavaş
hareket ettiği için bu durum yıldızın hareketini açıklayabilir. Ancak
bir kuyruklu yıldızın görünmesi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bir kralın doğumunun değil[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ölümünün işareti sayılırdı.
Ayrıca Matta'da Hirodes ile Kudüs halkının yıldızı görmedikleri söylenir
ki[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bu da yıldızın fazla
görünmediğini gösterir.


"Yeni bir yıldız" herkes tarafından
görüleceği için aynı şey bir nova için de geçerlidir. İÖ 5. yüzyılda
Çin'de bir nova kaydı vardır ama Batılı astrolojik kayıtlarda bir kralın
doğumunu bildiren yeni bir yıldız göründüğü belirtilmemiştir.


Müneccimlerin bebek İsa'ya armağanlar
vermesi. Bu Roma katakomb tabletinde "Severa tanrı ile git" yazmaktadır.


Beytlehem Yıldızı Doğulu üç bilge adama ya da
müneccime yol gösteriyor: İtalya'da Ravenna'da S. Apollinare Nuovo
kilisesinde 6. yüzyıldan kalma mozaik.


Şu andaki kuramların çoğu gezegenlerin
hareketlerine ilişkindir[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ancak İsa'nın doğduğu zaman
gezegenler sayısız kere dünyanın yakınından geçmişlerdi. Gezegenlerin
gözle görünür gruplaşması ille de bir kralın doğduğunun alametleri
değildi.


Roma imparatorları gibi kişilerin
doğumlarındaki astrolojik durumlar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] çağdaş standartlara göre pek
etkileyici sayılmazdı. Yıldızın belirsiz bir astrolojik kavram olması
Hirodes ile Kudüs halkının ona dikkat etmemiş olmasıyla da
vurgulanmaktadır. Yahudiler müneccim astrolojisini uygulamazlardı.


(Solda) Eski çağlarda kuyruklu yıldızlar bir
kralın doğumunun değil[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ölümünün habercisiydiler.
İmparator Augustus Sezar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] İÖ 44 yılında görülen meşum
kuyruklu yıldızın öldürülmüş Jul Sezar'ın ruhu olduğunu iddia etmişti.
Roma dinarı üzerinde kuyruklu yıldız ile Jul Sezar. (Sağda) 6. yıldan
kalma bir Roma sikkesinde Koç (Aries)[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] başını çevirmiş bir yıldıza
bakıyor. Üzerinde "Antakya Metropolis halkı" yazılı.BİR ROMA
SİKKESİNDEKİ İPUCU


Yıldızın astrolojik anlamı konusundaki yeni
bir görüş de İsa'nın doğum yıllarında Antakya'da çıkarılan bir Roma
sikkesinden kaynaklanmıştır. Tunç sikkede astrolojik burç olan Koç
(Aries)[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bir yıldızın altında
görülmektedir. Claudius Ptolemaios'un Tetrabiblos'u[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] "astrolojinin kutsal kitabı"[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bize Aries'in Yahudiye[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Samariya[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] İdumea[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Coele Suriyesi ve Filistin'de
insani faaliyetleri kontrol ettiğini anlatır. Bu sayılan yerlerin hepsi
Kral Hirodes'in ülkesindedir.


Sikke[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Yahudiye'nin[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] başkenti Antakya olan Roma
Suriyesi'ne 6. yılda katılmasının anısına çıkarılmış olabilir. Koç'un
üzerindeki yıldız Yahudiye'nin Roma Antakya'sı hâkimiyeti altındaki yeni
kaderini simgeler. Ancak sikkenin önemi astrologların Yahudiye'de bir
kral doğumu için Koç burcunu gözlemlediklerini göstermektedir.


Floransalı ressam Giotto di Bondone
"Müneccimlerin Tapınması"nı (Capulla degli Scrovegni[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Padua) yaparken eski
çağlardaki kuyruklu yıldızın mesajının farkında değildi. Bu fresk
üzerinde çalışırken 1304'ün parlak kuyruklu yıldızından esinlenmiş
olmalı.


Beytlehem'de Milad Kilisesi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] İsa'nın doğum yeri olarak
kabul edilir.


Astrolojik kaynaklar bize astrologların
yalnızca Yahudiler'in yeni kralını gözlemekle kalmayıp hangi yıldızın
kralın doğumunu ilan ettiğini de açıklamaktadırlar. Bu yıldız "Zeus
yıldızı"[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yani Jüpiter
gezegeniydi. Jüpiter'in krallık vermesi için en uygun zaman gezegenin
sabah yıldızı olarak doğma zamanıydı ki[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] "doğu"da[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] astrolojik bakımdan bu anlama
geliyordu. Ayın Jüpiter'e yakın geçmesi gibi başka krallık belirtileri
de varsa da[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bunların hiçbiri "doğu"da
olmak kadar önemli değildi.


İsa'nın muhtemel doğum zaman çerçevesini
incelemek[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ortaya olağanüstü bir
gün çıkarmaktadır. Jüpiter İÖ 6. yılın 17 Nisan'ında Koç burcunun
doğusundan çıkmıştır. Ay da Koç burcundaydı ve Jüpiter'e doğru
ilerliyordu. (Çağdaş hesaplamalarda Ay'ın Jüpiter'in önünden geçtiği
ortaya çıkmıştır.) Ayrıca Güneş de Koç burcundaydı ki[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bu da bir kralın doğumu için
çok güçlü bir astrolojik durumdu. Satürn'ün de orada olması Yahudiye'de
büyük bir kralın doğacak olması için inanılmaz bir alamet
oluşturmaktaydı.


Romalı Hıristiyan astrolog Firmicus Maternus
(Yaklaşık 334 yılı) Koç burcundaki bu koşulların "kutsal ve ölümsüz" bir
kişinin doğumunu belirlediğini söylemiştir ki[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bu da müneccimlerin
Yahudiye'ye gitmelerine yol açmıştır.


Jüpiter[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] müneccimlerin dikkatini çeken
bir şey daha yaptı. Gezegen Koç burcundan çıktı ama yıldızlar arasındaki
hareketini tersine çevirdi (Matta'ya göre[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] "...ve işte[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Şark'ta gördükleri yıldız
önlerinden gidiyordu.") Jüpiter[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Koç burcuna döndü ve İÖ 6. yıl
sonlarında birkaç gün sabit kaldı ("Ta çocuğun bulunduğu yere kadar
gelerek üzerinde durdu"). Jüpiter'in Koç burcunda sabit kalması da
Yahudiye'de büyük olayların olacağının alametiydi ve müneccimler
Beytlehem'de yeni kralı bulacaklarına inanarak sevinmişlerdi.


Kitabı Mukaddes dışında müneccimlerin ya da
bir başkasının İsa'nın doğum gününü doğrulaması konusunda bir kanıt
yoktur. Ancak ilk Hıristiyanlar İsa'nın Mesih kehanetini doğrulayarak
bir kral yıldızı altında doğduğuna inanıyorlardı. Her ne olursa olsun[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] insanlar onun doğudaki bu
yıldız altında doğup doğmadığı hakkında kendi sonuçlarını
çıkaracaklardır.


İsa'dan Önce 17 Nisan 6 günü gezegenler Koç
burcunda Yahudiye'de Mesih'in doğumu hakkında güçlü bir alamet
gösterdiler (çizgili kutu). Burçlar yıldızlarla belli belirsiz rastlaşan
hayali alanlardı. (Sağda) İsa'nın doğumunu bildiren en olası yıldız
Jüpiter'dir. Gezegen İÖ 6 yılında yıldızlar arasındaki hareketini birkaç
gün boyunca tersine sürdürmüştür
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://frmhaylaz.yetkin-forum.com
MyStery
Yönetici
Yönetici
MyStery


--Efsaneler-- - Sayfa 5 78979810
Mesaj Sayısı : 918
Tecrübe : 50070755
Teşekkür Sayısı : 2
Kayıt tarihi : 27/06/09
Yaş : 28
Nerden : Nereye :)

--Efsaneler-- - Sayfa 5 Empty
MesajKonu: Geri: --Efsaneler--   --Efsaneler-- - Sayfa 5 Icon_minitimeÇarş. Haz. 23, 2010 7:26 am

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Japon Mitolojisi ve Tanrıları

Japon mitolojisine göre birbiriyle hem kardeş[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] hem karı-koca olan Gök
(İnazagi) ile Yeryüzü (İnazami) kaostan ayrıştıktan sonra gökyüzünün
yüzen köprüsünden[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] tanrısal mücevherlerle süslü
bir mızrakla okyanusu karıştırarak[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ilk kara parçalarını
yaratırlar. Sonra bütün Japon adalarını ve diğer tabiat Tanrılarını
doğururlar. Japonya'da 8 milyon ilah vardır. Dağ[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ırmak[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ateş[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] gök gürlemesi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] fırtına[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yağmur[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] vb. ilahlar dışında her meslek
sahibinin de ayrı bir ilahı vardır.


