Konu: 94 güzel kısa hikaye Çarş. Haz. 23, 2010 6:40 am
Avrupa'da Akıncı Korkusu
1534 yılında Viyana'daki St. Stephen Katedrali'nde. Osmanlı akıncılarının yaklaştığını görüp çan çalarak haber vermekle vazifeli bir memuriyetin ihdas edildiğini ve bu memuriyetin ancak 1956 yılında[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Viyana Belediye Meclisince. Artık bir Osmanlı tehlikesi kalmadığından[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bu vazifenin lüzumu yoktur" diye bir karar alınarak iptal edildiğini...(1)
Kendinizi Türklere Emanet Edin
16. yüzyılda Osmanlı Devleti'nin gelişme yolu üzerinde direnmiş ve Türk orduları ile savaşa tutuşmuş olmasından dolay Katolik Avrupa tarafından kendisine "Hıristiyanlığın şövalyesi" ünvanı verilen Boğdan Beyi Büyük Stefan'ın ölüm döşeğin de[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] evlatlarına gayet ibretli bir şekilde:
"Belki de yakında himayeye muhtaç olacaksınız Asla Rus'a yanaşmayın. Haindir[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] sizi yok eder. Fakat kendinizi Türklere emanet edin. Adil ve merhametlidirler" diyerek nasihat ettiğini …(2)
Talan Edilen Mirasımız
Şanlı Osmanlı Devleti'nin kurucusu Osman Gazinin mübarek anası Hayme Hatunun Domaniç’teki türbesini ulu hakan Abdülhamid Han'ın[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ecdadına hürmetinin ifadesi olarak büyük bir itina ile tamir ettirip pencerelerini atlas perdelerle kaplattırdığını ve zeminini de Hereke dokuması muhteşem bir halı ile[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] döşettiğini . . .
Daha sonraları iş başına gelen Halk Partisi döneminde ise o muhteşem halının türbeden gasp edilerek[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] partinin İnegöl ilçe yöneticilerinin kapılarına paspas yapıldığını ve atlas perdelerinin de kaymakamlık binasında kullanıldığını... (3)
Ecdadımızın Silinmez İzleri
1976 yılında Suudi Arabistan’ın Cidde şehrinde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] deniz suyunu tatlı suya çeviren bir tesisin açılışından sonra meslektaşları ile sohbete girişen dönemin Türkiye Büyükelçisi Necdet Özmen'in bir ara söze: "Bu Suudi Arabistan'ın ilk tuzdan arıtma tesisidir" diye başlaması üzerine
Fransız Büyükelçisinin hayretler içinde kalarak:"No... Sör... Bu Suudi Arabistan'ın ilk tuzdan arıtma tesisi değildir. İlki Osmanlılar'ın 1800.lü yılların sonunda yaptığıdır" diyerek ecdadımızın eşsiz mirasından habersiz yaşayan elçimizi mahcup ettiğini [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.](4)
Bitmeyen Osmanlı Sevgisi
Balkanlar'dan Orta Doğu'ya kadar büyük bir coğrafyanın 1. Cihan Savaşından sonra elimizden çıkmasına rağmen[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] o topraklarda yaşayan halkın hala büyük bir hasretle "Osmanlı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Osmanlı " diye sayıkladığını ..
Budapeşte'den gelen bir yazarımıza bir Boşnak[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]ın'. "Madem ki İstanbul'a gidiyorsun Allah aşkına o şehrin toprağını benim için öp Allah benim canımı İstanbul'u görmeden . alması!" dediğini Trablusgarp'daki ihtiyar Cezayirlilerin [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] boyunlarına muska diye Osmanlı parası taktıklarını…(5) Biliyor muydunuz.
Çağdaşlaşma Yolunda
1930'lu yılların Türkiyesi'nin Urla gibi bir Ege şehrinde dahi açlıktan insanların öldüğünü...
Ortalama bir memurun aylık maaşının 50 lira olduğu bu dönemde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] çağdaşlaşma yolunda(!) 75 000 lira gibi büyük paralar ödeyerek heykel yaptırdığımızı (6)
Cennette Yer
Osmanlı Devleti'nin zirvelerde şahlandığı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] akıncılarının Avrupa içlerinde at oynattığı bir dönemde. kilisede bir papazın vaaz verirken"Dünya hakimiyetinin Türklere fakat Cennet'in de kendilerine ait olduğunu... " söylemesi üzerine. bu taksime aklı yatmayan cemaatten bazılarının büyük bir ümitsizlik içinde: "Dünyada bizi yurtlarımızdan çıkaran Türkler hiç Cennet'te yer bırakırlar mı?" dediklerini...(7)
Batışın Remzi
Yükseliş dönemimizin ruhunu yansıtan mütevazı Topkapı Sarayına karşılık[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yıkılışımızı remzeden Varsay taklidi Dolmabahçe Sarayının Avrupa'dan borç alınan para ile[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] 9 ton altın ve 41 ton gümüş kullanılarak inşa edildiğini... (
Şefzade'nin Dolmabahçe Sefası
İsmet İnönü'nün Cumhurbaşkanlığı yaptığı dönemde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] oğlu Ömer İnönü nün gerek talebelik gerekse daha sonraki yıllarda koskoca Dolmabahçe Sarayını ikametgah olarak kullanıp[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yattığı bir oda için bütün sarayın kaloriferlerini yaktırdığın ve ayrıca bu şefzadenin sarayda kadınlı kızlı gece alemleri düzenlediğini...
Bütün bu olanların dönemin Millet Meclisinde ciddi tartışmalara yol açtığını ve o gün mecliste bulunan baba İnönü nün kulaklığı takılı olduğu halde müzakereleri işitmemezlikten geldiğini (9)
Ağaca Asılan Zekat Parası
Fatih Sultan Mehmet Han devrinde bir Müslümanın. günlerce dolaşıp yıllık zekatını verebileceği fakir birini arayıp bulamadığını
Bunun üzerine zekatının tutarı olan parayı bir keseye koyarak Cağaloğlu'ndaki bir ağaca asıp[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] üzerine de:
"Müslüman kardeşim[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bütün aramalarıma rağmen memleketimizde zekatımı verecek kimse bulamadım. Eğer muhtaç isen hiç tereddüt etmeden bunu al" diye yazdığını..
Ve bu kesenin üç ay kadar o ağaçta asılı kaldığını (10)
Nebiler Sultanı nın Güzellikleri
Aşk bahçesinin yanık bülbülü Hazreti Mevlana'nın[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Peygamberimiz'in (sav) üstün vasıflarıyla alakalı olarak:
Nebiler Sultanı'nın (sav) vasıflarının şerhini. eğer ben devamlı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] durmadan söylesem[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yüzlerce kıyamet geçer de o yine bitmez. " dediğini...
Sahabi efendilerimizden Amr bin As'ın (ra): "Benim gözümde Resulullah'dan (sav)daha sevgili[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] benim gözümde Ondan daha büyük bir kimse yoktur. Ne var ki[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Ona olan tazimimden gözüm doya doya Ona bakamıyordu " dediğini. . .
