Bayar’dan bu yana...
TAHA Akyol, geçen bir yazısında “AKP’nin nereye gittiğini inceliyor”, bugünkü durumla 1950-60 arasındaki DP devrini karşılaştırıyordu. (11.09.2008)
Akyol’a ve yararlandığı kaynaklara göre, “eğer Cumhurbaşkanı Celal Bayar, Başbakan Menderes’i frenleyebilseydi, tarih çok farklı olabilirdi.”
Yapabilir miydi?
* * *
İHSAN Sabri Çağlayangil anılarında anlatır. (x)
Önce İhsan Sabri Çağlayangil’i anlatmak gerek; yapısında mizah, hoşgörü, humor olan bir politikacıydı. DP devrinin popüler Bursa Valisi’ydi, Celal Bayar’ın adamı denirdi. “27 Mayıs” müdahalesinden sonra Adalet Partisi’nde siyasete atılmış, Dışişleri Bakanlığı’nın “demirbaş bakanı” olmuştu.
* * *
YIL 1957, Bursa’nın Demokrat Partili milletvekillerinin dördü birden Çağlayangil’e gelir, Çalı bucağının jandarma karakol kumandanı olan “uzatmalı onbaşı”nın görevden alınmasını isterler.
Neydi onbaşının günahı?
“CHP’liydi, particilik yapıyordu!”
Çağlayangil sordurdu, Özel İdare Müdürü teminat verdi:
“Onbaşı işinin ehli, görevini doğru dürüst yapan biridir!”
Bir süre sonra milletvekilleri yine geldiler, Çağlayangil aldığı bilgiyi onlara anlattı, itiraz ettiler:
“Olmaz, Özel İdare Müdürü de zaten CHP’li!”
Çağlayangil, “O halde, ben gider öğrenirim” der. Onbaşıdan şikâyetçi olan DP Ocak Başkanı’dır, “demokratlar” bile söyler:
“Bizim başkan ormandan kaçak odun kesmek istiyor, onbaşı da bırakmıyor!”
* * *
BİR süre sonra milletvekilleri yine geldiler, Çağlayangil kendi kanaatini de ekledi:
“Adam görevini yapıyor, cezalandıramam!”
Milletvekilleri, Ocak Başkanı’na mahcup olmamak için başka bir çözüm önerdiler:
“Ceza vermen şart değil, Çalı’dan al, daha iyi bir yere ver!“
* * *
ÇAĞLAYANGİL, onbaşıyı çağırdı:
“Oğlum seni Armutlu’ya vereyim, güzel bir yerdir, bol bol ıstakoz yiyip rahat edersin!”
Onbaşı dişli:
“Siz nasıl emrederseniz, nereye gönderirseniz giderim, ama ben sizi erkek sanmıştım, Ocak Başkanı’nın sözüyle beni görevden alıyorsunuz!”
Çağlayangil’in ağırına gitti, “Peki, kal yerinde!” dedi.
* * *
BİR süre sonra Çankaya’dan aradılar, Sayın Cumhurbaşkanı birlikte yemek yemek istiyordu. Çağlayangil Ankara’ya gitti, meğer konu uzatmalı onbaşının tayiniymiş, Bayar sitem etti:
“Bir onbaşı için milletvekilleri kırılır mı? Sen onu oradan alıver!”
Çağlayangil direndi; Bayar da kızdı. Çağlayangil son sözünü söyledi:
“Yerime getireceğiniz vali bu tayini yapar.”
Bayar daha da kızdı:
“Amma ince demokratmışsın!”
* * *
SİZ Celal Bayar gibi düşünenlerin azaldığını mı sanıyorsunuz.
Çoğalıyorlar!
O günkü cumhurbaşkanına bakın, bugünkü başbakana bakın...
Ne farkları var?
Kafa aynı kafa oldukça...
Hasan Pulur..