İnazagi ve İnazami ilk olarak Hiruko'yu
doğururlar. Çocuk sakat olduğu için ondan iğrenir ve onu bir teknenin
içine koyup sulara terk ederler. Yeni çocuklar doğurmaya başlarlar. Ateş
Tanrısı Kagutsuchi doğar. İnazagi'nin sol gözünden Güneş Tanrıçası
Amaterasu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] sağ gözünden Ay Tanrısı
Tsukiyomi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] burnundan Fırtına
Tanrısı Susanowa doğar.


Güneş Tanrıçası Amaterasu mitolojide önemli
bir yere sahiptir. İzanagi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Amaretasu'ya inci bir
gerdanlık armağan etmiş ve ona Kami'lerin oturduğu Takamagahara'nın
sorumluluğunu vermiştir. 'Kami' kelimesi üstün[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yüce anlamına gelmekte olup
Japon mitolojisinde Tanrılara verilen addır. Denizler Fırtına Tanrısı
Susanowa'yun yönetimi altına girmişti. Susanowa kız kardeşi
Amaterasu'nun sarayında taşkın davranışlarda bulunmuş ve bu nedenle
cennetten kovulmuştu. Daha Susanowa'nun oğlu Okuni-Nushi bütün ülkenin
Tanrısı olur. Amaterasu'nun torunu Ninigi ile ülkeyi paylaşır. Dinsel
işlerin yönetiminden Okuni-Nushi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] siyasal işlerden de Ninigi
sorumlu olur.


Ukemoçi no Kami Yiyecek Tanrıçasıdır. Yiyecek[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Giyecek ve Barınak Tanrısı
Tayuke okami ile birlikte anılır. Sukunahikona[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] dünyayı kurmak ve
hastalıklarla vahşi hayvanlara karşı korunma çarelerini bulmak için
Okuni-Nushi'ye yardım eden Cüce Tanrıdır. Amenouzume dansçıların
koruyucu Tanrıçasıdır. İnari pirinç üretiminin koruyucu Tanrısıdır.


Yedi Şans Tanrıları (Shichi Fukujin)
mitolojide önemli yere sahipler. Ebisu balıkçıların ve tüccarların
koruyucusudur. Daikoku zenginlik Tanrısı ve çiftçilerin koruyucusudur.
Bişamon doğruların ve savaşçıların koruyucusudur. Fukurokucu saflığı ve
bilgeliği[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] uzun yaşamı simgeler.
Benten edebiyat[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] müzik[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] zenginlik ve dişilik
Tanrıçasıdır. Hotei çocukların eşlik ettiği[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] neşe saçan[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] halinden memnun bir Tanrıdır.
Jurojin uzun yaşam ve mutluluk Tanrısıdır.


Fuji-Yama Dağı kutsal dağlar silsilesinin en
önemlisidir. O-Ana-Mochi - bu kutsal dağlarda kriterlerin efendisidir.
Gongen Japon mitolojisinin Dağ Tanrısıdır. Ruhu yeniden vücut bularak
insanların içlerinde yaşar. Shinto inancına göre Buddha enkarnasyonudur.
Dağ tırmanıcıları onun bilgeliğini ele geçirebileceklerine inanırlar.


Japon mitolojisinde her yıl Tanrılar kutsal
Izumo tapınağında bir araya gelip toplantı yaparlar. Orada insanların
aşkla ilgili alın yazgısı belirlenir. Tanrılar hangi insanın hangisini
sevmesi gerektiğine inanırlar. Uba ("yaşlı kadın[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yağmur hemşire") mitolojide
çam ağacının ruhudur. O ve kocası Jo ("sevgi") evlilikteki aşkı ve
sadakati sembolize ederler


Aizen-Myoo - (Aizen Myo'o) Japon
mitolojisinde aşk Tanrısı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] genel olarak şarkıcılar ve
müzisyenler ona tapardı. Saçlarının arasında bir aslan kafası
bulunmasının yanı sıra[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] üçüncü bir gözü bulunurdu ki
bu diğer gözlerinin üstünde ve ortadaydı.


Ajari Joan - Hakkotsu-San ("İskelet Dağ")
dağından Japon rahibi.


Aji-Shiki - Genç Japon Tanrısı.

Aji-Suki- Taka-Hi- Kone - Yıldırımların ve
gök gürültüsünün Tanrısı. Onu tıpkı bir çocuk gibi susturmak için diğer
Tanrılar bir merdivende bir aşağı bir yukarı taşırlar. Bu da
yıldırımların yaklaşan ve uzaklaşan seslerini açıklamakta kullanılır.


Ama-No- Minaka- Nushi - Cehennem ve aynı
zamanda Kutup Yıldızının Tanrısı.


Amaterasu - (Ama Terasu) Shinto inancına göre
Güneş Tanrıçası.


Amatsu- Kami - Dünyanın yüzeyinden yukarıda
yaşayan cennetin Tanrıları. Onlar görevleri itibariyle cennetle
ilişkilidirler ve ölümsüzdürler. Amutsu-Kami Kunitsu-Kami'nin aksine
yukarılarda yaşar.


Ama-Tsu- Mara - Shinto inancına göre
Demircilerin Tanrısı. Cyclops'a benzer bir şekilde resmedilirdi.


Amatsu Mikaboshi - Kötülüğün ve karanlık
güçlerin Tanrısı. İsmi "Gökyüzünün Heybetli Yıldızı" anlamına
gelmektedir.


Ame-No-Kagase-Wo - Japon astronomi Tanrısı.

Ame-No-Mi- Kumari -
(Ame-No-Mi-Kumari-no-Kami) Shinto inancına göre suyun Tanrıçası.


Ame-No-Oshido-Mimi - Tanrıça Amaterasu'nun
oğlu. O kendisine edilen yeryüzünün yöneticisi olma teklifini geri
çevirmişti.


Amida - (Amida-Nyorai) Ölüm Tanrısı. Kimler
inançlıysa onları ölümlerinin anında dönüştürürdü. Krallığı çok güzeldi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ambrosia ağaçları[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] hafiften esen yeller ve
kuşlarla doluydu.


Am-No-Tanabata-Hime - Japon dokumacılarının
astral Tanrıçası.


Anan - Buddha'nın kuzeni[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] arkadaşı ve yakın bir yandaşı.
Japonya'da ölümsüz olduğuna inanılırdı. Hindu mitolojisinde Ananda
adını almıştır.


Anshitsu - Yalnız yaşayan Japon Budist
rahiplerinin inzivaya çekildikleri yer.


Ashuku-Nyorai - Japon evren bilimine göre yer
küresinin bir elementi. Bu elementin gösteri yapmak için insanlarda bir
güç uyandırdığına inanılmıştır. Aynı 'Kımıldamayan Buddha' adını
almıştır.


Bakemono - Karanlık güçlerin çılgın ruhları.
Bu terim kappa[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] mono-no-ke (şeytani ruhlar)[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] oni[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ten-gu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ve yamanba yahut yama-ubu (dağ
büyücüleri) gibi çeşitli ruhları kapsamaktadır.


Baku - "Rüyaları yiyen" olarak bilinen bir
"iyi ruh". Kendisinden yardım dilenenlerin kabusları yiyerek iyi şans
getirdiğine inanılırdı. Aslan kafalı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kaplan bacaklı ve at gibi bir
vücudu olan bir yaratık şeklinde resmedilirdi.