İmam Kurtubi'nin de "Nebiler Nebisi'nin (sav) güzellikleri bize tamamıyla gösterilmemiştir. Gösterilmiş olsaydı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] gözlerimiz Ona bakmaya takat getiremezdi " diyerek İki Cihan Saadet Güneş’inin güzelliklerini bir nebzecik olsun anlatmaya çalıştıklarını..(11)Biliyor muydunuz?
Osmanlı Arması
Merhum Necip Fazıl Kısakürek in 1954 lü yıllarda çıkardığı Büyük Doğu mecmuasının bir sayısının kapağında[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Osmanlı arması işlemeli sanat eseri bir kumaş resmini yayınlayınca[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] "padişahlık propagandası yapmak " gibi saçma bir gerekçe ile derginin o sayısının toplatıldığını ve kendisinin de suçlanarak mahkemeye sevkedildiğini
Necip Fazıl'ın mahkemede kendisini suçlayan savcıya gayet ibretli bir şekilde:
İçinde adalet işlerine bakılan bu binanın tepesinde aynı Osmanlı arması var Siz de mi padişahlık propagandası yapıyorsunuz?" diye haykırdığını (12) Biliyor muydunuz?
Pasaport Farkı
Şanlı Osmanlı Devleti'nin yıkılmasından sonra[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] son derece üzgün ihtiyar bir Ürdünlünün[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] elindeki yeni Ürdün pasaportuyla İsviçre sefaretine giderek: "Herkes bu pasaportla alay ediyor Eskiden Osmanlı pasaportum varken selam dururlardı. Ben Osmanlı teb'asıyım ne olur bunu değiştirin" diye sefaret yetkililerine yalvardığını… (13)
Türk Köşesi
Devlet i Aliye yi Osmaniye'nin üç kıtada at oynatıp buyruk yürüttüğü ihtişamlı dönemlerinde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Avrupa'da Türk hayat tarzı ve modasının çok tesirli hale geldiğini Evlerinde Türk köşesi bulundurmayan sosyete mensuplarının ayıplandığını (14)
Reformun Böylesi
0 zamana kadar sadece batılıların kendi aralarında düzenledikleri balolara[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yanlış batılılaşma hareketinin bir parçası olarak Türk devlet adamları da katılınca (1829)[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] baloda bulunan bir Fransız kadının oldukça doğru bir teşhiste bulunarak Türkler reforma[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bitirmeleri gereken yerden başladılar dediğini ...(15)
Birinci Dünya Savaşının Vahşet Yılları
Birinci Dünya savaşı sıralarında Musul'da halkın açlıktan perişan durumlara düşüp hergün sokaklarda kadın-erkek çocuk-ihtiyar birçok insanın inleye inleye ölüme gittiklerini ve buna bir çare bulunamadığını…
Açlıktan ölen bu zavallı çocukların etlerini kasap dükkanlarında koyun ve kuzu eti diye satan veya aşçı dükkanlarında pişirip halka yedirme vahşetini gösteren on-oniki kişinin idam edildiğini . (16)
Amerikan Yardımı (!)
Truman doktrini çerçevesinde Amerika Birleşik Devletleri'nden aldığımız 69 milyon dolar askeri yardım ile elde edilen askeri techizatın bakımı için ABD'ye her yıl 400 milyon dolarlık bakım ve ithalat parası harcaması yaparak ne kadar karlı bir anlaşma (!) yaptığımızı (17)
Hayal Müessesesi
Teb'asını "Emanetullah" olarak gören Osmanlı Devleti'nde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] akıl hastalarına bimarhanelerde son derece şefkatle muamele edilip ceviz karyolalarda[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ipekli çamaşır ve çarşaflarda yatırılıp musiki ile tedavi edildiğini.
Aynı dönemde Avrupa'da ise[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] akıl hastalarının ruhuna şeytan girmiş denilerek diri diri yakıldığını. . (18/a)
İstanbul'daki bimarhaneleri giren Mongeri Pere'nin: "Burası Avrupa'nın asırlar sonra tahayyül edeceği bir hayal müessesidir dediğini ve Osmanlı'nın uyguladığı bu musiki ile tedavi metodunun ABD'de ancak 1956 yılında uygulamaya geçebildiğini (18/b
Üçüncü Dünyanın Kobayları
Batıda ilaç üretmekle ilgili yönetmeliklerin son derece ağır olup[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bir ilacın piyasaya çıkarılmadan önce kobaylar üzerinde yeterince deneme yapılması gerektiğini ve bunun ise uzun ve pahalı bir süreç olduğunu .
Buna çare bulan batılı hümanistlerin(!)[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yeni geliştirdikleri denenmemiş ilaçları üçüncü dünya ülkelerine pazarlayarak hem para kazanıp[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] hem de milyonlarca gönüllü kobay üzerin de ilaçlarını denediklerini
İlaç iyi çıktığı takdirde mallarını batıda pazarladıklarını[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kötü çıktığında ise foyası çıkana kadar üçüncü dünya ülkelerine satmaya devam ettiklerini . . (19)
İçi Yivli Toplar ve Ecdadımızın Sızlayan Kemikleri
Yavuz Sultan Selim Han'ın Ridaniye Savaşı'nda[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ileri görüşlü babası Sultan II Bayezid' ın icadı olan "içi yivli topları kullanarak büyük başarılar elde ettiğini..
Bugün ise bizlerin hala II Bayezid'in bu büyük icadını tarih kitaplarımızda: "Yivli top 1868 de Almanlar tarafından icad edildi" diye okutma gafletini göstererek ecdadımızın kemiklerini sızlattığımızı.. (20)
Tanzimat Dönemi Ordusu
II Mahmut döneminde Osmanlı ordusunun modernleştirilmesi için danışmanlıkta bulunan Alman komutanı Helmuth von Moltke'nin Tanzimat dönemi ordusunun halini
"Bu ordu: kaputları Rus[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] talimatnameleri Fransız[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] tüfekleri Belçika[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] sarıkları Türk[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] eğerleri Macar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kılıçları İngiliz ve öğretmenleri her milletten[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Avrupa sisteminde bir ordudur" diyerek tarif ettiğini .(21)
Bediüzzaman[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]ın Rızık Hususundaki Hassasiyeti
Üstad Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri'nin 1924 yılı yazında Van'daki Erek dağına çıkarak bütün vaktini tesbihat ve münacat ile geçirdiği günlerde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yanında bulunan talebelerinin dağlardaki yaban elmalarını koparıp yemek istemeleri üzerine Üstad'ın onlara izin vermeyip
"Bizim hissemiz bağlar ve bahçedekilerdir Bizim rızkımızı Cenab-ı Hakk oralarda tayin etmiştir. Bu yabani meyveler yabani hayvanların rızkıdır. Onların kısmetine dokunmamamız gerekir" dediğini… (22)
Milletlere Göre Fiyat Farkı
Osmanlı'nın son döneminde (1850) İstanbul'da uzun yıllar kalmış bir batılı tarihçi olan M A Ubicini'nin şehirde yaşayan değişik milletlerin karakter yapılarını öğrendikten sonra[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] hatıralarında:
"Bir kaide olarak[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Ermeni ye istediği paranın yarısını[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Ruma üçte birini[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Yahudi ye dörtte birini veriniz. Fakat bir Müslümanla alışveriş ettiğiniz zaman istediği fiyattan emin olunuz ve istediğini veriniz"diye yazdığını… (23)
Batıda ve Osmanlı'da Yalan
1717 - 1718 yılları arasında İstanbul' da İngiliz elçiliği yapan G.Montagu nun hanımı Lady Montagu nun Osmanlı toplumundaki ticaret ahlakı ile alakalı hatıraların da[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] oldukça enteresan bir şekilde:
"İngiltere'de yalancılar yaptıklarıyla öğünürler.
Burada ise (Osmanlı'da) yalan söylediğinden emin olunduğu zaman yalancının alnına kızgın demir basılıyor. Bu kanun eğer bizde uygulanırsa ne kadar güzel yüzün bozulduğu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ne kadar kibar sınıfına mensup kişilerin kaşlarına kadar inen peruklarla dolaşmaya mecbur kaldıkları görülür. diye yazdığını… (24)Biliyor muydunuz?
Marks'ın Hayranlığı
Şeyh Şamil liderliğindeki Kafkas halkının[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] istilacı Ruslara karşı olan istiklal savaşlarında göstermiş oldukları büyük direniş karşısında Karl Marks' ın:
"Hürriyetin nasıl elde edilmesi lazım geldiğini Kafkasya dağlılarından ibretle öğreniniz. Hür yaşamak isteyenlerin nelere muktedir olduğunu görünüz. Milletler[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] onlardan ders alınız. .. " diyerek hayranlığını itiraf etmek zorunda kaldığını... (25)
Ağaç Sevgisi
Osmanlı Devleti'nde ağaçlara çok kıymet verilip koruma altına alındığını . . . Sultan ll. Abdülhamid devrinde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Belgrad ormanlarına zarar verip ormanı tahrip ettikleri için bir köyün kitle halinde sürgün edildiğini. . .(26)
Kin
İkinci Dünya Harbi sonlarında yapılan lise mezunlarının olgunluk imtihanlarında sorulan "Ormanlar ve Ormanların faydaları" isimli kompozisyon sualine talebelerim bazılarının enteresan bir şekilde:"Türkiyemiz ormanlık bir ülkeydi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] fakat o zalim padişahlar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yurdumuzu ormansız bıraktılar [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] gibi cevaplar verdiklerini . . .
Sebep olarak da; bu zavallı öğrencilerin öylesine bir kin terbiyesi içinde yetiştirilerek Osmanlı'yı kötülemeye öylesine alıştırıldıklarını ve böylece eğer bir fırsatını bulup da padişahlara hakaret ederlerse iyi not alacaklarına inandıklarından dolayı böyle cevaplar verdiklerini... (27)
Ecdad Nesline Hürmet
Merhum Adnan Menderes'in[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] İstanbul'un imarı faaliyetlerinin başlatıldığı l950'li yılların birinde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] gece yarısı cennetmekan Sultan Abdülhamid Han'ın muhterem kerimeleri Ayşe Osmanoğlu ile annesi Müşfika Kadınefendi'nin kaldığı evin kapısını çalarak gizlice içeri girip her ikisinin de ellerini öptükten sonra :
"Siz bize veli nimetlerimizin emanetlerisiniz. Fakat maalesef sizlerle bugüne kadar alakadar olamadım. Çok özür dilerim Çevremiz böyle tavırları hazmedemeyecek insanlarla dolu!... " dediğini... Daha sonra da[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Osmanlı'nın bu aziz analarına[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kimseye muhtaç olmamaları için[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] içinde 10.000 lira bulunan bir zarf bırakıp ayrıca tahsisat-ı mestureden (örtülü ödenek) maaş bağladığını ve 2 7 Mayıs'da bu paranın kesildiğini... (28)
Peygamber Evine Benzeyen Ev
Gönüller sultanı Mevlana Hazretleri'nin hizmetçisine: Bu gün evimizde yiyip içecek birşey var mı?" diye sorup[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] hizmetçisinin de "Hayır hiç birşey yok" diye cevap vermesi üzerine sevince garkolup ellerini Yüce Dergah'a açarak:
"Allahım[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] sana şükürler olsun ki[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] evimiz bugün Peygamber evine benziyor" diye Muhammed Mustafa'nın(sav) yolunun tozu olduğunu gösterdiğini[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]. (29)
Eşsiz Misafirperverlik
Osmanlı askeri teşkilatını Avrupa'ya tanıtmış olmakla meşhur Comte de Marsigli'nin[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Türk toplumunun misafirperverliği ile alakalı olarak :
"Türkler hiçbir din farkı gözetmeksizin bütün yabancılara karşı son derece misafirperverdirler. Ana yollar civarındaki köylerde oturanlardan hali vakti yerinde olanlar öyleden evvel ve akşamüstü gezintiye çıkıp yolcu bulmaya çalışırlar. Eğer bulacak olurlarsa evlerine davet ederler ve hatta çok defa misafirin hangi evde ağırlanacağını tayin ederken kavgaya bile tutuşurlar." dediğini (30)
Vahşetin Böylesi
1096 yılında Haçlıların Kudüs'e girerek 40.000 Müslümanı kılıçtan geçirdikten sonra Gödofroi dö Buygom' un Papa II Urban' a yazdığı mektupta:
`Kudüs'te bulunan bütün Müslümanları katlettik[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] malumunuz olsun ki[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Süleyman Mabedi'nde atlarımızın diz kapaklarına kadar Müslüman kanına batmış olarak yürüyoruz. " diyerek barbarlıklarını belgelediklerini...(31)
İnsanlığın En Muhteşem Harikası
Osmanlı içtimai yapısı üzerine uzman olan Erlanyen Üniversitesi profesörlerinden Hutterrohta :
"Osmanlı Devleti[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] geniş topraklarını ve üzerindeki çeşitli kavimleri[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Topkapı Sarayı'ndan mükemmel bir şekilde idare ediyordu. O saray da batıdaki en mütevazi bir derebeyinin sarayı kadar bile büyük değildi. Bu nasıl oluyordu?" diye sorulduğunda[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Profesör Hutterroht'un:
"Sırrını çözebilmiş değilim. 16. asırda Filistin'in sosyal yapısı üzerinde çalışırken öyle kayıtlar gördüm ki hayretler içinde kaldım. Osmanlı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] üç yıl sonra bir köyden geçecek askeri birliğin öyle yemeğinden sonra yiyeceği üzümün nereden geleceğini planlamıştı. Herhalde Osmanlı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] devlet olarak insanlığın en muhteşem harikasıdır" diye cevap verdiğini. . .(32)
Enderun Okulu
Üç kıtada altı asırlık bir hükümranlık şanlı ecdadımızın devlet ve medeniyet mirasının sırlarının bulunduğu ve dünyanın en büyük arşivi olan Osmanlı Arşivi'ni[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bizler doğru dürüst incelememişken[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bine yakın Amerikalı ile yüze yakın İsrailli tarihçinin yıllarca didik didik ettiğini. ..
Bugün ABD'de sadece "Enderun okulu" hakkında hazırlanan uzman eserlerin ve doktora ¤¤¤lerinin sayısının 350 tane olduğunu. . .(33)
Ziya Gökalp'in Ölümü
Türkçülük fikrinin ünlü simalarından biri olan Ziya Gökalp'in hayatının son anlarında Fransız hastanesinde yatarken ebedi aleme intikal etmeden bir gece önce[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] mukaddesata galiz küfürler ederek başını duvarlara vura vura öldüğünü
Cesedinin de hastane morgunda Hıristiyan geleneklerine göre muamele yapılarak kaldırıldığını... (34)
Sözünün Eri Olmak
Mehmet Akif Ersoy'un sözünün eri bir insan olduğunu ve söz verdiği şeyi yerine getirmek için ölümden başka hiçbir şeyin onu engellemediğini...
İstanbul Vaniköy'de oturan bir ahbabı ile öyleden bir saat önce buluşmak için sözleştiklerinde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] o gün yağmurlu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] fırtınalı bir gün olup her tarafı sel bastığı halde Mehmet Akif' in binbir zorlukla sırılsıklam vaziyette söz verdiği yere vaktinde geldiğini[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] fakat arkadaşının gelmemesi üzerine çekip gittiğini... Ertesi gün. özür dilemek için gelen arkadaşını dinlemeyip: "Bir söz ya ölüm veya ona yakın bir felaketle yerine getirilmezse mazur görülebilir" diyerek tam altı ay o arkadaşıyla konuşmadığını... (35) Biliyor muydunuz.?
Kızılca Buğdayı
ABD'nin 1890 yılına kadar bizim Tuna boylarımızda yetişen "kızılca" ismi verilen buğdayımızı ithal ederek tohumluk olarak kullandığını ve bununla halkını beslediğini. .. (36)
Bir Yanlışın izahı
Padişahların[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Osmanlı topraklarındaki muhtelif yerleri devletin ileri gelenlerine: "Sana orayı [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bahşettim " demesinin.
"Verilen yeri imar et!' manasına geldiğini ve bu varlıklı Osmanlı paşalarının[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] o toprakların mamure haline gelmesi uğrunda servetlerini tükettiklerini . . . (37)
Hakiki Nişan
Kırım Savaşı'ndaki büyük hizmetlerinden dolayı Fransız hükümetince kendisine nişan verilen Deli Hasan Ağa'nın bu nişanı takmadığını farkeden Fuat Paşa'nın ona takmama sebebini sorması üzerine:
"Paşam[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] benim vücudumda harpte kazandığım yedi nişan(yara izi) var. Onlar varken elin Frenk'inin nişanını ben ne yapayım!" diye cevap verdiğini
Yabancı Gözüyle Lozan ve Neticesi
1922-1923 yılları arasında Sovyetler Birliği'nin Türkiye büyükelçisi olarak Ankara'da bulunan S. İ. Aralov'un[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Lozan Konferansı' nın sonuçları ile alakalı olarak yazmış olduğu hatıratında :
"... İngiltere Dışişleri Bakanı Lord Curzon[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] eskiden Türkiye'nin olan Musul'u ve daha başka yerleri Türkiye'den koparmayı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Yunanlıların yakıp yıktığı şehir[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kasaba ve köyler için Yunanlılara tamirat parası verdirmemeyi ve Boğazlar meselesinde İngiliz planını gerçekleştirmeyi başardı.
Türkiye'nin Musul'u bırakması ve tamirat parasından vazgeçmesi karşılığı olarak kendisine küçücük Karaağaç bölgesinin verilmesiyle yetindi Bundan başka batılı devletler [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Türkiye'yi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Osmanlı Devleti'nin batılı kapitalistlere olan borçlarının[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Osmanlı Devleti'nden ayrılan ülkeler arasında bölünüşünden sonra[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] payına düşen bölümünü 20 yıl içinde ödemeye ikna ettiler" diye yazdığını...(39)
Acı İtiraf
Lozan Konferansına İsmet İnönü ile birlikte katılarak Türkiye aleyhine birçok entrikalar çeviren Hahambaşı Hayim Naum’un[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]daha sonraları hükümet erkanı ile araları çok iyi olmasına rağmen: Bu memlekete bu millete çok kötülük ettim[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] artık aralarında yaşayamam diyerek pişmanlık içinde Mısıra gittiğini...(40)
Mehterin Büyüleyici Tesiri
Batı musiki şaheserlerini yazmış olan Mozart[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]Bizet gibi büyük bestekarların mehter musikisinin büyüleyici tesiri altında kalarak[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]Türk tarzında Alla Turca denilen kısımlarını yazdıklarını....(41)
Türkiyede Türk Müziği Yasağı
Tek parti iktidarı döneminde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]devletin açmış olduğu müzik okullarının bir tanesinde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]öğrencilerden bazılarının ders arasında kendi öz müziği olan Türk müziği çalmaya teşebbüs ettikleri için yabancı uzman Herr Zuckmayer tarafından okuldan atıldıklarını....(42)
Senfoni Zulmü
1930lu yılların birinde Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrasının[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]Anadoluyu tenviretmek için çıktığı turnenin Sivas durağında[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]bir konser verdikten sonra gazetecinin birinin konseri izleyen bir vatandaşa: Konseri nasıl buldunuz? diye sorması üzerine zavallı adamcağızın[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] sağına soluna ürkekçe bir göz attıktan sonra gazetecinin kulağına:
Valla beyefendi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]Sivas[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]Sivas olalı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]Timurdan beri böyle zulüm görmedi! diye cevap verdiğini....(43)
Bizim Dinazorlarımız
Bizim ülkemizde çağdaşlık ve bilimsellik(!)adına başörtülü öğrencilerin üniversitelere sokulmayıp[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]İmam Hatip Okulu öğrencilerinin varlığından ve devletin diğer okullarından daha başarılı olmasında rahatsızlık duyulduğu halde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]dünyanın süper gücü sayılan ABD nin en iyi üniversitelerinden biri olan Massachussets Institute of Technology(M.I.T.)nin öğrenci yönetmenliğinde:
Dini inançların gereğini yerine getirmekten dolayı bir derse veya imtihana giremeyen öğrenciye telafi imkanı tanınır....diye hüküm bulunduğunu ve bu hususlarda alabildiğine müsamahalı davranıldığını....(44)
İlahi İkaz
Birinci Dünya Savaşı sırasında Dördüncü Ordu karargahında Mekke ve Medine yi kurtarmak için Hicaz Seferi Kuvveti hazırlanması meselesi görüşülürken[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]Harbiye Nazırı Enver Paşa nın bu iş için Mustafa Kemali atadığını ve bunun üzerine Mustafa Kemal in:
Değil Hicaza asker sevketmek[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]hatta oradaki askerleri de geri almak ve kuvvetleri verimsiz yönlere dağıtmamak gerek diyerek görüşünü belirttiğini ve sonunda M. Kemal in bu görüşünün kabul edilerek Medinenin boşaltılmasına karar verildiğini...
Tam bu sırada ışıkların aniden sönerek ortalığın zifiri bir karanlığa bürünmesi üzerine bunu İlahi bir İkaz kabul eden Cemal Paşa nın birden ürperip sarsıldığını ve daha sonra Hicazın boşaltılmasından vazgeçilerek Fahreddin Paşa nın Medine ye gönderildiğini....(45)
Medine Muhafızı
Osmanlı'nın edeple taçlaşmış iman anlayışının gereği olan Hazreti Peygamberi'nin(sav) şehrini bir valinin adının altına sokamayacağı saygı ve edebi ile[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] oraya göndereceği idareciyi `Vali " yerine "Medine Muhafızı " diye isimlendirme hassasiyetini gösterdiğini . . . (46)
Dünyanın ilk Toplu Sözleşmesi
Dünyada ilk toplu sözleşmenin Osmanlı Devleti tarafından gerçekleştirildiğini. Kütahya Vahid Paşa kütüphanesinde bulunan şeriye Mahkemesi sicilinin 57'ci sayfasında kayıtlı belgeye göre[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yeryüzündeki bu ilk sözleşme Kadı Ahmed Efendinin tasdiki ile 24 işyeri ile işçileri arasında imzalandığını .
Bu sözleşmeye göre[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] "Kalfaların[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yardımcıların[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ustaların ve vasıfsız işçilerin yevmiyeleri"nin tesbit edilip[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] her gün belli sayıdaki fincan imali karşılığı alacakları ücretlerin tesbit edildiğini...(47)Biliyor muydunuz?
Osmanl Topçuluğu
Kanuni Sultan Süleyman devrinde yıllarca İstanbul'da kalan ve yazmış olduğu eserini en büyük Hıristiyan hükümdarı II Filib'e takdim eden İspanyol yazar Cristobol de Villalon'un[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] dönemin Osmanlı topçuluğu hakkında:
"Dünyada hiçbir devletin[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]Türk topçusu ile mukayese edilebilecek topçusu yoktur. İstanbul'da eski model olduğu için kullanılmayıp süs diye surlara konan topları inceledim Bunlar bile İspanya ordusundaki toplardan çok daha kaliteli idi.
Tophane sırtlarında çaptan düşmüş diye yığılan 40 kadar topu hayretle seyrettim. Bunları alıp topçu kuvveti oluşturmak istemeyecek hiçbir Avrupa devleti bilmiyorum dediğini . . . (48)
En Mütekamil ikmal Teşkilatı
Kore Savaşı sırasında bir Amerikan bataryasının isabet alıp parçalanmasından sonra[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] dört dakika gibi kısa bir süre içinde Amerikalıların bataryayı tekrar kurup ateşe başladıklarını ve bu çok süratli ikmal karşısında Türk binbaşısının hayretler içinde kaldığını gören Amerikalı generalin:
"Biz bu sistemi kurmadan önce bütün dünya ikmal teşkilatlarını etüd ettik. En mütekamil olanının Osmanlıların ki olduğunu görerek onu kabul ettik. Bu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] sizden gelme bir usulün günümüze tatbikinden başka birşey değildir." dediğini[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] . .(49)
Gözyaşı Medeniyeti
İslam'ın ilk dönem zahidlerinin en belirgin niteliklerini Allah korkusunun tesiri ile çok ağlamaları[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] çok mahzun olmaları ve dünyaya hiç değer vermemeleri olduğunu.
Bunlardan Veysel Karani'nin Allah'tan korktuğu ve utandığı için başını hiç semaya kaldırmayıp[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] daima çenesi göğsün de bitişik gezdiğini...
"Ümmetin Rahibi" diye tanınan Amir bin Abdullah ın çok ağlayıp geceleri ayakları şişecek kadar ibadet ettiğini..
"Dünyayı üç talakla boşadım[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ricat yok" diyen ve ruhbanlar gibi ibadet ettiği için "Gulam" adını alan Utbe bin Eban'ın çok ağlayan bir zahid olduğunu...
Zühdüne sevgi ve aşk hakim olan Rabiatü'l Adeviyye nin secde de başını koyduğu yeri çamur edecek kadar gözyaşlarını ceyhun ettiğini... (50)
Haram Yemeyen Ordu
Osmanlı ordusunun[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] İslam'ı tek bir bayrak altında toplamak gayesiyle Mısır seferine giderken Gebze yakınlarındaki bağlık-bahçelik bir arazide mola verdiğinde Yavuz Sultan - Selim'in bütün askerlerin heybelerini arattığını ve hiçbirinde meyve cinsinden birşey çıkmaması üzerine ellerini Ulu Dergah kaldırıp :
"Allahım[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] sonsuz şükürler olsun. Bana haram yemeyen bir ordu lutfettin. Eğer askerimin içinde tek bir kişi sahibinden izinsiz bir meyve yeseydi ve ben bunu haber alsaydım Mısır seferinden vazgeçerdim'.' diyerek Rabbine sonsuz hamd ü senalarda bulunduğunu. ... (51)
Ecdadımız Yüz Akımız
Altı asır gibi uzun bir süre üç kıtada hükmünü yürüten ecdadımızın medeniyet mirasını inceleyip araştırmadan içte ve dıştaki bazı gafil ve hainlerin ona[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] "emperyalist" yaftasını yapıştırarak mahkum etmeye çalışmalarına mukabil[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Macaristan İlimler Akademisi tarafından ortaya çıkartılıp yayınlanan bir belgede belirtildiğine göre[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Osmanlı Devleti'nin Macaristan'da hakim olduğu devirlerde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Macar halkından yılda 7 milyon akçe 21 milyon vergi toplayıp[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] buna karşılık aynı yıl Macaristan'a 21milyon akçe yatırım yaptığını... (52)
Tuz ve Ekmek Hakkı
Osmanlı sarayındaki hanedan çocuklarını yetiştirmek üzere"muallime-i selatin-" (sultan hocası) olarak tayin edilen Safiye Hanım' a padişah Vl. Mehmed Reşad'ın ilk iradesinin:
Namaz kılmayanlara[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] oruç tutmayanlara yedirdiğim tuz ve ekmeği haram ediyorum. Bu iradem hoca hanım tarafından talebe şehzade ve hanım sultanlara söylensin" olduğunu. . .(53)
Bir Savaşın Bedeli
1991 yılında meydana gelen Körfez Savaşı'nın bir günlük maliyeti ile 3 milyon çocuğun 2[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] 7 yıllık süt ihtiyacının karşılanabildiğini...
Bu savaşın otuz günlük savaş gideri ile 50 milyon insanın 4 yıllık ekmek ihtiyacının giderilebildiğini...
1 adet Stealth avcı uçağının bedeli ile 13 milyon kitap alına bildiğini . . .
Ve 1 adet Patroit füzesi ile 74 milyon adet fidan dikildiğini .. (54)
Ne Sen Baki Ne Ben Baki
Kanuni Sultan Süleyman' ın[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bir meseleden dolayı dönemin şairi Baki'yi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
``Baki bed - Nef-yi ebed Bursa ya red" diyerek Bursa'ya sürgüne gönderdiğini ve Baki'nin de buna karşılık:
"Öldünse ey Baki Değildir cihan mülkü Süleyman'a baki Buna çarkı felek derler Ne sen baki[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ne ben baki" diyerek şairane bir şekilde cevap verdiğini . . . (55)
Barbar Kim?
Bizans'ı kurtarmak üzere İstanbul'a çağrılan Haçlı ordularının Hristiyanlığın mukaddes kilisesi Ayasofyanın tepesinde ki altın haçı sökerek eritip sattıklarını...
Yıllar sonra Osmanlı ordusunun İstanbul'un fethi sırasında bir yeniçerinin[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] fetih hatırası olarak saklamak maksadıyla Ayasofya nın küçük bir çini parçasını koparmak istemesini[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Fatih Sultan Mehmed'in "tahribe teşebbüs"le suçlayıp cezalandırdığını [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]..(56)
Serdengeçti'nin Ayasofya Müdafaası
Yazmış olduğu"Ayasofya". isimli şiiri yüzünden tutuklanarak Ankara Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan Osman Yüksel Serdengeçti' nin kendini müdafaa ederken:
"Müddei umumi(savcı) tepeden verilen emirlere göre hareket ediyor. Ayasofya`nın tekrar cami haline yetirilmesinde benim ne gibi hususi maksadım ve menfaatim olabilir? Ayasofya'yı kiraya mı vereceğim[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yoksa imamı mı olacağım? Beni bu yazıdan dolayı Türk savcıları değil[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Yunan savcıları itham etsin. Böyle bir yazıyı yazdığımdan dolayı kendimi müdafaa etmekten utanıyorum ." diye hayıflanarak cevap verdiğini. . .(57)
Sanata Hürmetin Böylesi
Osmanlı'nın meşhur hattatlarından Hafız Osman'ın(1642 1698)[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Sultan İkinci Mustafa' nın hat hocası olup[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Hafız Osmanın hat meşkederken[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Sultan İkinci Mustafa'nın büyük bir hürmet içinde hocasının hokkasını tuttuğunu ve yapılan hattın güzelliği karşısında gönlü ihtizaza gelen Sultan İkinci Mustafa'nın: "Artık bir Hafız Osman daha yetişmez" demesine mukabil[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] büyük hattat Hafız Osman'ın : "Efendimiz gibi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] hocasının hokkasını tutan padişahlar bulundukça daha çok Hafız Osmanlar yetişir" diye cevap verdiğini...(58)
Sultan Vahdeddin'in Vatanperverliği
Osmanlı ordusunun silahlarının elinden alındığı [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] düşman filolarının Çanakkale Boğazı' nı aşıp İstanbul'a dayandığı felaketli bir dönemde halife sıfatıyla Osmanlı tahtına oturan Sultan Vahdeddin'in[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Osmanlı askeri olarak[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] şahsını korumak için bırakılmış olan biricik taburu Ayasofya Camii' ne göndererek:
"Aziz İstanbul'un fethinin sembolü olan Ayasofya'ya çan takmak isteyenlere ateş ediniz!... " emrini verdiğini... (59)
Yavuz'un izinden Gidenler
1967 Mısır-İsrail savaşında[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Mısır askerlerinin[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] düşmanlarını beklerken İsrail ordusunun bir anda Süveyş'in öbür yakasını geçerek dünyayı şaşırtığını...
Mose Dayan'ın bu muazzam başarıyı daha sonra bir basın toplantısında : "İsrail in bu başarılı stratejisi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Yavuz Sultan Selim in yıllar önce Mısır'ı fethederken uyguladığı harp planının bir kopyasıdır" diye açıklayıp gafletimizi yüzümüze vurduğunu...(60)
Eşsiz Sevgi
Türkiye' de[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Türk Dili ve Edebiyatı üzerine doktora yapmış genç Pakistan alimlerinden Muhammed Sabir'in[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Pakistanda bir cuma günü hutbede Sultan Abdülhamid Han'ın adının okunup ve ona "Zeyyedallahü ömrehu" yani "Allah onun ömrünü artırsın diye dua edilmesi üzerine camiden çıktıktan sonra cemaata bu duanın manasız olduğunu zira[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Sultan Abdülhamid Hanın vefat etmiş olduğunu söylemesi üzerine halkın"Seni gidi İngiliz casusu! "diyerek hışımla üzerine yürüdüklerini . . . (61)
Hilafetin Gücü
31 Mart hadisesinin tertipçileri arasında bulunan şair ve filozof Rıza Tevfik'in bu meş'um hadisenin ardında İngiliz parmağı olduğunu itiraf edip[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ihtilal hadisesinden sonra İngiliz konsolosluğuna gittiğinde çok soğuk bir şekilde karşılandığını ve o zaman bunun sebebini anlayamayan Rıza Tevfik'in çok sonraları Londra'ya uğrayıp bunun sebebini o dönemin İngiltere'nin Türkiye Büyükelçisi Lord Nikılsın'a sorduğunda bu İngilizin çok ibretli bir şekilde"Rıza Tevfik Bey[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Biz bilhassa Hindistan'da İslam ülkelerini idaremiz altına alabilmek için milyarlarca altın harcadık ama başarılı olamadık. Halbuki Sultan Abdülhamid[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] her yıl bir 'Selam-ı Şahane'[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bir de 'Hafız Osman hattı Kur'an-ı Kerim' gönderiyor ve bütün İslam ümmetini[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] hududsuz bir hürmet duygusu içinde emrinde tutuyor.
Biz bu ihtilalle siz jön Türkler'den hilafet kuvvetinin ortadan kaldırılmasını bekledik ve aldandık. İşte bundan dolayı siz soğuk karşılandınız?" cevabını verdiğini. . .(62) Biliyor muydunuz?
Bu Köyde Nur Talebeleri Var mı?
1961 seçimlerinde Türkiye İşçi Partisi mensuplarının[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Doğu Anadolu köylerine propaganda yapmak için gittiklerinde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] köyde ilk rastladıkları insana: Bu köyde Risale-i Nur talebesi var mı?" diye sorduklarını ...
Köyde Risale-i Nur talebesi olduğunu öğrendikleri takdir de [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] o insanlara tesir edemeyeceklerini bildiklerinden dolayı köye girmeyip geriye döndüklerini (63)
Bir Hazır Cevap
Fransa Kralı III Napolyon'un[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Paris'te Osmanlı Devleti Büyükelçisi olarak bulunan Ahmet Vefik Paşa ile konuşması esnasında bir ara alaylı bir şekilde "Sen kendini Yavuz Sultan Selim'in elçisi mi zannediyorsun?" demesi üzerine Ahmet Vefik Paşa'nın da büyük bir hazır cevaplıkla: "Öyle olsaydım[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] siz Fransa'da imparator olarak bulunamazdınız" cevabını verdiğini . . . (64)
Cihad Tuğlası
Yavuz Sultan Selim'in babası Sultan II. Bayezid'in[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] İla-yı kelimetullah için çıktığı seferlerde üstüne bulaşan tozları silkip[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] biriktirerek bunlardan bir tuğla döktürdüğünü ve böylece Allah'ın "cihat" emrine uyduğunun işareti olarak bu tuğlayı yanından ayırmadığını . . . (65)
Mehmed Reşadın Hassasiyeti
Trablusgarp ve Balkan Savaşı ile Birinci Cihan Harbi'nin talihsiz padişahı Sultan Mehmed Reşad' ın[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] şehzade Ziyaeddin Efendi'nin doğum müjdesini aldığı zaman sevineceği yerde:
"Memleketin başına bir masraf kapısı daha açılması hoş değil..." diyecek kadar devlete yük olmaktan üzüntü duyan hassas bir hükümdar olduğunu... (66)
Osmanlı Azameti
1754'de bile[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Sultan III. Osman Han'ın bir namesi Leh kralına ulaştırıldığında[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kralın nameyi üç kere öperek başının üstüne koyduğunu ve kralın yanında bulunan devlet erkanının da derhal başlarını açarak saygı duruşuna geçtiklerini. (67)
Yahudinin Erkekliği(!)
İsrail dışişleri bakanlarından A. Sharon'un arkadaşı ve suç ortağı olan Meir Har-tzion'un[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] l950'li yılların başında Gazze'de yapılan bir İsrail baskınında masum bir Arabı sırtından bıçaklayarak öldürmesinden sonra kendisiyle yapılan bir röportajda [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yaptığından vicdan azabı duyup duymadığının sorulması üzerine:
"Vicdan azabı mı? Hayır! Neden vicdan azabı duymalıyım ki? Bir adamı tabancayla öldürmek çok kolayadır Tetiği çekersin hepsi bu kadar. Ama bıçak bambaşka birşey[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] gerçek bir silah. Fantastik bir duygu bu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] erkek olduğunu hissettiriyor insana. " diye cevap verdiğini...(68)
Türbedar ve Ulu Hakan'ın Rüyası
Cennetmekan Sultan Il. Abdülhamid Han döneminde Yavuz Sultan Selim' in türbedarlığını yapmakta olan bir zatın[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] şiddetli geçim darlığının kendisine verdiği sıkıntılı bir ruh haleti içinde :
'Bir de evliyadan olduğunu söylerler Yıllarca türbedarlığını yaptım yoksulluk içindeyim" diyerek türbeye hiddetle vurduğunu . . .
Ertesi sabah aniden Abdülhamid Han' ın türbedarı huzuruna çağırarak bir yıllık ihtiyacının hepsini karşıladığı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] çünkü Abdülhamid Han'ın[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] gece rüyasında ceddi Yavuz Selim tarafından haberdar edildiğini . . (69)
Abdülhamid Han'ın İstihbarat Gücü
Batılı emperyalist güçlerin[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Ermenileri piyon olarak kullanıp kışkırtarak Anadolu'da karışıklıklar çıkardığı günlerde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] İngiliz Büyükelçisi'nin Sultan Abdülhamid'e gelip[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] küstahça: "Daha ne kadar Ermeni öldüreceksiniz?" diye sorma cüretini göstermesi üzerine[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Ulu Hakan'ın keskin bakışlarını elçinin üzerine dikerek:
"Filan gün[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] filan saatte Karadeniz'in filan noktasına yaklaşıp[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] karaya Ermenileri Türklere karşı silahlandırmak için şu kadar sandık malzeme çıkaran ve komitacılara teslim eden İngiliz gemisinde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Türk başına kaç silah bulunuyorsa tam o kadar Ermeni öldüreceğiz. " cevabını verdiğini...Sultan Abdülhamid'in bu muazzam istihbarat gücü karşısında İngiliz elçisinin dehşete kapılarak aptallaştığını... (70)
Türk kafası
Kendilerine tarih boyunca sempati beslediğimiz ve Kanuni Sultan Süleyman devrinde donanma gönderip yardım elini uzatarak yok olmaktan kurtardığımız Fransızların bitkilere büyük zarar veren bir kurt nevine "Türk adını verdiklerini...
Kazancı kuyumcu düğmeci gibi sanatkarların perçin yaparken altlık olarak kullandıkları perçin kıskacına da şamar oğlanı manasına "Türk kafası adını verdiklerini...(71)
Halifeye İthaf
Sonradan ll. Sylvestre olarak papalık tahtına oturan Gerbert' in 9. asır İspanya'sında Arap uleması nezdinde üç yıl tahsil gördüğünü . . .
Dönemin Avrupalı rahiplerinin yazmış oldukları eserlerini Kurtuba halifesine ithaf ettiklerini...
Almanya Fransa ve İtalyadaki rahip adaylarının[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ilim öğrenmek için İspanyadaki Müslüman mekteplerine akın akın koştuklarını. . .(72)
Samanoğlu İsmail Bey'in Türbesi
9. asırda Buhara da yapılan Samanoğlu İsmail Bey'in türbesinin İslam dünyasının ilk türbelerinden olduğunu...
Bu türbenin yapımında kullanılan tuğlaların deve sütü ile yumurta akı karıştırılarak bunların çeşitli derecelerde pişirilmesinden elde ve edildiğini günümüze kadar sapasağlam dimdik ayakta kaldığını . . . (73)
Engizisyon Gerçeği
1481-1808 yılları arasında batıda[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]Katolik kilisesinin siyasi baskı aracı olarak faaliyet gösteren Engizisyon mahkemelerinin Yakılarak öldürülme cezasına çarptırılan insanların sayısının 34.024 e ulaştığını....(74)Biliyor muydunuz?
Ayyıldızlı Şapka
Şapka inkılabından sonra Ankara Valisi Yahya Galip Bey'in İsmet İnönü'ye gelerek:
Şapkanın ortasına bir ay-yıldız koyalım ki[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] diğer milletlerden farkımız belli olur demesi üzerine İnönü'nün: Canım biz bu inkılapları farkımız olmasın diye yapıyoruz. Sen ne teklif ediyorsun! diye çıkıştığını...(75)
Milli Kıyafet
Bundan kırk yıl önce İngiltere'den "Dünya Kıyafetleri Sergisi" için Türk milli kıyafeti örneği istenildiğinde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] fötr şapkalı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kravatlı ve ütülü pantolonlu bir kalem efendisi fotoğrafı gönderildiğini . . (76)
Dağistan Kartalı
Yıllarca Kafkasya'nın istiklali için yılmadan mücadele vermiş olan büyük dava adamı İmam Şamil' in[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] vefatından sonra gasledilirken vücudunda cihat meydanlarında savaşırken meydana gelmiş yüzyirmi yara görüldüğünü... (77)
İnka Medeniyeti
Batılı sömürgeci barbarların servet uğruna kökünü kuruttukları Güney Amerikalı kızılderili kavim İnkaların[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] gelişmiş bir tarım sistemlerinin olduğunu...
Gübrenin ehemmiyetini bilip[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Chinoha adasından sağladıkları gübreyi tarım bölgelerine adilane dağıttıklarını ve gübresinden faydalanılan deniz kuşlarını öldürenleri idama mahkum ettiklerini. . (78)
Nereden Nereye
Birinci Dünya Savaşı'ndan bir hafta önce[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] 1914 yazında.1 Türk lirasının karşılığının 3.7 dolar ve 18.45 marka tekabül ettiğini. . .(79)
İlmin Değeri
Son devrin kıymetli alimlerinden Hüsrev Efendi'nin[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ders okuturken üzerinde hasıl olan durgunluğun sebebini soran öğrencilerine :
Buraya geleceğim sırada yatağında dehşetler içinde yatmakta olan kızım vefat etti. Onun cenazesi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] defin işi vardı ortada. Dersinizi ihmal ederim diye Allah'dan korktum. Bu durumda yine geldim. Onun için üzerimde durgunluk var[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] hemen gidip onun defni ile meşgul olacağım.
Kusura bakmayın o yüzden biraz cansız konuştum" diyerek ilim öğretmenin ehemmiyetini nefsinde yaşayarak gösterdiğini...(80)
İngiliz Mantığı(!)
Hindistan'ın Amir şehrinde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bisikletle dolaşan bir İngiliz kızı ile alay ettikleri bahanesi ile[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] askerlerin hadise mahallindeki halktan 700 kişiyi oracıkta kurşunlayarak katlettiklerini...
Bölge valisinin[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ceza olarak bütün şehir halkını günlerce yerde sürünmeye mecbur ettiğini ve böyle davranmasının sebebi sorulunca da valinin de:
Onlar ilahelere tapıyorlar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bir İngiliz kızı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] onların taptıklarından daha azizdir!." diye cevap verdiğini..(81)
Hak Takası
Kominist rejimin devam ettiği günlerde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] sanat faaliyetleri için Taşkent'te bulunan meşhur solcularımızdan birinin[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bir Özbek yazarının yanına gelerek:
"Ah ne güzel[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] size imreniyorum.! Burada[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] böyle bir rejimin altında[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] böyle imkanlarla yaşamaktan kimbilir ne kadar mutlusunuzdur.! demesi üzerine[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Özbek yazarın bizim meşhur edibimizin kulağına sessizce:
Sen Türkiye'de sahip olduğun hakların ve imkanların yarısını bana ver; ben Sovyetlerdeki bütün hak ve imkanlarımı sana memnuniyetle devredeyim! Var mısın beyim .? diye fısıldadığını... (82)
Yıkık Mabedler
1936-1957 yılları arasında[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] komünizm rejiminin kasıp kavurduğu Sovyetler Birliği'nde ondört bin mabedin yıkılarak yerle bir edildiğini . . . (83)
Milli Temeller Üzerine Yükselme
Nihat Sami Banarlı'nın Amerikalı Profesör Rufi ile sohbet ederken söz batılılaşmadan açılınca Profesör Rufi'nin:
"Siz tarihte defalarca başarı kazanmış bir milletsiniz. Bize veya başkalarına imrenmek neyinize? Biz yeni bir millet olduğumuz için[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] tarihte muvaffak olmuş milletlerin sırlarını araştırır[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bulduğumuz ve uygun gördüğümüzü asrımıza tatbik ederiz. Sizden de aldığımız kıymetler vardır. Eğer ilerlemek istiyorsanız[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] muvaffak olduğunuz asırlarda hangi meziyetlerinizle hangi usul ve teşkilatınızla kazandınız?
Bunları araştırınız bulduklarınızı modernize ediniz[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Kendi milli ve denenmiş temelleriniz üzerinde yükseliniz" diyerek bizi utandırdığını . . . (84)
Surre Alayları
Osmanlı'nın[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] mukaddes beldelere verdiği büyük kıymetin ifadesi olarak Yıldırım Bayezid döneminden itibaren her yıl Mekke ve Medine'ye Surre Alayları tertip ettiğini...
Bu Surre Alayları ile birçok hediyeler ve mukaddes belde fukarasına dağıtılmak üzere binlerce altın gönderilerek Allah'ın rızasının kazanılmasının gaye edinildiğini...
Ayrıca en önemlisi de[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bu Surre-i Hümayun'da[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] padişahın yaptırıp gönderdiği Kabe örtüsünün bulunup bu örtünün merasimle yerine takılarak[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] eskisinin geri getirilip paylaşıldığını . . .
Osmanlı'nın[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] binbir güçlük ve darlık içinde bulunduğu dönemlerde dahi bu an'aneyi terketmediğini...(85) Biliyor muydunuz?
Hümanist Batı
Hümanist( ! ) Hollandalıların l905'de yeni icat ettikleri bir bombanın tesir gücünü[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Afrikalı zavallı yerli halkın makatlarında deneme barbarlığını gösterdiklerini.. (86)
Anadolu' da Medeniyet Vesikası
Lozan görüşmeleri sırasında İngiliz Başvekili Lloyd George'nin: Türklerin[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] şimdi hak istedikleri Anadolu'da nesi var? Orada medeniyet vesikası olarak ne kalmışsa Yunan'ın[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Roma'nın[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Bizans'ındır Türklerin Anadolu 'daki evleri sazdan ve ker**çten harabelerden ibarettir. Şimdi böyle bir alemi veya onun güzel parçalarını Türklere nasıl bırakırsınız?" demesi üzerine henüz aklını ve vicdanını yitirmemiş bir batılı düşünür olan Eugene Pitard ın Cenevre'nin ünlü bir gazetesinde Lloyd George'a cevap olarak:
Efendiler[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Konya'daki İnce Minare'nin kapısı ile[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] İstanbul'daki muhteşem Süleymaniye'nin kubbelerini yapan millete karşı böyle söylenemez. Haddinizi biliniz..." diye harika bir cevap verdiğini...(87)
İmam Buhari nin Çocukluğu
İmam Buhari Hazretleri' nin küçük yaşta ilim tahsiline başlayıp[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] subyan mektebinde iken 15.000 hadis ezberlediğini ve buluğa ermeden de İbn-i Mübarek Hazretleri'nin kitaplarını ezberlediğini . . .
Telif eser yazmaya başladığında henüz daha yüzünde sakal çıkmadığını... (88)
Mimar Koca Sinan 'ın Büyüklüğü
Bütün Rönesans mimarlarının arayıp durdukları merkezi plan şemasını en mükemmel bir şekilde gerçekleştirmenin ancak Mimar Koca Sinan'a nasip olduğunu. . .(89/a)
Koca Mimar'ın fütuhat[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] saltanat[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ilim ve sanat bakımından en muhteşem devrinde büyük bir imar kudretinin başında[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] şöhretli bir insan olmasına rağmen[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yazma nüshalarda mur-u natuvan"(güçsüz karınca). imzasında El-fakir Sinan Sermamaran-ı Hassa"; beyzi mührünün ortasında imzasında El-fakir ü'l-hakir Sinan"; kenarında ise: [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Serm imaran-ı hassa müstemend Bende-i miskin kemine dermend" (Fakir[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] aciz[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] hassa sermimaranı Dertli [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] değersiz[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] miskin bendeleri) diye kendisini tanıtarak yalnız mimarinin değil[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] tevazuun da üstadı olduğunu gösterdiğini. . (89/b) Biliyor muydunuz.?
Nasipsiz Ahmak
Necip Fazıl Kısakürek merhumun[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kendisine. "İslamiyet deyince burnuma ayak kokusu gelir" diyen ihtiyar gazeteciye;
Senin o burnuna gelen[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] İslamiyet'in değil; kendi ciğerinin pis kokusudur. Sen[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bir mücerredi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bir müşahhastan ayıramayan ahmaksın!" diye cevap verdiğini...(90)
Velkanlı Hoca Mehmed Efendi
Muş halkının çok sevip saydığı Velkanlı Hoca Mehmed Efendi [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] nin 'Evinde Kur'an okutuyor" diye şikayet edildiğinde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] dönemin Muş valisi tarafından[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]sırtına bir jandarma bindirilip sakalından da başka bir jandarma tarafından çektirilerek Muş çarşısında dolaştırıldığını. . .(91)
Yunandan İnsanlık Dersi(!)
İstiklal Harbi senelerinde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Yunanlıların Ege bölgesini işgal etmesinden sonra İzmir'e gelen Yunan Kralı'nın civar kasabalardan birini teftiş ederken[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] şehit edilerek hendeğe atılmış bir sivilin cesedini gördüğünde. Bu kokmuş ölüyü neden gömmüyorsunuz?" diye