Cehennemden Fırlama Piç Sistemci

BOFH - Bastard Operator From Hell - Cehennemden Fırlama Piç Sistemci
PFY - Pimply Faced Youth - Sivilce Surat Yeniyetme (BOFH yardımcısı)

Tüm şirketlerde bilgisayar sistemlerine bakan en az bir kişi, çoğunlukla da bir ekip olur. Kullanıcılar her ne kadar kendilerini bu arkadaşlarla iyi geçinmek zorunda hissetseler de, "sistemci" denildiğinde bazı kıymet bilmez kullanıcıların saçları diken diken olur nedense. Gereksiz kısıtlama sandıkları kurallar, yeni teknoloji getirecez diye çalışma ortamının felç olması vb. şeylerden rahatsız oluyor böyleleri. Sanki verimli ve serbestçe bilgisayar kullanmaları yapay olarak engelleniyormuş gibi, hatta sabote ediliyorlarmış gibi hissediyorlar zahir...

Aşağıdaki gibi bir senaryo, böylesi kullanıcılara tanıdık gelebilir:

Bir sabah herkes bakar ki internet yok. Dahası, ağ paylaşımları da yok. Şirket felç. Muhasebe müdiresi sistem uzmanına telefon açar:

- Aloo, Lanet bey muhasebe klasörüne erişemiyorum, sistemde bir sorun mu var?

- Ağdaki dosyalara virüs bulaşmış Facite hanım. Yardımcım Cenabet'le bugün virüs temizliyoruz. Yayılmasın diye networkü kapattık. İş geceye kadar, belki de yarın sabaha kadar sarkabilir.

İnternet yok, ağ paylaşımları yok, tüm şirket sinek avlıyor tabii... Her bela günün bir nihayeti olmak zorunda ya, bir şekilde akşamı eder millet. Ertesi sabah, olacakları biliyormuş gibi herkes sakinleştirici ve anti-depresan yüklü vaziyette işe gelir.

- Aloo, Lanet bey yine internet yok?

- Bir daha virüs girmesin diye proxy filtre kurduk, "gov.tr" dışındaki tüm sitelere özel izinle giriş veriyoruz artık.

- O ne ya? Peki bankalara nasıl erişeceğiz? Bütün banka işlemlerimizi internet üzerinden yapıyoruz.

- Siz hangi arkadaşın, hangi bilgisayardan, günün hangi saatlerinde hangi bankanın hangi servisine erişeceğini yazılı olarak bildirin. Değerlendirelim, belki bir kişi için kısıtlı erişim izni verebilirim.

- Siz dalga mı geçiyorsunuz Lanet bey! Bizim hepimizin acilen bankalara girebilmemiz lazım. Bugün ödeme günü, rica ederim interneti açınız! En iyisi ben patronla bir görüşeyim, bu böyle olmayacak anlaşılan...

O sırada sekreter Ciklet hanım dalar içeri, "Ay Lanet bey yaaa... indir.com'a giremiyoruuuummm..." Lanet bey ağzını açar ama son anda "Burası şirket be! İndirmeye o kadar meraklıysan eve git kocana söyle!" demekten vaz geçer.

Derken pazarlama müdürü Sahtekar bey sararmış bir yüzle kapıdan sorar: "Lanet bey s..sözleşmeler! Ağdaki sözleşmeler klasörü yok!"

- Ha evet, o dosyalar virüslüydü, uçurduk.

Tabii Sahtekar beyin cool'u azıcık çizilir;

- "Uçurduk" mu?! Sen ne diyosun Lanet bey şaka mı yapıyosun! "Uçurduk" ne demek lan! Bizim hayatımız orada! Lütfen derhal dosyaları geri yükle!

- Uçurmadan önce Cenabet o klasörlerin yedeğini almıştı galiba ama dün gece sabaha kadar çalıştık, o şimdi eve gitti. Yanlışlıkla geri yüklenmesin diye tüm virüslü dosyaları da eve götürdü.

- Bak Lanet ben uçtu kaçtı anlamam, git şimdi o Cenabet'in evine getir şu yedekleri yükle hemen!

- Üzgünüm, mümkün değil.

- Ne demek mümkün değil, hemen geri yükle şunları yoksa seni buracıkta boğarım lan! @$#&%!!

Lanet bey Cenabet'in evine gider veya götürülür, yedekleri geri yükler, ama Sahtekar beyi bir türlü memnun edemez.

- Sahtekar bey tüm dosyaları C: diskinize yükledik efendim.

- İyi de şimdi de internete giremiyorum, ağdaki dosyalara da erişemiyorum?

- Sizin bilgisayara virüslü dosyalar yükledik ya, diğer bilgisayarlara bulaşmaması için karantinaya aldık. Ağ bağlantınızı kökten kestik...

O esnada Ciklet hanım meraklı bir heyecanla dalar içeri: "Lanet bey, sizi Hışım bey çağırıyooo... Hii..."

Kıymet bilmez Sahtekar beyin pençesinde iyice bunalmış olan Lanet bey, bu müjdeli habere kulakları inanır inanmaz biricik patronunun odasına koşar. Belki hiç olmazsa o kıymet bilir, değil mi ya?

Patron, "Personel Motivasyon Sanatı"ndan araklayıp aynada talim ettiği en babacan tavrıyla bizim Lanet'i karşılar:

- Lanet bey oğlum, bütün şirket kapıma dayandı. Çalışamıyoruz diyorlar. Nedir, ne oluyor?

- Efendim hiç bir problem yok ama onlar kuralsız çalışmak istiyorlar. Oysa burası bir şirket, belli standartlarımız var. Eğer standartlarımızdan geri adım atarsak uzun vadede kaos ortamı oluşur. Halbuki çok basit bir-iki kurala riayet edebilseler her şey tıkır tıkır çalışıyor aslında.

- Lanet bey, gemi günlerdir limanda, 5 konteyner bizi bekliyor. Zirai Donanım ihalesinin son günü geliyor acil teklif hazırlamak lazım. En iyi 5 adamım Ahmet'lerde kamp kurdu, oradan çalışıyorlar. Burası şirket mi yoksa niçin! (patron da yavaş yavaş cozutmaya başladı) Şimdi her şeyi hızlı bir şekilde eski haline getirelim, yarım saat içinde sizden bilgi almak istiyorum. ("Hızlı bir şekilde" ha? Sen daha kimle aşık attığını bilmiyorsun anlaşılan. Senin gibi kaç patronu harcadı o...)

- Efendim networkte maksimum throughput ile minimum response time arasında optimum denge sağlamak için TCP/IP altında TOS prokolü kullanmaya başladık, virüs yazılımı ise SNMP üzerinden TOS ile entegre çalıştığından, DNS ve DHCP serverlarda proxy firewall kullanmak zorundayız artık. Dolayısıyla, 20.000 €'luk yatırımı çöpe atmadan herkesin her siteye erişimini sağlayamayız malesef. Ama bize günün hangi saatinde, kimin, hangi sitenin hangi sayfasına erişmesi gerektiğini bildirebilirlerse...

- Lanet bey siz o 20.000 €'yu bunun için mi harcadınız?! Siz şirketi kurtarmaya mı çalışıyorsunuz, batırmaya mı? Demek 50.000 € tahsis etseydik çoktan kapıya kilidi asmıştık, öyle mi?!

- Hesaplarımıza göre ROI'si yüksek bir yatırım efendim. Hem de tüm trafiğimiz packet-wise recursive senkronizasyondan geçerek out-of-band trafik exploitation yapabileceğimiz için, peak-load byte-count'umuz...

- Lanet bey, ben bitten byte'tan anlamam. Lütfen bunları daha sonra konuşalım, rica ediyorum internetimizi eski haline getirebilir misiniz? Lütfen, rica ederim! (Dikkatinizi çekerim, patron "emir" modundan "rica" moduna geçti. Bu konuşmanın ilerleyen dakikalarında daha "tehdit" moduna geçecek, olmadı "yalvarma" moduna geçecek, tabii ki nihai olarak tüm eski patronlar gibi o da "hap" modunda karar kılacak. Şirkette herkes hapçı oldu, herkes psikiyatrik tedavi görüyor. Sen patronsun diye kendini bundan muaf mı sandın? Demek "hızlı bir şekilde" ha?..)

Oysa bu "geek" arkadaşlara birazcık empati yapsalar... Kalın çerçeveli gözlüklerinin arkasında sakin, mahcup, hafif öne eğik yürüyen, masum bakışlı, örnek insanlardır aslında. Sokakta görseniz sempati bile duyabilirsiniz. İşte Simon Travaglia isimli bir şahıs, bu arkadaşlara biraz empati yapmak istemiş. Bu fedakar arkadaşlar gece gündüz çalışmalarına rağmen, neden kaza-bela-iptila peşlerini bırakmıyor? Neden "sistemci" kelimesi hep "arıza"yı çağrıştırıyor? Bu arkadaşlar ne yer, ne içer, ne hissederler falan diye bir sosyolojik araştırmaya soyunmuş. Bu arkadaşların tüm özelliklerini dökümante etmiş. Tabii sosyolojik araştırmalarda doğru örnekleme yapmak lazım. Araştırmacı yanlış örnek seçmiş olacak ki, ortaya "BOFH" karakteri (daha doğrusu "yaratığı") çıkmış. Bir de onun yardımcısı "PFY" var.
Gerisini wikipedia'dan okuyabilirsiniz.

Linux kullanıcıları "fortune-bofh-excuses" paketini kurarak, bir çok BOFH "problem mazereti" örneklerine ulaşabilirler. Zaman zaman sig satırında bunlara da yer vereceğim. smile.gif

Edit: "Simon Travaglia" isim düzeltmesi