Frm Haylaz - Portal
Sitemize Hoşgeldiniz !

Sitemiz Hakkında Kısa Bir Bilgi ;

1-Sitemiz Eğlence ve Paylaşıma Yöneliktir !
2-Sitede Yetki Almak İçin Paylaşım Gereklidir !
3-Sitemizde Hack Bölümü Bulunmaktadır !
4-Sitemiz MahseriTurk.Com Sponsorluğundadır !
5-Sitemiz Sizlerin ve Biz Yönetici Ekibinin Paylaşımlarıyla FrmHaylaz.Net Olarak Yayına Geçecektir !
6-Sitemizde Sigara İçmek Yasaktır ! Sigara İçmenin Cezası 500 Konudur !


Teşekkürler.......
Frm Haylaz - Portal
Sitemize Hoşgeldiniz !

Sitemiz Hakkında Kısa Bir Bilgi ;

1-Sitemiz Eğlence ve Paylaşıma Yöneliktir !
2-Sitede Yetki Almak İçin Paylaşım Gereklidir !
3-Sitemizde Hack Bölümü Bulunmaktadır !
4-Sitemiz MahseriTurk.Com Sponsorluğundadır !
5-Sitemiz Sizlerin ve Biz Yönetici Ekibinin Paylaşımlarıyla FrmHaylaz.Net Olarak Yayına Geçecektir !
6-Sitemizde Sigara İçmek Yasaktır ! Sigara İçmenin Cezası 500 Konudur !


Teşekkürler.......
Frm Haylaz - Portal
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Frm Haylaz - Portal


 
AnasayfaPortalLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 94 güzel kısa hikaye

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
MyStery
Yönetici
Yönetici
MyStery


94 güzel kısa hikaye 78979810
Mesaj Sayısı : 918
Tecrübe : 50070755
Teşekkür Sayısı : 2
Kayıt tarihi : 27/06/09
Yaş : 29
Nerden : Nereye :)

94 güzel kısa hikaye Empty
MesajKonu: 94 güzel kısa hikaye   94 güzel kısa hikaye Icon_minitimeÇarş. Haz. 23, 2010 6:40 am

Avrupa'da Akıncı Korkusu

1534 yılında Viyana'daki St. Stephen Katedrali'nde. Osmanlı
akıncılarının yaklaştığını görüp çan çalarak haber vermekle vazifeli bir
memuriyetin ihdas edildiğini ve bu memuriyetin ancak 1956 yılında[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Viyana Belediye Meclisince.
Artık bir Osmanlı tehlikesi kalmadığından[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bu vazifenin lüzumu yoktur"
diye bir karar alınarak iptal edildiğini...(1)

Kendinizi Türklere Emanet Edin

16. yüzyılda Osmanlı Devleti'nin gelişme yolu üzerinde direnmiş ve Türk
orduları ile savaşa tutuşmuş olmasından dolay Katolik Avrupa tarafından
kendisine "Hıristiyanlığın şövalyesi" ünvanı verilen Boğdan Beyi Büyük
Stefan'ın ölüm döşeğin de[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] evlatlarına gayet ibretli bir
şekilde:

"Belki de yakında himayeye muhtaç olacaksınız Asla Rus'a yanaşmayın.
Haindir[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] sizi yok eder. Fakat
kendinizi Türklere emanet edin. Adil ve merhametlidirler" diyerek
nasihat ettiğini …(2)

Talan Edilen Mirasımız

Şanlı Osmanlı Devleti'nin kurucusu Osman Gazinin mübarek anası Hayme
Hatunun Domaniç’teki türbesini ulu hakan Abdülhamid Han'ın[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ecdadına hürmetinin ifadesi
olarak büyük bir itina ile tamir ettirip pencerelerini atlas perdelerle
kaplattırdığını ve zeminini de Hereke dokuması muhteşem bir halı ile[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] döşettiğini . . .

Daha sonraları iş başına gelen Halk Partisi döneminde ise o muhteşem
halının türbeden gasp edilerek[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] partinin İnegöl ilçe
yöneticilerinin kapılarına paspas yapıldığını ve atlas perdelerinin de
kaymakamlık binasında kullanıldığını... (3)

Ecdadımızın Silinmez İzleri

1976 yılında Suudi Arabistan’ın Cidde şehrinde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] deniz suyunu tatlı suya
çeviren bir tesisin açılışından sonra meslektaşları ile sohbete girişen
dönemin Türkiye Büyükelçisi Necdet Özmen'in bir ara söze: "Bu Suudi
Arabistan'ın ilk tuzdan arıtma tesisidir" diye başlaması üzerine

Fransız Büyükelçisinin hayretler içinde kalarak:"No... Sör... Bu Suudi
Arabistan'ın ilk tuzdan arıtma tesisi değildir. İlki Osmanlılar'ın
1800.lü yılların sonunda yaptığıdır" diyerek ecdadımızın eşsiz
mirasından habersiz yaşayan elçimizi mahcup ettiğini [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.](4)

Bitmeyen Osmanlı Sevgisi

Balkanlar'dan Orta Doğu'ya kadar büyük bir coğrafyanın 1. Cihan
Savaşından sonra elimizden çıkmasına rağmen[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] o topraklarda yaşayan halkın
hala büyük bir hasretle "Osmanlı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Osmanlı " diye sayıkladığını
..

Budapeşte'den gelen bir yazarımıza bir Boşnak[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]ın'. "Madem ki İstanbul'a
gidiyorsun Allah aşkına o şehrin toprağını benim için öp Allah benim
canımı İstanbul'u görmeden . alması!" dediğini Trablusgarp'daki ihtiyar
Cezayirlilerin [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] boyunlarına muska diye Osmanlı
parası taktıklarını…(5) Biliyor muydunuz.

Çağdaşlaşma Yolunda

1930'lu yılların Türkiyesi'nin Urla gibi bir Ege şehrinde dahi açlıktan
insanların öldüğünü...

Ortalama bir memurun aylık maaşının 50 lira olduğu bu dönemde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] çağdaşlaşma yolunda(!) 75 000
lira gibi büyük paralar ödeyerek heykel yaptırdığımızı (6)

Cennette Yer

Osmanlı Devleti'nin zirvelerde şahlandığı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] akıncılarının Avrupa içlerinde
at oynattığı bir dönemde. kilisede bir papazın vaaz verirken"Dünya
hakimiyetinin Türklere fakat Cennet'in de kendilerine ait olduğunu... "
söylemesi üzerine. bu taksime aklı yatmayan cemaatten bazılarının büyük
bir ümitsizlik içinde: "Dünyada bizi yurtlarımızdan çıkaran Türkler hiç
Cennet'te yer bırakırlar mı?" dediklerini...(7)

Batışın Remzi

Yükseliş dönemimizin ruhunu yansıtan mütevazı Topkapı Sarayına karşılık[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yıkılışımızı remzeden Varsay
taklidi Dolmabahçe Sarayının Avrupa'dan borç alınan para ile[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] 9 ton altın ve 41 ton gümüş
kullanılarak inşa edildiğini... (

Şefzade'nin Dolmabahçe Sefası

İsmet İnönü'nün Cumhurbaşkanlığı yaptığı dönemde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] oğlu Ömer İnönü nün gerek
talebelik gerekse daha sonraki yıllarda koskoca Dolmabahçe Sarayını
ikametgah olarak kullanıp[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yattığı bir oda için bütün
sarayın kaloriferlerini yaktırdığın ve ayrıca bu şefzadenin sarayda
kadınlı kızlı gece alemleri düzenlediğini...