Benkei - Japon mitolojisinde efsaneleşmiş bir
savaşçı ve kılıç ustası.


Benten - (Benzai-Ten[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Benzai-tennyo) Aşk[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] sanat[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bilgelik[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] şiir[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] iyi şans ve suyun Tanrıçası.
Bir ejderhaya binmiş güzel bir kadın olarak görünen Benten'in sekiz
elinde bir kılıç[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bir mücevher[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bir yay[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bir ok[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bir tekerlek ve bir anahtar
tutar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kalan diğer iki eli ile
de dua ederdi.


Benzai-Ten - (Benzaiten) Japon dil[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] akıl[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bilgi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] iyi talih ve su Tanrıçası.

Bimbogami - (Bimbo-Gami) Yoksulluk Tanrısı.
Onu defetmek için ayinler yapılırdı.


Binzuru-Sonja - Hastalıkların iyileşmesini
sağlayan ve iyimserlik Tanrısı.


Bishamon - (Bishamon-ten) Savaş Tanrısı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yasaların adaletli ve koruyucu
savunucusu. Shichi Fukujin'lerden biridir. Her yanı zırhlarla kaplı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] şeytanların yanında ve elinde
bir mızrakla resmedilir.


Bosatsu - Buddha'nın geçmiş[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] gelecek yahut şimdiki
zamandaki görünümü.


Butsu - Japonya'da Buddha'ya verilen adlardan
biri.


Butsudan - Japon'ların evlerinde Tanrılara
çiçek ve yiyecekler sunarak onlara taptıkları ve dua ettikleri köşeler.


Butsudo - Budizm için kullanılan bir Japon
kelimesi. 'Buddha'nın Yolu' anlamına gelmektedir.


Cennet köprüsü - Hareketli bir köprü
cennetten Takachihi dağlarının üzerine uzanır. Buradan yer yüzüne
ulaşılabilir. Köprü onun koruyucu Patikalar Tanrısı ile evlenen dans
Tanrıçası Uzume'ye benzetilmiştir.


Centipede - Dağ büyüklüğünde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] korkunç[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] insan etiyle beslenen bir
canavar. Biwa gölünün yanındaki dağlarda yaşarmış. Gölün Ejder kralı
Hidesato adlı kahramandan onu öldürmesini istemiş. Kahraman canavarın
beynine bir ok saplayarak onu öldürmüş. Ejder kral teşekkür ifadesi
olarak kahramana sihirli pirinç torbasını vermiş. Bu pirinç torbasındaki
yiyecek hiçbir zaman bitmemiş ve kahramanın bütün sülalesini doyurmuş.


Chien-shin - Belirli bir coğrafi bölgeyle
beraber düşünülen ve bu bölgedeki yaşamı koruyan bir Tanrı.


Chimata-no- kami - Kavşakların[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] anayolların ve patikaların
Tanrısı.


Chujo Hime - Tanrıça Kannon'un vücudunda
canlandığına inanılan bir Japon rahibesi. Nakış işlemesini icat
etmiştir.


Chup-Kamui - Ainu şehrinin güneş Tanrıçası.

Daibosatsu - (Dai Bosatsu) Son
enkarnasyonundaki Büyük bodhisattva yahut Buddha.


Daikoku - (Daikoko-tenn) Zenginliğin[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] toprağın ve çiftçilerin
Tanrısı. İki patates torbasının yanında oturan mutlu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] dev gibi bir adam olarak
resmedilirdi ve omzunda mücevherler dolu bir çuval taşırdı.


Dainichi - Budizm'de bilgelik ve saflıkla
özdeşleştirilen yüce ruh.


Dainichi-Nyorai - Japon evren biliminde
bodhisattva Dainichi için kullanılan ad. Ayrıca 'Büyük Güneş Buddha'
şeklinde de ifade edilmiştir.


Dosojin - Yolların Tanrısı.

Dozoku-shin - Dozoku grubuna ait eski bir
kami. Dozoku grubu bir ana soyun (honke) yan (bunke) soyudur.
Dozoku-shin'e ibadet etmek ev halkından başlayarak yayılmıştır.


Ebisu - Deniz zenginliklerinin[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] balıkların ve balıkçıların
Tanrısı ve koruyucusu. Bir oltayla balık tutarken resmedilirdi.


Ekibiogami - Veba ve salgın hastalıkların
Tanrısı.


Ema - Japonların Tanrılara yaptıkları bağış
veya kurban.


Emma-o - (Emma-ten) Japon Budist inancına
göre yeraltı Tanrısı. Ölülerin ruhlarını Buddha yasalarına göre yargılar
ve cezalandırırdı.


Fudo - (Fudo-Myoo) Ateş[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bilgelik ve astroloji Tanrısı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] insanların koruyucusu. Ateş
tarafından sarılmış[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bir elinde kılıç diğerinde ise
bir ip taşıyan[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] çirkin[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yaşlı bir adam olarak
resmedilirdi.


Fujin - (Ryobu) Shinto inancına göre rüzgar
Tanrısı. Omzunda bir rüzgar çuvalı taşıyan[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] leopar derili[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] korkunç ve siyah bir şeytan
olarak ortaya çıkardı.


Fukurokuju - Shinto inancına göre[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bilgelik[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] şans ve başarı Tanrısı.

Funadama - Denizcileri ve balıkçıları
koruduğuna inanılan deniz Tanrıçası.


Futsu-Nushi- no-Kami - Yıldırım ve ateş
Tanrısı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] daha sonra Amaterasu
'nun bir generali ve savaş Tanrısı oldu.


Gaki - Japonların "aç ruhlar " için
kullandıkları ifade. Zen manastırlarında yemeğe başlamadan önce gaki
için küçük bir yemek hazırlayıp sunmak geleneksel hal almıştır.


Gakido - Japon kozmolojisinde 'Şeytan Yolu'
veya acı çekilen arife dönemi.


Gama - Yaşam süresini belirleyen Tanrı. Gizli
bilgeliğin bütün sırlarının yazılı olduğu bir tomarı elinde tutar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bir katıra binmiş[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] neşeli[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yaşlı bir adam gibi ortaya
çıkardı.


Gama-Sennin - Japon mitolojisinde iyi huylu
bir bilge. Yanında her zaman bir kara kurbağası bulunur. O yılana
dönüşebiliyor veya bazen yüzünü değiştirerek gençleşiyordu. O
ölümsüzlüğün sırrını bulmuştu.


Gekka-o - Evlilik Tanrısı. Aşıkların
ayaklarını kırmızı ipekten bir iplikle birbirlerine bağlardı.


Gongen - Japon dağ Tanrısı. Ruhu yeniden
vücut bularak insanların içlerinde yaşar. Shinto inancına göre Buddha
enkarnasyonudur. Dağ tırmanıcıları onun bilgeliğini ele
geçirebileceklerine inanırlardı.


Go-Shin Tai - Japon krallık mücevherleri. Bu
kutsal sembol Amaterasu tarafından ilk Japon İmparatoruna verilmişti.


Gozu-Tenno - Japon veba ve salgın hastalıklar
Tanrısı.


Hachiman - Savaş ve tarım Tanrısı ve Japon
insanlarının kutsal koruyucusu.


Haniyasu- hiko - Yeryüzü Tanrısı.

Haya-Ji - Hortumların ve kasırgaların
Tanrısı.


Hiruko - Sabah güneşinin Tanrısı. Küçük
çocukların sağlıklarını koruduğuna inanılırdı.


Hoso-no- Kami - Çiçek hastalığı Tanrısı.

Ida-Ten - Kanunların ve tapınakların Tanrısı.
Genç[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yakışıklı bir delikanlı
şeklinde görülürdü.


Ika-Zuchi- no-Kami - Shinto inancına göre
yeraltında yaşayan bir grup şeytan. Gürültülerinin volkanik patlamalar
ve depremler şeklinde kendini gösterdiğine inanılırdı.


Iki-Ryo - Öfke ve hasetin ruhu.

Inari - Hem dişi hem de erkek ilah[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] başakların ve tarımın Tanrı ve
Tanrıçası.


Isora - Sahillerin Tanrısı.

Issunboshi - Japon mitolojisinde bir bilge
veya rahip. Boyunun bir inç olduğu bilinirdi. O bir pirinç kasesini
içine binip su yolculuğuna çıkarmış. İki habis ruhu iğne ile yendiği
anlatılırdı.


Izanagi - Japon mitolojisinde Gök yüzü
Tanrısı. Japon mitolojisine göre birbiriyle hem kardeş hem karı-koca
olan Gök (İnazagi) ile Yer (İnazami) kaostan ayrıştıktan gökyüzünün
yüzen köprüsünden[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] tanrısal mücevherlerle süslü
bir mızrakla okyanusu karıştırarak ilk kara parçalarını yaratırlar.
Sonra bütün Japon adalarını ve diğer tabiat Tanrılarını doğururlar.


Izanami - Japon mitolojisinde Yer Tanrıçası.
Gök (İnazagi) ile Yer (İnazami) kaostan ayrıştıktan gökyüzünün yüzen
köprüsünden[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] tanrısal mücevherlerle süslü
bir mızrakla okyanusu karıştırarak ilk kara parçalarını yaratırlar.
Sonra bütün Japon adalarını ve diğer tabiat Tanrılarını doğururlar.


Jigami - 'Yer kami'. Batı Japonya'da
kullanılmış[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] jinushigami veya tochigami
benzeri bir terim.


Jingo - Japon imparatoriçesi. Ojin Tenno ve
Hachiman'in annesi.


Jurojin - Japon Shinto inancına göre[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] uzun yaşam ve mutluluk
Tanrısı. O yedi şans Tanrıları Shichi Fukujin'lerden biridir. Ona turna
ve kaplumbağa eşlik eder. Beyaz geyiğin üzerinde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] güler yüzlü ve sıcakkanlı
yaşlı bir adam olarak resmedilirdi.


Kagutsuchi - (Kagu-Tsuchi) Ateş Tanrısı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Gök (İnazagi) ile Yer
(İnazami) nin oğlu.


Kanayama-hiko - Japon madenlerin Tanrısı.
Kanayama-hime'nin kocası.


Kuruma - Budizm felsefesinin çekirdeğini
oluşturan fikir. Budizm'e göre tekerlekler öküzün ayaklarını nasıl
kullanırlarsa[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] acı da suçluları öyle
kullanır.


Magatama - Shinto geleneğinin kutsal taşları.

Miyazu-Hime - Japon mitolojisinde hak
Tanrıçası. Fırtına Tanrısı Susanowo onun kocasıdır. Ona Atsuta'da
tapılmıştır.


Musubi-no-Kami - Japon mitolojisinde aşk ve
evlilik Tanrısı.


Nai-no-Kami - Japon mitolojisinde deprem
Tanrısı. Bu Tanrı Japon panteonunda yedinci yüzyılda ortaya çıkmıştır.


Nakisawame - Japon mitolojisinde Tanrıça[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Tanrı Izanagi karisinin
ölümüne ağlarken onun gözyaşlarından oluşmuştu.


Nyorai - Japon mitolojisinde Buddha'nın bütün
görünümleri için kullanılan bir ifade.


O-Ana-Mochi - Fuji-Yama Dağında "Kraterlerin
Efendisi".


Otohime - (Toyotama) "Parlak Mücevher". Japon
Tanrıçası. Deniz Tanrısı Ryujin 'in güzel kızı. Hoori ile evlendi ve
oğlunu doğurduktan sonra ejderhaya dönüştü. (bu onun babasının asıl
şekliydi) Toyotama olarak da tanınmıştı.


Raicho - Japon mitolojisinde yıldırım kuşu.
Kargaya benzer ve korkunç sesler çıkarırdı. Bu yaratık çam ağaçlarında
yaşardı.


Raitaro - Yıldırım çocuk. Bir gün yoksul bir
Japon köylüsü kuralık döneminde Buddha'ya yağmur için dua eder. Birden
bire dışarıdan gök gürültüsü ve yağmur sesleri duyulur. Bimbo adındaki
bu fakir köylü olup biteni görmek için dışarıya çıkar. Ve otların
üzerinde yatmış küçük bir çocuk görür. Bimbo ve karısı çocuğu evlatlığa
kabul ederler ve ona Raitaro ("Yıldırım çocuk") ismini verirler. Raitaro
daha sonra istediği zaman yağmur bulutlarını çağırır ve yağmur
yağdırır. Böylece Bimbo zengin olur. 18 yaşına geldiğinde Raitaro
köylülere onu büyüttükleri için teşekkür eder[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] beyaz bir ejdere dönüşür ve
ortalıktan kaybolur.


Ryujin - (Rinjin) "Parlak varlık". Japon
mitolojisinde denizlerin ejder Tanrısı. Ryujin Ryugu'da doğmuştu. Sarayı
denizin derinliklerindeydi. Kızı Otohime (Toyo-Tame) prens Hoori ile
evlenmişti. Deniz kralının büyük bir ağzı olduğu söylenirdi.
Kaplumbağalar onun haberciliğini üstlenmişlerdi.


Sae-no-Kami - Köprüleri koruyan Tanrı grubuna
verilen genel ad.


Sazan Balığı - Japonya ve Kore'de gençlik[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yiğitlik[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] azim[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kuvvet[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kendini savunma sembolü. Japon
mitolojisine göre onlar dokuz fit uzunluğundaki Biwa gölünün içinde
yaşayan bir sazan balığının içinde yaşamaktadırlar.


Shotoku - Siddharta'nın reankarnasyonu
olduğuna inanıldığı için saygı ve tapınım gören bir Japon prensi.


Susanowa - (Susanoto) Fırtına Tanrısı. Gök
(İnazagi) ile Yer (İnazami) in oğlu. Güneş Tanrıçası Amaterasu'nun
kardeşi. Denizler Fırtına Tanrısı Susanoo'yun yönetimi altına girmişti.
Susanoo kız kardeşi Amaterasu'nun sarayında taşkın davranışlarda
bulunmuş ve bu nedenle cennetten kovulmuştu. Daha Susanowa'nun oğlu
Okuni-Nushi bütün ülkenin Tanrısı olur. Amaterasu'nun torunu Ninigi ile
ülkeyi paylaşır. Dinsel işlerin yönetiminden Okuni-Nushi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] siyasal işlerden de Ninigi
sorumlu olur.


Taishaku - Japon mitolojisinde Hindu Tanrısı
Indra'ya verilen ad.


Tanrıların toplantısı - Japon mitolojisinde
her yıl Tanrılar kutsal Izumo tapınağında bir araya gelirler. Orada
insanların aşkla alın yazgısı belirlenir. Tanrılar kimin kimi sevmesi
gerektiğini belirlerler.


Tenjin - Bilgi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] eğitim ve hattatlık Tanrısı.
İnsanlara kendi dillerinde yazmayı öğretmişti.


Toyo-Uke-Bime - Tarım ve besin Tanrıçası.

Uba - Uba ("yaşlı kadın[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yağmur hemşire") mitolojide
çam ağacının ruhu. O ve kocası Jo ("sevgi") evlilikteki aşkı ve sadakati
sembolize ederler.


Uwibami - Japon mitolojisinde dev bir canavar
yılan. Gök yüzünde uçar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] at sırtında giden kişilerin
üzerine saldırırmış. Kahraman Yegara-no-Heida tarafından öldürülmüştü.


Yabune - Eski bir ev Tanrısı.

Yomi-no-kuni - Japon Shinto inancına göre bu
kapısını korkunç bir bekçinin beklediği yer altı dünyasıydı.


Yuki-Onna - 'Bayan Kar'. Japon mitolojisinin
kar kraliçesi veya kış ruhu. Bazen dünyaya inen insan görünümü alır[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bazense beyaz sis bulutlarının
arkasında görünmez olurdu.[1]
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://frmhaylaz.yetkin-forum.com
MyStery
Yönetici
Yönetici
MyStery


--Efsaneler-- - Sayfa 5 78979810
Mesaj Sayısı : 918
Tecrübe : 50070755
Teşekkür Sayısı : 2
Kayıt tarihi : 27/06/09
Yaş : 28
Nerden : Nereye :)

--Efsaneler-- - Sayfa 5 Empty
MesajKonu: Geri: --Efsaneler--   --Efsaneler-- - Sayfa 5 Icon_minitimeÇarş. Haz. 23, 2010 7:26 am

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Ala-Arça Suyu Efsanesi

Ülke: Kırgızistan

Eskiden[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] çok eskiden Kırgız kabilesi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Yenisey tarafında yaşarmış.
Onlara orada Moğollar saldırır. Kırgızlar'ın içinde akıllı bir kadın
vardır. O[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] beş altı muhafızı yer
aramaları için gönderir. Onlara;


"Gidiniz[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] varınız[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bir yer var[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] çok güzel[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] hoş ve yeşil. Yine orada öyle
bir kuş var ki[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] çok hoş ötüyor. Onun adı
bülbül." der. "Gidip orayı bulunuz. Orası bizim mekânımız olsun." der.


Askerler aramaya başlarlar. Ne kadar
yürüdükleri[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ne kadar yol aldıkları
bilinmez. Hava[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] dayanılmayacak derecede sıcak
olduğu için yolda çoğu ölür. Sadece bir asker kalır. O da çok susar ve
güçten kuvvetten kesilip yere yıkılır. O yiğitin de sevdiği bir kız
vardır. Kız[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] düşünde sevdiği gencin baygın
bir hâlde yattığını görür ve çıkıp aramaya gider. Gelip bakar ki[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] oğlan yatıyor. Ne kadar
uyandırmaya çalışırsa da nafile!... O zaman kız ağlayıp Allah'a
yalvarır:

"Su olsam!" der. Bunun üzerine kız suya
çevrilir. Bu arada kız oğlana tekinde bulunur: "Kalk[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ben geldim!... " der.


Oğlan[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] uğuldayan sesten sonra gözünü
açıp bakar ki[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] su!... Sevinip sudan içer. Bu
arada bir kuş[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] çok güzel şekilde ötmektedir.
Oğlan sağına boluna bakar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yemyeşil bir yer... Bunun
üzerine; "Demek benim aradığım yer burası!" diye düşünür.


O zamandan beri Kırgızlar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Aladağ'a yerleşmişlerdir.
Ala-Arça Suyu bugün de sevdiğini çağırıp şırıldayıp durmaktadır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://frmhaylaz.yetkin-forum.com
MyStery
Yönetici
Yönetici
MyStery


--Efsaneler-- - Sayfa 5 78979810
Mesaj Sayısı : 918
Tecrübe : 50070755
Teşekkür Sayısı : 2
Kayıt tarihi : 27/06/09
Yaş : 28
Nerden : Nereye :)

--Efsaneler-- - Sayfa 5 Empty
MesajKonu: Geri: --Efsaneler--   --Efsaneler-- - Sayfa 5 Icon_minitimeÇarş. Haz. 23, 2010 7:26 am

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Isık Gölü Efsanesi

Ülke: Kırgızistan

Issık Göl veya Isık Göl (Kırgızca: Ысык-Көл[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] okunuşu: Isık-Köl).
Kırgızistan'ın kuzey doğusunda[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Kazakistan sınırına yakın bir
noktada bulunan kapalı bir havza gölüdür.


Karla kaplı dağlarla çevrelenmiş olmasına
rağmen[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] gölün suları hiçbir
zaman donmaz; bundan dolayı gölün adı "ısı veya sıcak[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ılık göl" anlamına gelen
Kırgız Türkçesi'nde "Isık Köl"dür. Kırgız Türkleri bu göl için
"Kırgızistan'ın bermeti (incisi)" diye adlandırmışlardır. Göl'ün
uzunluğu batı-doğu yönünde 182 km[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kuzey-güney genişliği 60
km'dir. Kıyılarının toplam uzunluğu 988 km olup 6.236 km²'lik bir alan
kaplar. Gölün ortalama derinliği 278 m.[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] en derin yeri 668 m.'dir.


Titikaka Gölü'nden sonra dünyanın ikinci en
büyük dağ gölüdür. Yaklaşık 118 ırmak ve akıntı gölü besler. Soğuk ve
sıcak kaynak suları ve kar suları da gölü besleyen diğer kaynaklardır.
Gölün suyu biraz tuzludur[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ve su düzeyi her yıl yaklaşık 5
cm düşmektedir. Dünyanın en büyük krater gölü[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Isık Gölü'dür. Eski eserlerde
Isık Gölü'nün isimleri Türk Gölü[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Idık(Iyık-mukaddes) Göl olarak
geçer. Divân-ı Lügati't-Türk'te İsîğ köl: Barsgan'da bir göl. Uzunluğu
30 fersah[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] eni 10 fersahtır. diye
geçer. Bir asır öncesinde gölün mukaddes olduğuna inanıldığı için göle
pek girilmezmiş fakata günümüzde turizm sahası olması dolayısı ile başta
Kırgız Türkleri[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Kazak Türkleri[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Sibirya Türkleri ve Ruslar
göle en çok giren turistlerdir.[1]

Efsane

Bir zamanlar Isık Göl adlı bir kız varmış. Bu
kız[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] çok güzel olduğu kadar çok da
akıllıymış. Onun bu özelliklerini işitenler[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] dört bir yandan dünürcü
geliyormuş.


Günlerden bir gün[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bu kıza iki dünür gelir. Biri
doğudan[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] biri batıdan... Bu
gelenler[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] iki yiğittir. Bunlar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] güzellikleriyle[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yiğitlikleriyle[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] akıllılıklarıyla birbirinden
üstündür. Görenler ve bilenler[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] içlerinden birini seçemezmiş.


Isık Göl[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] iki genci de sevmiş[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] birini öbüründen üstün
görememiş. Yiğitlerden birini seçememesi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] onu üzüyormuş. Zavallı Isık
Göl[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bu durumda ağlayıp
duruyormuş. Gözlerinden akan yaşlar birike birike bir göl oluşturmuş.
Bugün çalkalanıp duran Isık Göl[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bu güzel kızın gözyaşlarının
eseriymiş.


Ya iki genç? Onlar da Isık Göl’ü çok sevmişler;
ama ne var ki ikisi de genç kıza kavuşamamış. Birbirlerine kızan bu iki
genç[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] memleketlerine
dönmüşler; ancak sıkıntıları yakalarını bırakmamış. Biri[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] doğudan geleni Ulan Rüzgârı
olup esmeye başlamış; batıdan geleni ise San-Taş Rüzgârı olup esmeye
başlamış. İki genç de birer rüzgâr olarak öfkelerini[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kızgınlıklarını etrafa
duyurmaya başlamışlar.

Bu iki rüzgâr[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] günümüzde de birbirlerine
kızıp kahırlanır ve kavga ederler. Ne zaman Isık Göl’ün çalkalandığını
görseler güzel kız Isık Göl’ü hatırlar ve yanıp tutuşurlar; tabiî sonra
da kavgaya başlarlar.


Unutmadan söyleyelim; doğudan gelen yiğidin adı
Ulan[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] batıdan gelenin adı ise
San-Taş imiş.[2]


Büyük Kırgız romancısı Cengiz Aytmatov’un
Yıldırım Sesli Manasçı adlı hikâyesinden aldığımız bir bölümde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Isık Göl’ün Tanrı’nın
yeryüzündeki gözü olduğu belirtilmekte ve kahramanın yaptığı duanın göl
tarafından Tanrı’ya ulaştırılacağına inanılmaktadır. Şimdi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Isık Göl’le birleştirilen ve
kamlık inancının izlerini taşıyan bu Kırgız duasını veriyoruz:


Kertolgo-Zayıp diz çöktü[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Eleman da aynı şeyi yaptı.
Sonra[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ne yüksek ne de alçak
bir sesle yakarmaya başladı:


“Ey Isık Göl[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yeryüzünün gökyüzüne bakan
gözü! Sana sesleniyorum[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ey suları buz tutmayan göl! Ey
kutsal ebedî varlık! Kadere hükmeden Kök Tengri (Gök Tanrı) gözünü
köpüklerine çevirdiği zaman[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ona ulaştırasın diye[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] sana sesleniyorum!”


“Ey Tengri[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] şu korkulu felâket günlerinde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] düşmanımız Oyratlar’a karşı
dayanma gücü ver bize. Bu atalar yurdunu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] dağlarında verdikleriyle
yaşayan[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] hayvanlarını orada
otlatıp besleyen Kırgızları koru! Oyrat atları toprağımızı çiğnemesin[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ocağımızı söndürmesin!”


....

Anne[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] coşku ile büyük bir istekle
devam ediyordu yakarışına:


“Ak sütüm adına sana yalvarıyorum ey Tengri!
Buraya[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] senin yeryüzündeki
gözün olan bu kutsal gölün kıyısına sana yakarmak için geldik. Ey kadere
hükmeden Kök Tengri! En küçük oğlum Eleman’ı da getirdim[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ondan başka çocuğum olmayacak
artık. Çocuk doğurmayacağım. Madem ki babasının mesleğiyle ilgileniyor[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] o sanatın yeteneğini[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Senirbay’ın ustalığını ona da
ver.” [3]
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://frmhaylaz.yetkin-forum.com
MyStery
Yönetici
Yönetici
MyStery


--Efsaneler-- - Sayfa 5 78979810
Mesaj Sayısı : 918
Tecrübe : 50070755
Teşekkür Sayısı : 2
Kayıt tarihi : 27/06/09
Yaş : 28
Nerden : Nereye :)

--Efsaneler-- - Sayfa 5 Empty
MesajKonu: Geri: --Efsaneler--   --Efsaneler-- - Sayfa 5 Icon_minitimeÇarş. Haz. 23, 2010 7:26 am

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Kırk Kız Efsanesi

Yöre: Kırgızistan

Eski Kırgız efsanelerinde mitolojik
özellikler ön plandadır. Kırgız kavminin ortaya çıkışı ile ilgili “Kırk
Kız” efsanesi bunlardan birisidir: Bu efsaneye göre; “Sağın Han” adlı
bir Kazak hükümdârının bir sabah erken kırk câriyesi ile beraber gezmeğe
çıkarlar. Henüz güneş doğmamıştı. Bir ırmağın kenarına gelirler.
Irmağın üzerine samânın nur sütunu indiği için[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] suları gümüş gibi parlaktı.
Kızlar suların güzelliğine meftun olarak parmaklarını ırmağa
daldırırlar. Bu temas neticesinde hepsi gebe kalır. Hükümdâr[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bunların hepsini bir dağa
sürgün eder. Orada bunların nesli çoğalarak “Kırgız” kavmini vücûda
getirirler. (Gökalp[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]1976:110).


Kaynak: Ay ve Gunes Motifinin Kirgiz
Kulturundeki Yeri s79-88. Saadettin KOÇ[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Hacettepe Üniversitesi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Edebiyat Fakültesi Öğretim
Elemanı. Kırgızistan Millî Devlet Üniversitesi Doktora Öğrencisi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://frmhaylaz.yetkin-forum.com
MyStery
Yönetici
Yönetici
MyStery


--Efsaneler-- - Sayfa 5 78979810
Mesaj Sayısı : 918
Tecrübe : 50070755
Teşekkür Sayısı : 2
Kayıt tarihi : 27/06/09
Yaş : 28
Nerden : Nereye :)

--Efsaneler-- - Sayfa 5 Empty
MesajKonu: Geri: --Efsaneler--   --Efsaneler-- - Sayfa 5 Icon_minitimeÇarş. Haz. 23, 2010 7:26 am

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Manas Destanı

Manas Destanı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Türk boylarından biri olan
Kırgızların milli destanı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] dünya edebiyatının da sayılı
şaheserlerinden ve en uzunu olan destan[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] adını[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] destandaki kahramanlar alır.


Ünlü Türkolog Wilhelm Radloff (1837-1918) Manas
Destanı'yla ilgili ilk derlemeyi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Kırgızistan'ın Tokmak şehri
güneyindeki Sarı Bağış boyuna mensup bir Manasçıdan 1869'da yaptı.
Radloff'un derlediği yedi bölümlük Manas Destanı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] toplam 11 bin 454 mısradan
oluşuyor. Fakat[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Manasçıların okuduğu dize
sayısının[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] 16 bin mısra civarında
olduğu belirtiliyor.


Bununla olan maceraları destanca epeyce yer
tutar. Destan Radloff'a göre 12452 mısra olup[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] savaş hengameleri sırasında
aşk maceraları [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] eğlenceler[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] düğünler[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Şamanizm'in etkisi altındaki
inançlar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] gelenekler[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kahinlerin rolleri göze
çarpar.


Kırgız Türkleri arasında doğan Manas destanı
Kazak-Kırgız Türk kültür dâiresi içinde bugün de bütün canlılığı ile
yaşamaktadır. Bu destanın 11.ile 12. yüzyıllarda meydana geldiği
düşünülmektedir. Destanın kahramanı Manas da[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Oğuz Kağan Destanının İslâmî
rivayetindeki ve Satuk Buğra Han gibi İslâmiyet'i yaymak için mücadele
eden bir kahramandır. Böyle olmakla beraber Manas destanında İslâmiyet
öncesi Türk kültür [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] inanç ve kabulle 600.000 beyit
ile dünyanın en uzun destanıdır.


Manas[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Kırgız kahramanlarındandır.
Manas'ın babası Cakıp Han'dır. Annesinin adı Çığrıcı'dır. Cakıp Han
evlendikten on dört sene sonra Manas doğmuştur. Doğumu üzerine civardan
gelen elçiler[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] onun bir kahraman olacağını
hemen anlamışlardı.


On yaşına gelince tam bir kahraman oldu.
Düşmanlarının üzerine saldırarak perişan etti. Atlarına at erişemiyor[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]zırhına ok işlemiyordu.


Cakıp Han[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] oğlunun atılganlıklarını[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kahramanlıklarını görünce[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] onu korumak[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] onunla arkadaşlık etmek üzere[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Bakay adında bir kişiyi onun
yanına koymuştur.


Manas'ın savaştığı düşmanları arasında en
kuvvetlisi Gökçe rinin tamamını görmek mümkündür. Bazı varyantları
400.000 mısra olan Manas destanı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Türk-Bozkır medeniyetinin
Kazak -Kırgız dâiresinin kültür belgeseli niteliğindedir. [1]

Bu muhteşem Türk Destanının tamamı 400.000
mısradır. Bir Kırgız destanıdır. Müslüman Kırgızlarla Putperest
Kalmuklar arasında mücâdeleleri anlatır. Bununla beraber Manas
Destanının dokuzuncu yüzyılda[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Kırgızların Yenisey
Kıyılarında devlet kurmağa başladıkları sırada oluşmuş olduğunu ileri
süren ilim adamları da vardır.

Manas'ın[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] tarihte gerçekten var olduğunu
gösterir izler görülememiş ise de[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Kırgız-Kalmuk mücadelelerinde
göz doldurmuş bir Kırgız yiğidinin[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] belki de bir Kırgız Beğinin
adı ve yiğitliği ile bu destana konu olduğunu düşünebiliriz.


Manas Destanı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Kırgızların bir bakıma
ansiklopedisi gibidir. Manas Destanında Kırgızların bütün gelenek ve
göreneklerini[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] törelerini[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] inanışlarını[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] görüşlerini[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] başka milletlerle olan
ilişkilerini[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] masallarını ve ahlak
anlayışlarını bulmak mümkündür.


Manas Destanının bütününü söyleyenlere Manasçı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bir kısmını söyleyenlere Ircı
denilir. Manasçılar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] destanı anlatırken kendi
zamanlarının etkisi altında kaldıkları olaylar ile kendi duygu ve
düşüncelerini de ustaca katmışlardır.


Manas Destanına ilk defa[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Kazak-Kırgız yöneticisi olan
Rus aslından Franel tesadüf etmiştir. Daha sonra Çokan Velihanof 1856
yılında destanı dinlemiş fakat destanın en uzun parçasını Radloff yazıya
geçirerek 1885te yayınlamıştır.


Destanın en önemli bölümlerini Manas[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Manas'ın oğlu Semetay[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Manas'ın torunu Seytek[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Colay ve Töştük'ün hikâyeleri
teşkil etmektedir. Colay ve Er Tostuk hikayeleri ile ilgili bölümlerin
Colay adında bir Manaş'çıdan derlendiği sanılmaktadır.

Destanın Bölümlerine Göre Özeti

1) Yeditör adını taşıyan yerde Boyun Han
oturmaktadır. Boyun Hanın oğlu Kara Han ve onun oğlu Çakıp Han (Yakûp
Han) adıyla anılır. Çakıp Han[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Alma Ata ırmağının gözesinde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Sungur Yuvası denilen yerde
yerleşmiştir; Çakıp Han'ın hiç çocuğu yoktur. Bir gün Tanrıdan bir oğlan
çocuk ister[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] onun yiğitler yiğidi olmasını
diler. Tanrının izni ile bir oğlu olur. Oğlu olduğu için de Tanrıya
güzel bir kısrak kurban eder. Dört Peygamber gelip çocuğa ad kor[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] adına Manas[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] der.


Manas dile gelir[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] babasına: "Ben İslâm yolunu
açacağım[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] inanmayanların malını
yağmalayacağım" deyince Çakıp Han[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] çok eski arkadaşı olan Bakaya
haber gönderir çağırır. Baka gelince Manas'ın söylediklerini Ona
nakleder[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bu söz üzerine Baka:
"Pek güzel söz" der: "Hemen atlanalım[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Çin'e akın edelim[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Pekin yolunu bozalım!" Dediği
gibi yaptılar.


Çakıp Han'ın oğlu genç Manas ise on yaşına
gelince ok attı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] on dört yaşına basınca Hân
Evini basıp yıktı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Hân oldu. Kâşgar'dan bütün
Çinlileri sürüp Turfana tıktı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Turfandaki Çinlileri sürdü[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Aksu'ya attı.


2) Kalmuk Han'ın oğlu Almambet'in Müslüman
oluşu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Er Kökçe'ye sığınışı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Er Kökçe'den de ayrılıp Manasa
gelişini anlatır:


Yerin yer suyun su olduğu çağda... altı atanın
oğlu gavur[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] üç atanın oğlu
Müslüman idi. O zaman Kara Han'ın oğlu Amambet doğdu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] hemen büyüdü ve Müslüman oldu.
Babasını Müslüman olmadığı için öldürdü[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kaçıp geldi Müslüman
beylerinden Er Kökçe'ye sığındı. Er Kökçe'nin kırk yiğidi vardı. Bu kırk
yiğit[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Beylerinin bu
Kalmuklu'ya[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Almambet'e çok iltifatlar edip
onu yanından ayırmadığını görünce kıskandılar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kıskanınca da Almambet
hakkında dedikodular çıkarıp yaydılar. Bu yüzden Almambet ile er Kökçe
Bey'in arası bozuldu.


Almambet kalkıp Manas'ın Bey evine geldi.

Manas da Almambet'i büyük iltifatlarla
karşıladı. Manas[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Almambet'i çok sevdi.


3) Manas ile Er Kökçe'nin savaşmasını anlatır:

Manas'ın çerileri Er Kökçe'nin ilini yağma
ederler. Savaşta Er Kökçe yenilir. Ardından Çakıp Han[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] oğlu Manas'ı evlendirmek
ister. Kız aramağa başlar. Temir Hanın kızı olan Kanıkey'in[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Manas'a uygun bir evdeş
olduğunu sağlık verirler. Temir Han da kızını Manas'a vermek
istemektedir. Fakat Temir Hanın baş danışmanı bu evlenmeye engel olmağa
çalışır. Bu yüzden düğün esnasında kavgalar olur[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ucu savaşa ve yağmaya varır.
Sonunda baş danışman Mendibay Manas'ı zehirler Manas ölür. Manas'ın
ölümü ailesini yoksulluğa[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] sıkıntıya ve felâkete düşürür.
Atı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] doğanı ve köpeği
mezarının başında ağlarlar; Manas'ın canını bağışlaması için Tanrıya
yalvarıp yakarırlar. Manas'ın kırk yiğidi vardır ama hepsi de beğlerini
unuturlar. Tanrı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Manas'ın hayvanlarının bu
bağlılığı karşısında onların duasını kabul eder; Manas dirilir. Eskisi
gibi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] eskisinden daha güçlü
bir şekilde iline ve töresine hizmet eder.


4) Kökütey Han'ın yas törenini anlatır:

Kökütey Han hastalanır. Son nefesini vermeden
önce vasiyetini yapar. Ardından da ölür. Kökütey Han'ın ölümü üzerine
komşu milletlerden yas töreni için çağırılanlar olur; herkes gelir.
Büyük bir yuğ töreni yapılır. Törenin biteceğine yakın konuklar arasında
bir kavga başlar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] sonu savaşa varır. Manas ile
Müslüman olmayan Colay Han arasında süren savaş uzayıp gider.


5) Göz Kaman'ı anlatır:

Çakıp Han'ın[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] küçükken Kalmuklara esir düşen
ve Moğolistan'a götürülüp orada büyütülen Göz Kaman adlı bir kardeşi
vardır. Göz Kaman Moğolistan'da[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Kalmuklar arasında büyütülüp
orada bir Kalmuk kızıyla evlendirilir; beş oğlu olur; bir gün oğullan
ile birlikte asıl yurduna döner. Kalmukça konuşmaktadır.


Manas[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] hem amcasını hiç görmediği ve o
güne kadar tanımadığı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] hem de amcası Kalmukça
konuştuğu için onu casus zanneder: yakalayıp zincire vurur. Bunları
yaptıktan sonra böyle bir amcası olup olmadığını anlamak için babasına
haber gönderir. Colay Han haberi alınca sevinir ve kardeşini hoş tutması
için oğluna emir verir. Fakat Manas'ın annesi ile karısı da Göz
Kaman'dan hoşlanmamışlar hele Kalmukça konuşmasını büsbütün
yadırgamışlardır. Bu yüzden birlik olup hep beraber Çakıp Hanın
buyruğunu hiçe sayarlar. Yalnız Manas babasının buyruğunu dinleyip
amcasına iyi davranır[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] hatta amcası ve oğullan için
büyük bir şölen verir. Fakat Göz Kaman'ın oğullan bu şölende bir kavga
çıkarıp Manas'ı döverler.


Manas[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Kalmuklara karşı sefere
çıktığında amcasının oğullan Kalmukça bildiği için onlardan yararlanmak
ister. Gökçegöz'ü Kalmuklara casus olarak gönderir. Gökçegöz Kalmuklar
tarafına geçer geçmez Manas'a ihanet eder. Manas bunun üzerine
Almambet'i gönderir. Almambet'in yardımıyla Manas savaşı kazanır. Bir
çok ganimetler alır[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] dönerken yarı yolda Gökçegöz
ile karşılaşırlar Gökçegöz Manas'ı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kırk yiğidi ile birlikte
zehirler. Kırk yiğit ölür. Manas'ı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] karısı Kanıkey kurtarır.
Mekke'den erenler gelir[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Kanıkey'e yardım ederler.
Manas iyi olur olmaz Mekke'ye gider; dua edip Tanrıya yalvararak kırk
yiğidinin dirilmesini sağlar.


6) Semetey'in doğumunu anlatır.

Manas artık ihtiyarlamıştır.

Ak atı halsiz düşmüş zayıflamıştır.

Manas kırk yiğidini yanına çağırır. Ölümünden
sonra doğacak olan oğluna iyi bakmaları için vasiyet eder.


Ve Manas ölür.

Manas için büyük bir yuğ töreni yapılır[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yas tutulur.

Çakıp Han Kanıkey'e haber göndererek Manas'ın
kırk yiğidinden biri olan Abeke'ye Onu beğenmezse Köbeş'e varıp
evlenmesini buyurur. Kanıkey'in doğumu yakındır:


- Kızım olursa dediğini tutar evlenirim[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] gel gelelim oğlum olursa
evlenmek şöyle dursun ne Abeke'nin suratına ne de Köbeş'in yüzüne
bakarım[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] diye cevabını gönderir.


Kanıkey'in bir oğlu olur. Dediğini yapıp
kimseyle evlenmez. Ötekiler Kanıkey'in oğlunu öldürmek isterler. Bunu
öğrenen Kanıkey oğlunu alıp babası Temir Han'ın ülkesine kaçar. Yolda
türlü sıkıntılar çeker[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] başına gelmedik kalmaz.
Sonunda Temir Hanın ülkesine varır[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Bey Evine ulaşır.


Temir Han kızına ve torununa kavuşunca pek çok
şölenler verir. Torununa ad konulması için bütün il halkını toplar fakat
çocuğa kimse bir ad bulup da koyamaz. Ansızın[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] nerden geldiği bilinmeyen
aksakallı bir ihtiyar görünür[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] uzun uzun dualar eder; Temir
Han'ın torununa Semetey adını verir.


Semetey büyür. Baba yurduna dönmek ister. Yola
çıkacağı sırada annesi Kanıkey:


-Baka'ya selam söyle[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ne söylerse sözünü tut[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] dışına çıkma[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] diye tenbih eder.

Semetey[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] baba ocağına döner. Çakıp Han
sağdır; torunu Semetey'in[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] annesine yapılan eziyetlerin
acısını çıkaracağını[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] öç alacağını sanarak korkar.
Bu yüzden Semetey'i zehirlemeğe karar verir. Kararını uygulayacağı
sırada durumu öğrenen Semetey hem Cakıp Hanı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] hem de Abeke ve Köbeş'i
öldürür.


7) Semetey'in baba ocağına yerleştikten
sonrasını anlatır:


Semetey[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] baba ocağına dönüp öz yurduna
yerleştikten sonra[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Kalmuklar üstüne akınlar
yapmak için hazırlıklara başlar. Babasının[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] hayatta kalan kırk yiğidini
çağırıp toplar. Der ki:


- Akın yapmamız gerek; at sürüleri ve ganimet
almamız gerek!


Bu sözden sonra sefere çıkar.

Fakat kırk yiğit[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kendi aralarında toplanıp
konuşurlar:


- Bizden öncekiler yetmiş yaşına vardı; bizden
sonrakiler altmışına ulaştı. Biz[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bu Semetey'in babasına hizmet
ettik[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] şimdi de oğluna hizmet
edeceğiz[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ihtiyarladık artık.
Semetey[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bizi bu ihtiyar
hâlimizde yüce dağ başlarından aşırmak diler[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] çağlayanlı sulardan geçirmek
diler; bizi öldürmeğe kastetmiştir[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] dönelim! dediler.


Semetey'in buyruğunu dinlemediler[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] geri döndüler[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kaçtılar.

Semetey[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] babasından kalma kırk yiğidin
ardından yetişip onlara tatlı söz söyledi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] alttan alıp yalvardı.


Semetey[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] onca sözden sonra babasından
kalma kırk yiğide söz geçiremeyince onları öldürür.


Bu arada[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Acubey ile Almambet'in birer
oğulları olmuştur. Semetey[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bu çocukları kendisine kardeş
edinir.


Birinin adını Kançura ötekinin adını Külçura
koyup öyle çağırır.


Kançura ile Külçura da büyürler. Büyüyünce
Semetey'e hizmet etmeğe başlarlar. Bir gün gelir[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Semetey[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Kançura ile Külçura'ya[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Akın Han'm kızı Ay Çürek'i
evlenmek üzere kaçırmak istediğini söyler ve onlardan bu iş için hizmet
ister. Bunun için de Akın Han'ın ülkesine sefere çıkılması gerektiğini
anlatır. Dediklerini yaparlar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Ay Çürek'i kaçırırlar. Gel
gelelim Ay Çürek'in bir de nişanlısı vardır ki Kökçe oğlu Ümetey dîye
bilinmiştir. Bu Kökçe oğlu Ümetey[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Ay Çürek'in kaçırılışını
kendisine yediremez. O da karşılık olarak Semetey'in sürülerini
yağmalar. Bunun üzerine aralarında bir savaş başlar. Birbirlerini
karşılıklı olarak yağmalayıp dururlar. Sonunda Semetey[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Kökçe oğlu Ümetey'e barış
teklif eder. Savaştan yorulan Ümetey de bunu kabul eder.


Ümetey'le yaptığı barıştan biraz rahatlayan
Semetey[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] başka bir sefere çıkmak
için hazırlandığı sırada bir düş görür. Düşünü karısı Ay Çürek'e
anlatır. Ay Çürek düşü yorumlayıp:


- Sen bu sefere çıkma[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] der. Çıkarsan başına bir
felâket gelecek.


Fakat Semetey inatçıdır. Boş sözlere kulak
asacak türden değildir. Karısının düşünü yorumlamasına karşılık:


- Düş dediğin şey saçmalıktır!.[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] diye karşılık verdi.

Böyle demesine rağmen[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] düşünün hayra yorulması için
de babasının ruhuna en iyi kısraklarından birini kurban eder. Arkasından
Er Kıyas'ın ülkesine akın başlar.


Akının en kızışmış zamanında Almambet'in oğlu
Kançura[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Semetey'e ihanet eder
ve onu yakalayıp Er Kıyas'a götürür. Semetey'e ihanet etmeyen Külçura'yı
da köle olarak kullanırlar.


Bu sırada Ay Çürek bir oğlan çocuk doğurmuştur.
Ay Çüreğin bir oğlan çocuğu doğurduğunu duyan Er Kıyas[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] çocuğu yaşatmak istemez.
Öldürtmeğe çalışır. Oğlunu kurtarmak isteyen Ay Çürek Er Kıyası
korkutur:


- Eğer sen benim oğlumu öldürtürsen ben de seni
babam Akın Han'a şikâyet ederim[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ülkeni alt üst ettirir öcümü
alırım[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] der.


Er Kıyas korktuğu için çocuğu öldürtmeyip
kendine evlât edinerek yanında alıkoyar. Halkını toplayıp çocuğa ad
koymak ister. Fakat kimse bir ad bulamaz. Aksakallı Aykoca derler bir
ihtiyar vardır[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] sonunda o gelir[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Ay


Çürek'in oğluna Seytek adını verir.

Seytek de büyür[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] delikanlı olur[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yiğit olur. Külçura'yı koruyup
kölelikten kurtarır. Er Kıyas öldürülür. Bunlardan sonra Seytek baba
yurduna[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] öz ocağına döner.
Babasına ihanet eden Almambet'in oğlu Kançura[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Seytek'in baba yurduna Bey
olmuştur. Üstelik Seytek'in babaannesi Kanıkey'e koyun güttürüp çobanlık
yaptırmış[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] işkence etmiştir.


Durumu görüp öğrenen Külçura[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Kançura'yı yakalar ve Kanıkey
de onu öldürür. Baba yurduna yerleşen Semetey ise Taşkent'ten Talasa
kadar yayılan geniş ülkeleri yönetimi altına alıp oraların Hanı olur.
[2]

İlgili Kaynak ve Kitaplar

1. Manas. Translated by Walter May. Rarity[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Bişkek[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] 2004. ISBN 9967-424-17-6
2. Levin[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Theodore. Where the Rivers and
Mountains Sing. The Spirit of Manas.Bloomington: Indiana University
Press[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] 2006

3. Manas 1000. Theses of the international
scientific symposium devoted to the 'Manas' epos Millenial Anniversary.
Bishkek[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] 1995.

4. S. Mussajew. The Epos Manas. Bishkek[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] 1994
5. Traditions of Heroic and Epic Poetry (2
vols.)[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] under the general
editorship of A.T.Hatto[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] The Modern Humanities Research
Association[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] London[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] 1980.

6. The Memorial Feast for Kokotoy-Khan[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] A.T. Hatto[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] 1977[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Oxford University Press
7. The Manas of Wilhelm Radloff[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] A.T. Hatto[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] 1990[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Otto Harrassowitz
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://frmhaylaz.yetkin-forum.com
 
--Efsaneler--
Sayfa başına dön 
5 sayfadaki 6 sayfasıSayfaya git : Önceki  1, 2, 3, 4, 5, 6  Sonraki

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Frm Haylaz - Portal :: Eğlence :: Hikaye-
Buraya geçin: