Konu: > ve Seriat gelmiş :D, bekir coskuna bir mektup Çarş. Tem. 15, 2009 5:07 pm
Ben öğle yemeklerini Nişantaşı civarında yerim. Söylemesi ayıp öğün başına 30-40 papel bayılırız, tuzum kuru sayılır. Neyse konuya gelirsek, bayrama birkaç gün kala hem ailece kutlama için likör alırım diye o gün öğle yemeğini İstiklal Caddesi üzerinde yiyeyim dedim. O da ne, saat 12.00 civarı ve cadde bomboş. Açık tek dükkan yok. Az ileride bir grayder ve iş makinası görünce oraya yöneldim. Biri başörtülü 3-4 kişi dükkan önünde bekleşiyordu. “Selam bayım, acaba bu kahrolası yerde ne olup bitiyor, sormamda mahzur var mı” dediğimde kaba yapılı, sakallı, takkeli biri tokadı yapıştırarak “bugün Cuma, enseni kapa” şeklinde kendince bir şaka yaptı.
Meğer o gün Cuma imiş. Bu şahıslar da AKP’nin iktidara gelmesinden güç alarak Cuma namazı sırasında açık dükkanları yıkmaya gelmişler. Kendilerine “burası Çağdaş ve laik bir ülke, bugün hayattaysanız, namazınızı, üstelik sokakları işgal ederek de olsa, kılabiliyorsanız bunu laik cumhuriyete borçlusunuz” diyerek çıkıştım. 7-8 defa “Türkiye İran olmayacak” diye tekrarlarken türbanlı kadın “eee, yetti be papağan gibi kafa ütüledin” derken sakallılar ellerindeki kazma ve küreklerle hücuma geçtiler.
Güç bela kaçtım, Şişli’ye döndüm. Bari Ramazan Bayramında içmek üzere likörümü alayım diye girdiğim şarküterinin sahibi “artık içki satmıyoruz, mübarek ay, sabret biraz” diyerek beni azarladı. Kendisine “bugün burada şarküteri işletebiliyorsa bunu çağdaş cumhuriyet kazanımlarına borçlu olduğunu” hatırlatmama rağmen “başlatma be kazanımına, yok içki filan Ramazanda, başka kapıya, yan tarafta Tekel bayisi var” diyerek bağırmaya başladı. Ben “Türkiye İran olamaz” diterek çıkarken “Orucu biz tutalım, bayramı bunlar yapsın, ne ala memleket” diye homurdanıyordu.
İstanbul başta nice kentlerimizde hergün bu manzaralarla karşılaşılıyor. Çağdaş, ilerici, içkisi ve eğlencesindeki modern insanlar; gerici, yobaz, abdesti ve namazındaki mahalle erbabınca rencide ediliyor. Gün geçmesin ki cuma namazında açık bir dükkan sahibi tehdit edilmesin, kazma ve küreklerle çarşılar yerle bir edilmesin. Ramazanda açık bir lokanta görmek mümkün mü, bakın etrafınıza. Öğle vakti aç kalıyoruz, işte çağdaş cumhuriyetin geldiği nokta. Başı açık insanlar saçlarından tutulup sokaklarda sürünüyor, çarşaf giymeyene fahişe gözüyle bakılıyor. Ne yazık, ne kadar yazık.
Sizin çağdaş kazanımlara bağlılığınızı biliyorum, bu sebeple bu mesajı size gönderdim. Umarım okurlarınızla paylaşır, tehliknin farkında olduğunuzu gösterirsiniz.