Bütün bu olanların dönemin Millet Meclisinde ciddi tartışmalara yol
açtığını ve o gün mecliste bulunan baba İnönü nün kulaklığı takılı
olduğu halde müzakereleri işitmemezlikten geldiğini (9)

Ağaca Asılan Zekat Parası

Fatih Sultan Mehmet Han devrinde bir Müslümanın. günlerce dolaşıp yıllık
zekatını verebileceği fakir birini arayıp bulamadığını

Bunun üzerine zekatının tutarı olan parayı bir keseye koyarak
Cağaloğlu'ndaki bir ağaca asıp[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] üzerine de:

"Müslüman kardeşim[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bütün aramalarıma rağmen
memleketimizde zekatımı verecek kimse bulamadım. Eğer muhtaç isen hiç
tereddüt etmeden bunu al" diye yazdığını..

Ve bu kesenin üç ay kadar o ağaçta asılı kaldığını (10)

Nebiler Sultanı nın Güzellikleri

Aşk bahçesinin yanık bülbülü Hazreti Mevlana'nın[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Peygamberimiz'in (sav) üstün
vasıflarıyla alakalı olarak:

Nebiler Sultanı'nın (sav) vasıflarının şerhini. eğer ben devamlı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] durmadan söylesem[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yüzlerce kıyamet geçer de o
yine bitmez. " dediğini...

Sahabi efendilerimizden Amr bin As'ın (ra): "Benim gözümde
Resulullah'dan (sav)daha sevgili[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] benim gözümde Ondan daha büyük
bir kimse yoktur. Ne var ki[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Ona olan tazimimden gözüm doya
doya Ona bakamıyordu " dediğini. . .

İmam Kurtubi'nin de "Nebiler Nebisi'nin (sav) güzellikleri bize
tamamıyla gösterilmemiştir. Gösterilmiş olsaydı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] gözlerimiz Ona bakmaya takat
getiremezdi " diyerek İki Cihan Saadet Güneş’inin güzelliklerini bir
nebzecik olsun anlatmaya çalıştıklarını..(11)Biliyor muydunuz?

Osmanlı Arması

Merhum Necip Fazıl Kısakürek in 1954 lü yıllarda çıkardığı Büyük Doğu
mecmuasının bir sayısının kapağında[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Osmanlı arması işlemeli sanat
eseri bir kumaş resmini yayınlayınca[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] "padişahlık propagandası
yapmak " gibi saçma bir gerekçe ile derginin o sayısının toplatıldığını
ve kendisinin de suçlanarak mahkemeye sevkedildiğini

Necip Fazıl'ın mahkemede kendisini suçlayan savcıya gayet ibretli bir
şekilde:

İçinde adalet işlerine bakılan bu binanın tepesinde aynı Osmanlı arması
var Siz de mi padişahlık propagandası yapıyorsunuz?" diye haykırdığını
(12) Biliyor muydunuz?

Pasaport Farkı

Şanlı Osmanlı Devleti'nin yıkılmasından sonra[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] son derece üzgün ihtiyar bir
Ürdünlünün[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] elindeki yeni Ürdün
pasaportuyla İsviçre sefaretine giderek: "Herkes bu pasaportla alay
ediyor Eskiden Osmanlı pasaportum varken selam dururlardı. Ben Osmanlı
teb'asıyım ne olur bunu değiştirin" diye sefaret yetkililerine
yalvardığını… (13)

Türk Köşesi

Devlet i Aliye yi Osmaniye'nin üç kıtada at oynatıp buyruk yürüttüğü
ihtişamlı dönemlerinde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Avrupa'da Türk hayat tarzı ve
modasının çok tesirli hale geldiğini Evlerinde Türk köşesi bulundurmayan
sosyete mensuplarının ayıplandığını (14)

Reformun Böylesi

0 zamana kadar sadece batılıların kendi aralarında düzenledikleri
balolara[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yanlış batılılaşma
hareketinin bir parçası olarak Türk devlet adamları da katılınca (1829)[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] baloda bulunan bir Fransız
kadının oldukça doğru bir teşhiste bulunarak Türkler reforma[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bitirmeleri gereken yerden
başladılar dediğini ...(15)

Birinci Dünya Savaşının Vahşet Yılları

Birinci Dünya savaşı sıralarında Musul'da halkın açlıktan perişan
durumlara düşüp hergün sokaklarda kadın-erkek çocuk-ihtiyar birçok
insanın inleye inleye ölüme gittiklerini ve buna bir çare
bulunamadığını…

Açlıktan ölen bu zavallı çocukların etlerini kasap dükkanlarında koyun
ve kuzu eti diye satan veya aşçı dükkanlarında pişirip halka yedirme
vahşetini gösteren on-oniki kişinin idam edildiğini . (16)

Amerikan Yardımı (!)

Truman doktrini çerçevesinde Amerika Birleşik Devletleri'nden aldığımız
69 milyon dolar askeri yardım ile elde edilen askeri techizatın bakımı
için ABD'ye her yıl 400 milyon dolarlık bakım ve ithalat parası
harcaması yaparak ne kadar karlı bir anlaşma (!) yaptığımızı (17)

Hayal Müessesesi

Teb'asını "Emanetullah" olarak gören Osmanlı Devleti'nde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] akıl hastalarına
bimarhanelerde son derece şefkatle muamele edilip ceviz karyolalarda[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ipekli çamaşır ve çarşaflarda
yatırılıp musiki ile tedavi edildiğini.

Aynı dönemde Avrupa'da ise[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] akıl hastalarının ruhuna
şeytan girmiş denilerek diri diri yakıldığını. . (18/a)

İstanbul'daki bimarhaneleri giren Mongeri Pere'nin: "Burası Avrupa'nın
asırlar sonra tahayyül edeceği bir hayal müessesidir dediğini ve
Osmanlı'nın uyguladığı bu musiki ile tedavi metodunun ABD'de ancak 1956
yılında uygulamaya geçebildiğini (18/b

Üçüncü Dünyanın Kobayları

Batıda ilaç üretmekle ilgili yönetmeliklerin son derece ağır olup[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bir ilacın piyasaya
çıkarılmadan önce kobaylar üzerinde yeterince deneme yapılması
gerektiğini ve bunun ise uzun ve pahalı bir süreç olduğunu .

Buna çare bulan batılı hümanistlerin(!)[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yeni geliştirdikleri
denenmemiş ilaçları üçüncü dünya ülkelerine pazarlayarak hem para
kazanıp[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] hem de milyonlarca
gönüllü kobay üzerin de ilaçlarını denediklerini

İlaç iyi çıktığı takdirde mallarını batıda pazarladıklarını[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kötü çıktığında ise foyası
çıkana kadar üçüncü dünya ülkelerine satmaya devam ettiklerini . . (19)

İçi Yivli Toplar ve Ecdadımızın Sızlayan Kemikleri

Yavuz Sultan Selim Han'ın Ridaniye Savaşı'nda[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ileri görüşlü babası Sultan II
Bayezid' ın icadı olan "içi yivli topları kullanarak büyük başarılar
elde ettiğini..

Bugün ise bizlerin hala II Bayezid'in bu büyük icadını tarih
kitaplarımızda: "Yivli top 1868 de Almanlar tarafından icad edildi" diye
okutma gafletini göstererek ecdadımızın kemiklerini sızlattığımızı..
(20)

Tanzimat Dönemi Ordusu

II Mahmut döneminde Osmanlı ordusunun modernleştirilmesi için
danışmanlıkta bulunan Alman komutanı Helmuth von Moltke'nin Tanzimat
dönemi ordusunun halini

"Bu ordu: kaputları Rus[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] talimatnameleri Fransız[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] tüfekleri Belçika[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] sarıkları Türk[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] eğerleri Macar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kılıçları İngiliz ve
öğretmenleri her milletten[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Avrupa sisteminde bir ordudur"
diyerek tarif ettiğini .(21)

Bediüzzaman[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]ın Rızık Hususundaki
Hassasiyeti

Üstad Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri'nin 1924 yılı yazında Van'daki
Erek dağına çıkarak bütün vaktini tesbihat ve münacat ile geçirdiği
günlerde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yanında bulunan
talebelerinin dağlardaki yaban elmalarını koparıp yemek istemeleri
üzerine Üstad'ın onlara izin vermeyip

"Bizim hissemiz bağlar ve bahçedekilerdir Bizim rızkımızı Cenab-ı Hakk
oralarda tayin etmiştir. Bu yabani meyveler yabani hayvanların rızkıdır.
Onların kısmetine dokunmamamız gerekir" dediğini… (22)

Milletlere Göre Fiyat Farkı

Osmanlı'nın son döneminde (1850) İstanbul'da uzun yıllar kalmış bir
batılı tarihçi olan M A Ubicini'nin şehirde yaşayan değişik milletlerin
karakter yapılarını öğrendikten sonra[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] hatıralarında:

"Bir kaide olarak[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Ermeni ye istediği paranın
yarısını[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Ruma üçte birini[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Yahudi ye dörtte birini
veriniz. Fakat bir Müslümanla alışveriş ettiğiniz zaman istediği
fiyattan emin olunuz ve istediğini veriniz"diye yazdığını… (23)

Batıda ve Osmanlı'da Yalan

1717 - 1718 yılları arasında İstanbul' da İngiliz elçiliği yapan
G.Montagu nun hanımı Lady Montagu nun Osmanlı toplumundaki ticaret
ahlakı ile alakalı hatıraların da[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] oldukça enteresan bir şekilde:

"İngiltere'de yalancılar yaptıklarıyla öğünürler.

Burada ise (Osmanlı'da) yalan söylediğinden emin olunduğu zaman
yalancının alnına kızgın demir basılıyor. Bu kanun eğer bizde
uygulanırsa ne kadar güzel yüzün bozulduğu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ne kadar kibar sınıfına mensup
kişilerin kaşlarına kadar inen peruklarla dolaşmaya mecbur kaldıkları
görülür. diye yazdığını… (24)Biliyor muydunuz?

Marks'ın Hayranlığı

Şeyh Şamil liderliğindeki Kafkas halkının[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] istilacı Ruslara karşı olan
istiklal savaşlarında göstermiş oldukları büyük direniş karşısında Karl
Marks' ın:

"Hürriyetin nasıl elde edilmesi lazım geldiğini Kafkasya dağlılarından
ibretle öğreniniz. Hür yaşamak isteyenlerin nelere muktedir olduğunu
görünüz. Milletler[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] onlardan ders alınız. .. "
diyerek hayranlığını itiraf etmek zorunda kaldığını... (25)

Ağaç Sevgisi

Osmanlı Devleti'nde ağaçlara çok kıymet verilip koruma altına alındığını
. . . Sultan ll. Abdülhamid devrinde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Belgrad ormanlarına zarar
verip ormanı tahrip ettikleri için bir köyün kitle halinde sürgün
edildiğini. . .(26)

Kin

İkinci Dünya Harbi sonlarında yapılan lise mezunlarının olgunluk
imtihanlarında sorulan "Ormanlar ve Ormanların faydaları" isimli
kompozisyon sualine talebelerim bazılarının enteresan bir
şekilde:"Türkiyemiz ormanlık bir ülkeydi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] fakat o zalim padişahlar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yurdumuzu ormansız bıraktılar [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] gibi cevaplar verdiklerini . .
.

Sebep olarak da; bu zavallı öğrencilerin öylesine bir kin terbiyesi
içinde yetiştirilerek Osmanlı'yı kötülemeye öylesine alıştırıldıklarını
ve böylece eğer bir fırsatını bulup da padişahlara hakaret ederlerse iyi
not alacaklarına inandıklarından dolayı böyle cevaplar verdiklerini...
(27)

Ecdad Nesline Hürmet

Merhum Adnan Menderes'in[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] İstanbul'un imarı
faaliyetlerinin başlatıldığı l950'li yılların birinde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] gece yarısı cennetmekan Sultan
Abdülhamid Han'ın muhterem kerimeleri Ayşe Osmanoğlu ile annesi Müşfika
Kadınefendi'nin kaldığı evin kapısını çalarak gizlice içeri girip her
ikisinin de ellerini öptükten sonra :

"Siz bize veli nimetlerimizin emanetlerisiniz. Fakat maalesef sizlerle
bugüne kadar alakadar olamadım. Çok özür dilerim Çevremiz böyle
tavırları hazmedemeyecek insanlarla dolu!... " dediğini... Daha sonra da[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Osmanlı'nın bu aziz analarına[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kimseye muhtaç olmamaları için[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] içinde 10.000 lira bulunan bir
zarf bırakıp ayrıca tahsisat-ı mestureden (örtülü ödenek) maaş
bağladığını ve 2 7 Mayıs'da bu paranın kesildiğini... (28)

Peygamber Evine Benzeyen Ev

Gönüller sultanı Mevlana Hazretleri'nin hizmetçisine: Bu gün evimizde
yiyip içecek birşey var mı?" diye sorup[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] hizmetçisinin de "Hayır hiç
birşey yok" diye cevap vermesi üzerine sevince garkolup ellerini Yüce
Dergah'a açarak:

"Allahım[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] sana şükürler olsun ki[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] evimiz bugün Peygamber evine
benziyor" diye Muhammed Mustafa'nın(sav) yolunun tozu olduğunu
gösterdiğini[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]. (29)

Eşsiz Misafirperverlik

Osmanlı askeri teşkilatını Avrupa'ya tanıtmış olmakla meşhur Comte de
Marsigli'nin[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Türk toplumunun
misafirperverliği ile alakalı olarak :

"Türkler hiçbir din farkı gözetmeksizin bütün yabancılara karşı son
derece misafirperverdirler. Ana yollar civarındaki köylerde oturanlardan
hali vakti yerinde olanlar öyleden evvel ve akşamüstü gezintiye çıkıp
yolcu bulmaya çalışırlar. Eğer bulacak olurlarsa evlerine davet ederler
ve hatta çok defa misafirin hangi evde ağırlanacağını tayin ederken
kavgaya bile tutuşurlar." dediğini (30)

Vahşetin Böylesi

1096 yılında Haçlıların Kudüs'e girerek 40.000 Müslümanı kılıçtan
geçirdikten sonra Gödofroi dö Buygom' un Papa II Urban' a yazdığı
mektupta:

`Kudüs'te bulunan bütün Müslümanları katlettik[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] malumunuz olsun ki[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Süleyman Mabedi'nde
atlarımızın diz kapaklarına kadar Müslüman kanına batmış olarak
yürüyoruz. " diyerek barbarlıklarını belgelediklerini...(31)

İnsanlığın En Muhteşem Harikası

Osmanlı içtimai yapısı üzerine uzman olan Erlanyen Üniversitesi
profesörlerinden Hutterrohta :

"Osmanlı Devleti[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] geniş topraklarını ve
üzerindeki çeşitli kavimleri[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Topkapı Sarayı'ndan mükemmel
bir şekilde idare ediyordu. O saray da batıdaki en mütevazi bir
derebeyinin sarayı kadar bile büyük değildi. Bu nasıl oluyordu?" diye
sorulduğunda[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Profesör Hutterroht'un:

"Sırrını çözebilmiş değilim. 16. asırda Filistin'in sosyal yapısı
üzerinde çalışırken öyle kayıtlar gördüm ki hayretler içinde kaldım.
Osmanlı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] üç yıl sonra bir köyden
geçecek askeri birliğin öyle yemeğinden sonra yiyeceği üzümün nereden
geleceğini planlamıştı. Herhalde Osmanlı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] devlet olarak insanlığın en
muhteşem harikasıdır" diye cevap verdiğini. . .(32)

Enderun Okulu

Üç kıtada altı asırlık bir hükümranlık şanlı ecdadımızın devlet ve
medeniyet mirasının sırlarının bulunduğu ve dünyanın en büyük arşivi
olan Osmanlı Arşivi'ni[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bizler doğru dürüst
incelememişken[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bine yakın Amerikalı ile yüze
yakın İsrailli tarihçinin yıllarca didik didik ettiğini. ..

Bugün ABD'de sadece "Enderun okulu" hakkında hazırlanan uzman eserlerin
ve doktora ¤¤¤lerinin sayısının 350 tane olduğunu. . .(33)

Ziya Gökalp'in Ölümü

Türkçülük fikrinin ünlü simalarından biri olan Ziya Gökalp'in hayatının
son anlarında Fransız hastanesinde yatarken ebedi aleme intikal etmeden
bir gece önce[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] mukaddesata galiz küfürler
ederek başını duvarlara vura vura öldüğünü

Cesedinin de hastane morgunda Hıristiyan geleneklerine göre muamele
yapılarak kaldırıldığını... (34)

Sözünün Eri Olmak

Mehmet Akif Ersoy'un sözünün eri bir insan olduğunu ve söz verdiği şeyi
yerine getirmek için ölümden başka hiçbir şeyin onu engellemediğini...

İstanbul Vaniköy'de oturan bir ahbabı ile öyleden bir saat önce buluşmak
için sözleştiklerinde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] o gün yağmurlu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] fırtınalı bir gün olup her
tarafı sel bastığı halde Mehmet Akif' in binbir zorlukla sırılsıklam
vaziyette söz verdiği yere vaktinde geldiğini[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] fakat arkadaşının gelmemesi
üzerine çekip gittiğini... Ertesi gün. özür dilemek için gelen
arkadaşını dinlemeyip: "Bir söz ya ölüm veya ona yakın bir felaketle
yerine getirilmezse mazur görülebilir" diyerek tam altı ay o arkadaşıyla
konuşmadığını... (35) Biliyor muydunuz.?

Kızılca Buğdayı

ABD'nin 1890 yılına kadar bizim Tuna boylarımızda yetişen "kızılca" ismi
verilen buğdayımızı ithal ederek tohumluk olarak kullandığını ve
bununla halkını beslediğini. .. (36)

Bir Yanlışın izahı

Padişahların[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Osmanlı topraklarındaki
muhtelif yerleri devletin ileri gelenlerine: "Sana orayı [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bahşettim " demesinin.

"Verilen yeri imar et!' manasına geldiğini ve bu varlıklı Osmanlı
paşalarının[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] o toprakların mamure haline
gelmesi uğrunda servetlerini tükettiklerini . . . (37)

Hakiki Nişan

Kırım Savaşı'ndaki büyük hizmetlerinden dolayı Fransız hükümetince
kendisine nişan verilen Deli Hasan Ağa'nın bu nişanı takmadığını
farkeden Fuat Paşa'nın ona takmama sebebini sorması üzerine:

"Paşam[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] benim vücudumda harpte
kazandığım yedi nişan(yara izi) var. Onlar varken elin Frenk'inin
nişanını ben ne yapayım!" diye cevap verdiğini

Yabancı Gözüyle Lozan ve Neticesi

1922-1923 yılları arasında Sovyetler Birliği'nin Türkiye büyükelçisi
olarak Ankara'da bulunan S. İ. Aralov'un[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Lozan Konferansı' nın
sonuçları ile alakalı olarak yazmış olduğu hatıratında :

"... İngiltere Dışişleri Bakanı Lord Curzon[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] eskiden Türkiye'nin olan
Musul'u ve daha başka yerleri Türkiye'den koparmayı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Yunanlıların yakıp yıktığı
şehir[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kasaba ve köyler için
Yunanlılara tamirat parası verdirmemeyi ve Boğazlar meselesinde İngiliz
planını gerçekleştirmeyi başardı.

Türkiye'nin Musul'u bırakması ve tamirat parasından vazgeçmesi karşılığı
olarak kendisine küçücük Karaağaç bölgesinin verilmesiyle yetindi
Bundan başka batılı devletler [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Türkiye'yi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Osmanlı Devleti'nin batılı
kapitalistlere olan borçlarının[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Osmanlı Devleti'nden ayrılan
ülkeler arasında bölünüşünden sonra[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] payına düşen bölümünü 20 yıl
içinde ödemeye ikna ettiler" diye yazdığını...(39)

Acı İtiraf

Lozan Konferansına İsmet İnönü ile birlikte katılarak Türkiye aleyhine
birçok entrikalar çeviren Hahambaşı Hayim Naum’un[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]daha sonraları hükümet erkanı
ile araları çok iyi olmasına rağmen: Bu memlekete bu millete çok kötülük
ettim[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] artık aralarında
yaşayamam diyerek pişmanlık içinde Mısıra gittiğini...(40)

Mehterin Büyüleyici Tesiri

Batı musiki şaheserlerini yazmış olan Mozart[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]Bizet gibi büyük bestekarların
mehter musikisinin büyüleyici tesiri altında kalarak[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]Türk tarzında Alla Turca
denilen kısımlarını yazdıklarını....(41)

Türkiyede Türk Müziği Yasağı

Tek parti iktidarı döneminde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]devletin açmış olduğu müzik
okullarının bir tanesinde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]öğrencilerden bazılarının ders
arasında kendi öz müziği olan Türk müziği çalmaya teşebbüs ettikleri
için yabancı uzman Herr Zuckmayer tarafından okuldan
atıldıklarını....(42)

Senfoni Zulmü

1930lu yılların birinde Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrasının[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]Anadoluyu tenviretmek için
çıktığı turnenin Sivas durağında[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]bir konser verdikten sonra
gazetecinin birinin konseri izleyen bir vatandaşa: Konseri nasıl
buldunuz? diye sorması üzerine zavallı adamcağızın[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] sağına soluna ürkekçe bir göz
attıktan sonra gazetecinin kulağına:

Valla beyefendi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]Sivas[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]Sivas olalı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]Timurdan beri böyle zulüm
görmedi! diye cevap verdiğini....(43)

Bizim Dinazorlarımız

Bizim ülkemizde çağdaşlık ve bilimsellik(!)adına başörtülü öğrencilerin
üniversitelere sokulmayıp[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]İmam Hatip Okulu öğrencilerinin
varlığından ve devletin diğer okullarından daha başarılı olmasında
rahatsızlık duyulduğu halde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]dünyanın süper gücü sayılan ABD
nin en iyi üniversitelerinden biri olan Massachussets Institute of
Technology(M.I.T.)nin öğrenci yönetmenliğinde:

Dini inançların gereğini yerine getirmekten dolayı bir derse veya
imtihana giremeyen öğrenciye telafi imkanı tanınır....diye hüküm
bulunduğunu ve bu hususlarda alabildiğine müsamahalı
davranıldığını....(44)

İlahi İkaz

Birinci Dünya Savaşı sırasında Dördüncü Ordu karargahında Mekke ve
Medine yi kurtarmak için Hicaz Seferi Kuvveti hazırlanması meselesi
görüşülürken[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]Harbiye Nazırı Enver Paşa nın
bu iş için Mustafa Kemali atadığını ve bunun üzerine Mustafa Kemal in:

Değil Hicaza asker sevketmek[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]hatta oradaki askerleri de geri
almak ve kuvvetleri verimsiz yönlere dağıtmamak gerek diyerek görüşünü
belirttiğini ve sonunda M. Kemal in bu görüşünün kabul edilerek
Medinenin boşaltılmasına karar verildiğini...

Tam bu sırada ışıkların aniden sönerek ortalığın zifiri bir karanlığa
bürünmesi üzerine bunu İlahi bir İkaz kabul eden Cemal Paşa nın birden
ürperip sarsıldığını ve daha sonra Hicazın boşaltılmasından vazgeçilerek
Fahreddin Paşa nın Medine ye gönderildiğini....(45)

Medine Muhafızı

Osmanlı'nın edeple taçlaşmış iman anlayışının gereği olan Hazreti
Peygamberi'nin(sav) şehrini bir valinin adının altına sokamayacağı saygı
ve edebi ile[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] oraya göndereceği idareciyi
`Vali " yerine "Medine Muhafızı " diye isimlendirme hassasiyetini
gösterdiğini . . . (46)

Dünyanın ilk Toplu Sözleşmesi

Dünyada ilk toplu sözleşmenin Osmanlı Devleti tarafından
gerçekleştirildiğini. Kütahya Vahid Paşa kütüphanesinde bulunan şeriye
Mahkemesi sicilinin 57'ci sayfasında kayıtlı belgeye göre[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yeryüzündeki bu ilk sözleşme
Kadı Ahmed Efendinin tasdiki ile 24 işyeri ile işçileri arasında
imzalandığını .

Bu sözleşmeye göre[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] "Kalfaların[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yardımcıların[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ustaların ve vasıfsız
işçilerin yevmiyeleri"nin tesbit edilip[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] her gün belli sayıdaki fincan
imali karşılığı alacakları ücretlerin tesbit edildiğini...(47)Biliyor
muydunuz?

Osmanl Topçuluğu

Kanuni Sultan Süleyman devrinde yıllarca İstanbul'da kalan ve yazmış
olduğu eserini en büyük Hıristiyan hükümdarı II Filib'e takdim eden
İspanyol yazar Cristobol de Villalon'un[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] dönemin Osmanlı topçuluğu
hakkında:

"Dünyada hiçbir devletin[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]Türk topçusu ile mukayese
edilebilecek topçusu yoktur. İstanbul'da eski model olduğu için
kullanılmayıp süs diye surlara konan topları inceledim Bunlar bile
İspanya ordusundaki toplardan çok daha kaliteli idi.

Tophane sırtlarında çaptan düşmüş diye yığılan 40 kadar topu hayretle
seyrettim. Bunları alıp topçu kuvveti oluşturmak istemeyecek hiçbir
Avrupa devleti bilmiyorum dediğini . . . (48)

En Mütekamil ikmal Teşkilatı

Kore Savaşı sırasında bir Amerikan bataryasının isabet alıp
parçalanmasından sonra[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] dört dakika gibi kısa bir süre
içinde Amerikalıların bataryayı tekrar kurup ateşe başladıklarını ve bu
çok süratli ikmal karşısında Türk binbaşısının hayretler içinde
kaldığını gören Amerikalı generalin:

"Biz bu sistemi kurmadan önce bütün dünya ikmal teşkilatlarını etüd
ettik. En mütekamil olanının Osmanlıların ki olduğunu görerek onu kabul
ettik. Bu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] sizden gelme bir usulün
günümüze tatbikinden başka birşey değildir." dediğini[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] . .(49)

Gözyaşı Medeniyeti

İslam'ın ilk dönem zahidlerinin en belirgin niteliklerini Allah
korkusunun tesiri ile çok ağlamaları[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] çok mahzun olmaları ve dünyaya
hiç değer vermemeleri olduğunu.

Bunlardan Veysel Karani'nin Allah'tan korktuğu ve utandığı için başını
hiç semaya kaldırmayıp[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] daima çenesi göğsün de bitişik
gezdiğini...

"Ümmetin Rahibi" diye tanınan Amir bin Abdullah ın çok ağlayıp geceleri
ayakları şişecek kadar ibadet ettiğini..

"Dünyayı üç talakla boşadım[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ricat yok" diyen ve ruhbanlar
gibi ibadet ettiği için "Gulam" adını alan Utbe bin Eban'ın çok ağlayan
bir zahid olduğunu...

Zühdüne sevgi ve aşk hakim olan Rabiatü'l Adeviyye nin secde de başını
koyduğu yeri çamur edecek kadar gözyaşlarını ceyhun ettiğini... (50)

Haram Yemeyen Ordu

Osmanlı ordusunun[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] İslam'ı tek bir bayrak altında
toplamak gayesiyle Mısır seferine giderken Gebze yakınlarındaki
bağlık-bahçelik bir arazide mola verdiğinde Yavuz Sultan - Selim'in
bütün askerlerin heybelerini arattığını ve hiçbirinde meyve cinsinden
birşey çıkmaması üzerine ellerini Ulu Dergah kaldırıp :

"Allahım[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] sonsuz şükürler olsun.
Bana haram yemeyen bir ordu lutfettin. Eğer askerimin içinde tek bir
kişi sahibinden izinsiz bir meyve yeseydi ve ben bunu haber alsaydım
Mısır seferinden vazgeçerdim'.' diyerek Rabbine sonsuz hamd ü senalarda
bulunduğunu. ... (51)

Ecdadımız Yüz Akımız

Altı asır gibi uzun bir süre üç kıtada hükmünü yürüten ecdadımızın
medeniyet mirasını inceleyip araştırmadan içte ve dıştaki bazı gafil ve
hainlerin ona[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] "emperyalist" yaftasını
yapıştırarak mahkum etmeye çalışmalarına mukabil[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Macaristan İlimler Akademisi
tarafından ortaya çıkartılıp yayınlanan bir belgede belirtildiğine göre[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Osmanlı Devleti'nin
Macaristan'da hakim olduğu devirlerde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Macar halkından yılda 7 milyon
akçe 21 milyon vergi toplayıp[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] buna karşılık aynı yıl
Macaristan'a 21milyon akçe yatırım yaptığını... (52)

Tuz ve Ekmek Hakkı

Osmanlı sarayındaki hanedan çocuklarını yetiştirmek üzere"muallime-i
selatin-" (sultan hocası) olarak tayin edilen Safiye Hanım' a padişah
Vl. Mehmed Reşad'ın ilk iradesinin:

Namaz kılmayanlara[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] oruç tutmayanlara yedirdiğim
tuz ve ekmeği haram ediyorum. Bu iradem hoca hanım tarafından talebe
şehzade ve hanım sultanlara söylensin" olduğunu. . .(53)

Bir Savaşın Bedeli

1991 yılında meydana gelen Körfez Savaşı'nın bir günlük maliyeti ile 3
milyon çocuğun 2[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] 7 yıllık süt ihtiyacının
karşılanabildiğini...

Bu savaşın otuz günlük savaş gideri ile 50 milyon insanın 4 yıllık ekmek
ihtiyacının giderilebildiğini...

1 adet Stealth avcı uçağının bedeli ile 13 milyon kitap alına bildiğini .
. .

Ve 1 adet Patroit füzesi ile 74 milyon adet fidan dikildiğini .. (54)

Ne Sen Baki Ne Ben Baki

Kanuni Sultan Süleyman' ın[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bir meseleden dolayı dönemin
şairi Baki'yi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

``Baki bed - Nef-yi ebed Bursa ya red" diyerek Bursa'ya sürgüne
gönderdiğini ve Baki'nin de buna karşılık:

"Öldünse ey Baki Değildir cihan mülkü Süleyman'a baki Buna çarkı felek
derler Ne sen baki[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ne ben baki" diyerek şairane
bir şekilde cevap verdiğini . . . (55)

Barbar Kim?

Bizans'ı kurtarmak üzere İstanbul'a çağrılan Haçlı ordularının
Hristiyanlığın mukaddes kilisesi Ayasofyanın tepesinde ki altın haçı
sökerek eritip sattıklarını...

Yıllar sonra Osmanlı ordusunun İstanbul'un fethi sırasında bir
yeniçerinin[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] fetih hatırası olarak saklamak
maksadıyla Ayasofya nın küçük bir çini parçasını koparmak istemesini[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Fatih Sultan Mehmed'in
"tahribe teşebbüs"le suçlayıp cezalandırdığını [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]..(56)

Serdengeçti'nin Ayasofya Müdafaası

Yazmış olduğu"Ayasofya". isimli şiiri yüzünden tutuklanarak Ankara Ağır
Ceza Mahkemesi'nde yargılanan Osman Yüksel Serdengeçti' nin kendini
müdafaa ederken:

"Müddei umumi(savcı) tepeden verilen emirlere göre hareket ediyor.
Ayasofya`nın tekrar cami haline yetirilmesinde benim ne gibi hususi
maksadım ve menfaatim olabilir? Ayasofya'yı kiraya mı vereceğim[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yoksa imamı mı olacağım? Beni
bu yazıdan dolayı Türk savcıları değil[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Yunan savcıları itham etsin.
Böyle bir yazıyı yazdığımdan dolayı kendimi müdafaa etmekten utanıyorum
." diye hayıflanarak cevap verdiğini. . .(57)

Sanata Hürmetin Böylesi

Osmanlı'nın meşhur hattatlarından Hafız Osman'ın(1642 1698)[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Sultan İkinci Mustafa' nın hat
hocası olup[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Hafız Osmanın hat meşkederken[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Sultan İkinci Mustafa'nın
büyük bir hürmet içinde hocasının hokkasını tuttuğunu ve yapılan hattın
güzelliği karşısında gönlü ihtizaza gelen Sultan İkinci Mustafa'nın:
"Artık bir Hafız Osman daha yetişmez" demesine mukabil[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] büyük hattat Hafız Osman'ın :
"Efendimiz gibi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] hocasının hokkasını tutan
padişahlar bulundukça daha çok Hafız Osmanlar yetişir" diye cevap
verdiğini...(58)

Sultan Vahdeddin'in Vatanperverliği

Osmanlı ordusunun silahlarının elinden alındığı [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] düşman filolarının Çanakkale
Boğazı' nı aşıp İstanbul'a dayandığı felaketli bir dönemde halife
sıfatıyla Osmanlı tahtına oturan Sultan Vahdeddin'in[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Osmanlı askeri olarak[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] şahsını korumak için
bırakılmış olan biricik taburu Ayasofya Camii' ne göndererek:

"Aziz İstanbul'un fethinin sembolü olan Ayasofya'ya çan takmak
isteyenlere ateş ediniz!... " emrini verdiğini... (59)

Yavuz'un izinden Gidenler

1967 Mısır-İsrail savaşında[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Mısır askerlerinin[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] düşmanlarını beklerken İsrail
ordusunun bir anda Süveyş'in öbür yakasını geçerek dünyayı
şaşırtığını...

Mose Dayan'ın bu muazzam başarıyı daha sonra bir basın toplantısında :
"İsrail in bu başarılı stratejisi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Yavuz Sultan Selim in yıllar
önce Mısır'ı fethederken uyguladığı harp planının bir kopyasıdır" diye
açıklayıp gafletimizi yüzümüze vurduğunu...(60)

Eşsiz Sevgi

Türkiye' de[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Türk Dili ve Edebiyatı üzerine
doktora yapmış genç Pakistan alimlerinden Muhammed Sabir'in[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Pakistanda bir cuma günü
hutbede Sultan Abdülhamid Han'ın adının okunup ve ona "Zeyyedallahü
ömrehu" yani "Allah onun ömrünü artırsın diye dua edilmesi üzerine
camiden çıktıktan sonra cemaata bu duanın manasız olduğunu zira[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Sultan Abdülhamid Hanın vefat
etmiş olduğunu söylemesi üzerine halkın"Seni gidi İngiliz casusu!
"diyerek hışımla üzerine yürüdüklerini . . . (61)

Hilafetin Gücü

31 Mart hadisesinin tertipçileri arasında bulunan şair ve filozof Rıza
Tevfik'in bu meş'um hadisenin ardında İngiliz parmağı olduğunu itiraf
edip[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ihtilal hadisesinden
sonra İngiliz konsolosluğuna gittiğinde çok soğuk bir şekilde
karşılandığını ve o zaman bunun sebebini anlayamayan Rıza Tevfik'in çok
sonraları Londra'ya uğrayıp bunun sebebini o dönemin İngiltere'nin
Türkiye Büyükelçisi Lord Nikılsın'a sorduğunda bu İngilizin çok ibretli
bir şekilde"Rıza Tevfik Bey[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Biz bilhassa Hindistan'da
İslam ülkelerini idaremiz altına alabilmek için milyarlarca altın
harcadık ama başarılı olamadık. Halbuki Sultan Abdülhamid[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] her yıl bir 'Selam-ı Şahane'[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bir de 'Hafız Osman hattı
Kur'an-ı Kerim' gönderiyor ve bütün İslam ümmetini[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] hududsuz bir hürmet duygusu
içinde emrinde tutuyor.

Biz bu ihtilalle siz jön Türkler'den hilafet kuvvetinin ortadan
kaldırılmasını bekledik ve aldandık. İşte bundan dolayı siz soğuk
karşılandınız?" cevabını verdiğini. . .(62) Biliyor muydunuz?

Bu Köyde Nur Talebeleri Var mı?

1961 seçimlerinde Türkiye İşçi Partisi mensuplarının[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Doğu Anadolu köylerine
propaganda yapmak için gittiklerinde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] köyde ilk rastladıkları
insana: Bu köyde Risale-i Nur talebesi var mı?" diye sorduklarını ...

Köyde Risale-i Nur talebesi olduğunu öğrendikleri takdir de [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] o insanlara tesir
edemeyeceklerini bildiklerinden dolayı köye girmeyip geriye döndüklerini
(63)

Bir Hazır Cevap

Fransa Kralı III Napolyon'un[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Paris'te Osmanlı Devleti
Büyükelçisi olarak bulunan Ahmet Vefik Paşa ile konuşması esnasında bir
ara alaylı bir şekilde "Sen kendini Yavuz Sultan Selim'in elçisi mi
zannediyorsun?" demesi üzerine Ahmet Vefik Paşa'nın da büyük bir hazır
cevaplıkla: "Öyle olsaydım[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] siz Fransa'da imparator olarak
bulunamazdınız" cevabını verdiğini . . . (64)

Cihad Tuğlası

Yavuz Sultan Selim'in babası Sultan II. Bayezid'in[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] İla-yı kelimetullah için
çıktığı seferlerde üstüne bulaşan tozları silkip[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] biriktirerek bunlardan bir
tuğla döktürdüğünü ve böylece Allah'ın "cihat" emrine uyduğunun işareti
olarak bu tuğlayı yanından ayırmadığını . . . (65)

Mehmed Reşadın Hassasiyeti

Trablusgarp ve Balkan Savaşı ile Birinci Cihan Harbi'nin talihsiz
padişahı Sultan Mehmed Reşad' ın[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] şehzade Ziyaeddin Efendi'nin
doğum müjdesini aldığı zaman sevineceği yerde:

"Memleketin başına bir masraf kapısı daha açılması hoş değil..." diyecek
kadar devlete yük olmaktan üzüntü duyan hassas bir hükümdar olduğunu...
(66)

Osmanlı Azameti

1754'de bile[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Sultan III. Osman Han'ın bir
namesi Leh kralına ulaştırıldığında[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kralın nameyi üç kere öperek
başının üstüne koyduğunu ve kralın yanında bulunan devlet erkanının da
derhal başlarını açarak saygı duruşuna geçtiklerini. (67)

Yahudinin Erkekliği(!)

İsrail dışişleri bakanlarından A. Sharon'un arkadaşı ve suç ortağı olan
Meir Har-tzion'un[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] l950'li yılların başında
Gazze'de yapılan bir İsrail baskınında masum bir Arabı sırtından
bıçaklayarak öldürmesinden sonra kendisiyle yapılan bir röportajda [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yaptığından vicdan azabı duyup
duymadığının sorulması üzerine:

"Vicdan azabı mı? Hayır! Neden vicdan azabı duymalıyım ki? Bir adamı
tabancayla öldürmek çok kolayadır Tetiği çekersin hepsi bu kadar. Ama
bıçak bambaşka birşey[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] gerçek bir silah. Fantastik
bir duygu bu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] erkek olduğunu hissettiriyor
insana. " diye cevap verdiğini...(68)

Türbedar ve Ulu Hakan'ın Rüyası

Cennetmekan Sultan Il. Abdülhamid Han döneminde Yavuz Sultan Selim' in
türbedarlığını yapmakta olan bir zatın[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] şiddetli geçim darlığının
kendisine verdiği sıkıntılı bir ruh haleti içinde :

'Bir de evliyadan olduğunu söylerler Yıllarca türbedarlığını yaptım
yoksulluk içindeyim" diyerek türbeye hiddetle vurduğunu . . .

Ertesi sabah aniden Abdülhamid Han' ın türbedarı huzuruna çağırarak bir
yıllık ihtiyacının hepsini karşıladığı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] çünkü Abdülhamid Han'ın[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] gece rüyasında ceddi Yavuz
Selim tarafından haberdar edildiğini . . (69)

Abdülhamid Han'ın İstihbarat Gücü

Batılı emperyalist güçlerin[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Ermenileri piyon olarak
kullanıp kışkırtarak Anadolu'da karışıklıklar çıkardığı günlerde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] İngiliz Büyükelçisi'nin Sultan
Abdülhamid'e gelip[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] küstahça: "Daha ne kadar
Ermeni öldüreceksiniz?" diye sorma cüretini göstermesi üzerine[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Ulu Hakan'ın keskin
bakışlarını elçinin üzerine dikerek:

"Filan gün[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] filan saatte
Karadeniz'in filan noktasına yaklaşıp[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] karaya Ermenileri Türklere
karşı silahlandırmak için şu kadar sandık malzeme çıkaran ve
komitacılara teslim eden İngiliz gemisinde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Türk başına kaç silah
bulunuyorsa tam o kadar Ermeni öldüreceğiz. " cevabını
verdiğini...Sultan Abdülhamid'in bu muazzam istihbarat gücü karşısında
İngiliz elçisinin dehşete kapılarak aptallaştığını... (70)

Türk kafası

Kendilerine tarih boyunca sempati beslediğimiz ve Kanuni Sultan Süleyman
devrinde donanma gönderip yardım elini uzatarak yok olmaktan
kurtardığımız Fransızların bitkilere büyük zarar veren bir kurt nevine
"Türk adını verdiklerini...

Kazancı kuyumcu düğmeci gibi sanatkarların perçin yaparken altlık olarak
kullandıkları perçin kıskacına da şamar oğlanı manasına "Türk kafası
adını verdiklerini...(71)

Halifeye İthaf

Sonradan ll. Sylvestre olarak papalık tahtına oturan Gerbert' in 9. asır
İspanya'sında Arap uleması nezdinde üç yıl tahsil gördüğünü . . .

Dönemin Avrupalı rahiplerinin yazmış oldukları eserlerini Kurtuba
halifesine ithaf ettiklerini...

Almanya Fransa ve İtalyadaki rahip adaylarının[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ilim öğrenmek için İspanyadaki
Müslüman mekteplerine akın akın koştuklarını. . .(72)

Samanoğlu İsmail Bey'in Türbesi

9. asırda Buhara da yapılan Samanoğlu İsmail Bey'in türbesinin İslam
dünyasının ilk türbelerinden olduğunu...

Bu türbenin yapımında kullanılan tuğlaların deve sütü ile yumurta akı
karıştırılarak bunların çeşitli derecelerde pişirilmesinden elde ve
edildiğini günümüze kadar sapasağlam dimdik ayakta kaldığını . . . (73)

Engizisyon Gerçeği

1481-1808 yılları arasında batıda[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]Katolik kilisesinin siyasi
baskı aracı olarak faaliyet gösteren Engizisyon mahkemelerinin Yakılarak
öldürülme cezasına çarptırılan insanların sayısının 34.024 e
ulaştığını....(74)Biliyor muydunuz?

Ayyıldızlı Şapka

Şapka inkılabından sonra Ankara Valisi Yahya Galip Bey'in İsmet İnönü'ye
gelerek:

Şapkanın ortasına bir ay-yıldız koyalım ki[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] diğer milletlerden farkımız
belli olur demesi üzerine İnönü'nün: Canım biz bu inkılapları farkımız
olmasın diye yapıyoruz. Sen ne teklif ediyorsun! diye çıkıştığını...(75)

Milli Kıyafet

Bundan kırk yıl önce İngiltere'den "Dünya Kıyafetleri Sergisi" için Türk
milli kıyafeti örneği istenildiğinde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] fötr şapkalı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kravatlı ve ütülü pantolonlu
bir kalem efendisi fotoğrafı gönderildiğini . . (76)

Dağistan Kartalı

Yıllarca Kafkasya'nın istiklali için yılmadan mücadele vermiş olan büyük
dava adamı İmam Şamil' in[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] vefatından sonra gasledilirken
vücudunda cihat meydanlarında savaşırken meydana gelmiş yüzyirmi yara
görüldüğünü... (77)

İnka Medeniyeti

Batılı sömürgeci barbarların servet uğruna kökünü kuruttukları Güney
Amerikalı kızılderili kavim İnkaların[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] gelişmiş bir tarım
sistemlerinin olduğunu...

Gübrenin ehemmiyetini bilip[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Chinoha adasından sağladıkları
gübreyi tarım bölgelerine adilane dağıttıklarını ve gübresinden
faydalanılan deniz kuşlarını öldürenleri idama mahkum ettiklerini. .
(78)

Nereden Nereye

Birinci Dünya Savaşı'ndan bir hafta önce[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] 1914 yazında.1 Türk lirasının
karşılığının 3.7 dolar ve 18.45 marka tekabül ettiğini. . .(79)

İlmin Değeri

Son devrin kıymetli alimlerinden Hüsrev Efendi'nin[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ders okuturken üzerinde hasıl
olan durgunluğun sebebini soran öğrencilerine :

Buraya geleceğim sırada yatağında dehşetler içinde yatmakta olan kızım
vefat etti. Onun cenazesi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] defin işi vardı ortada.
Dersinizi ihmal ederim diye Allah'dan korktum. Bu durumda yine geldim.
Onun için üzerimde durgunluk var[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] hemen gidip onun defni ile
meşgul olacağım.

Kusura bakmayın o yüzden biraz cansız konuştum" diyerek ilim öğretmenin
ehemmiyetini nefsinde yaşayarak gösterdiğini...(80)

İngiliz Mantığı(!)

Hindistan'ın Amir şehrinde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bisikletle dolaşan bir İngiliz
kızı ile alay ettikleri bahanesi ile[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] askerlerin hadise mahallindeki
halktan 700 kişiyi oracıkta kurşunlayarak katlettiklerini...

Bölge valisinin[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ceza olarak bütün şehir
halkını günlerce yerde sürünmeye mecbur ettiğini ve böyle davranmasının
sebebi sorulunca da valinin de:

Onlar ilahelere tapıyorlar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bir İngiliz kızı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] onların taptıklarından daha
azizdir!." diye cevap verdiğini..(81)

Hak Takası

Kominist rejimin devam ettiği günlerde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] sanat faaliyetleri için
Taşkent'te bulunan meşhur solcularımızdan birinin[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bir Özbek yazarının yanına
gelerek:

"Ah ne güzel[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] size imreniyorum.! Burada[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] böyle bir rejimin altında[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] böyle imkanlarla yaşamaktan
kimbilir ne kadar mutlusunuzdur.! demesi üzerine[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Özbek yazarın bizim meşhur
edibimizin kulağına sessizce:

Sen Türkiye'de sahip olduğun hakların ve imkanların yarısını bana ver;
ben Sovyetlerdeki bütün hak ve imkanlarımı sana memnuniyetle devredeyim!
Var mısın beyim .? diye fısıldadığını... (82)

Yıkık Mabedler

1936-1957 yılları arasında[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] komünizm rejiminin kasıp
kavurduğu Sovyetler Birliği'nde ondört bin mabedin yıkılarak yerle bir
edildiğini . . . (83)

Milli Temeller Üzerine Yükselme

Nihat Sami Banarlı'nın Amerikalı Profesör Rufi ile sohbet ederken söz
batılılaşmadan açılınca Profesör Rufi'nin:

"Siz tarihte defalarca başarı kazanmış bir milletsiniz. Bize veya
başkalarına imrenmek neyinize? Biz yeni bir millet olduğumuz için[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] tarihte muvaffak olmuş
milletlerin sırlarını araştırır[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bulduğumuz ve uygun
gördüğümüzü asrımıza tatbik ederiz. Sizden de aldığımız kıymetler
vardır. Eğer ilerlemek istiyorsanız[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] muvaffak olduğunuz asırlarda
hangi meziyetlerinizle hangi usul ve teşkilatınızla kazandınız?

Bunları araştırınız bulduklarınızı modernize ediniz[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Kendi milli ve denenmiş
temelleriniz üzerinde yükseliniz" diyerek bizi utandırdığını . . . (84)

Surre Alayları

Osmanlı'nın[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] mukaddes beldelere verdiği
büyük kıymetin ifadesi olarak Yıldırım Bayezid döneminden itibaren her
yıl Mekke ve Medine'ye Surre Alayları tertip ettiğini...

Bu Surre Alayları ile birçok hediyeler ve mukaddes belde fukarasına
dağıtılmak üzere binlerce altın gönderilerek Allah'ın rızasının
kazanılmasının gaye edinildiğini...

Ayrıca en önemlisi de[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bu Surre-i Hümayun'da[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] padişahın yaptırıp gönderdiği
Kabe örtüsünün bulunup bu örtünün merasimle yerine takılarak[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] eskisinin geri getirilip
paylaşıldığını . . .

Osmanlı'nın[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] binbir güçlük ve darlık içinde
bulunduğu dönemlerde dahi bu an'aneyi terketmediğini...(85) Biliyor
muydunuz?

Hümanist Batı

Hümanist( ! ) Hollandalıların l905'de yeni icat ettikleri bir bombanın
tesir gücünü[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Afrikalı zavallı yerli halkın
makatlarında deneme barbarlığını gösterdiklerini.. (86)

Anadolu' da Medeniyet Vesikası

Lozan görüşmeleri sırasında İngiliz Başvekili Lloyd George'nin:
Türklerin[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] şimdi hak istedikleri
Anadolu'da nesi var? Orada medeniyet vesikası olarak ne kalmışsa
Yunan'ın[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Roma'nın[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Bizans'ındır Türklerin Anadolu
'daki evleri sazdan ve ker**çten harabelerden ibarettir. Şimdi böyle
bir alemi veya onun güzel parçalarını Türklere nasıl bırakırsınız?"
demesi üzerine henüz aklını ve vicdanını yitirmemiş bir batılı düşünür
olan Eugene Pitard ın Cenevre'nin ünlü bir gazetesinde Lloyd George'a
cevap olarak:

Efendiler[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Konya'daki İnce
Minare'nin kapısı ile[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] İstanbul'daki muhteşem
Süleymaniye'nin kubbelerini yapan millete karşı böyle söylenemez.
Haddinizi biliniz..." diye harika bir cevap verdiğini...(87)

İmam Buhari nin Çocukluğu

İmam Buhari Hazretleri' nin küçük yaşta ilim tahsiline başlayıp[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] subyan mektebinde iken 15.000
hadis ezberlediğini ve buluğa ermeden de İbn-i Mübarek Hazretleri'nin
kitaplarını ezberlediğini . . .

Telif eser yazmaya başladığında henüz daha yüzünde sakal çıkmadığını...
(88)

Mimar Koca Sinan 'ın Büyüklüğü

Bütün Rönesans mimarlarının arayıp durdukları merkezi plan şemasını en
mükemmel bir şekilde gerçekleştirmenin ancak Mimar Koca Sinan'a nasip
olduğunu. . .(89/a)

Koca Mimar'ın fütuhat[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] saltanat[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ilim ve sanat bakımından en
muhteşem devrinde büyük bir imar kudretinin başında[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] şöhretli bir insan olmasına
rağmen[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yazma nüshalarda mur-u
natuvan"(güçsüz karınca). imzasında El-fakir Sinan Sermamaran-ı Hassa";
beyzi mührünün ortasında imzasında El-fakir ü'l-hakir Sinan"; kenarında
ise: [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Serm imaran-ı hassa
müstemend Bende-i miskin kemine dermend" (Fakir[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] aciz[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] hassa sermimaranı Dertli [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] değersiz[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] miskin bendeleri) diye
kendisini tanıtarak yalnız mimarinin değil[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] tevazuun da üstadı olduğunu
gösterdiğini. . (89/b) Biliyor muydunuz.?

Nasipsiz Ahmak

Necip Fazıl Kısakürek merhumun[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kendisine. "İslamiyet deyince
burnuma ayak kokusu gelir" diyen ihtiyar gazeteciye;

Senin o burnuna gelen[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] İslamiyet'in değil; kendi
ciğerinin pis kokusudur. Sen[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bir mücerredi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bir müşahhastan ayıramayan
ahmaksın!" diye cevap verdiğini...(90)

Velkanlı Hoca Mehmed Efendi

Muş halkının çok sevip saydığı Velkanlı Hoca Mehmed Efendi [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] nin 'Evinde Kur'an okutuyor"
diye şikayet edildiğinde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] dönemin Muş valisi tarafından[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]sırtına bir jandarma bindirilip
sakalından da başka bir jandarma tarafından çektirilerek Muş çarşısında
dolaştırıldığını. . .(91)

Yunandan İnsanlık Dersi(!)

İstiklal Harbi senelerinde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Yunanlıların Ege bölgesini
işgal etmesinden sonra İzmir'e gelen Yunan Kralı'nın civar kasabalardan
birini teftiş ederken[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] şehit edilerek hendeğe atılmış
bir sivilin cesedini gördüğünde. Bu kokmuş ölüyü neden gömmüyorsunuz?"
diye
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://frmhaylaz.yetkin-forum.com
 
94 güzel kısa hikaye
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» hikaye
» Hikaye Nedir ?
» En uzun hikâye nedir?
» güzel
» Güzel gelin

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Frm Haylaz - Portal :: Eğlence :: Hikaye-
Buraya geçin: